Türkiye'nin 2016 yılından itibaren başlattığı 'Fırat Kalkanı', 'Zeytin Dalı' ve 'Barış Pınarı' harekâtları süreci, ABD'nin 2015 yılı itibariyle Suriye topraklarında Türkiye sınırı boyunca inşa etmeyi planladığı 'terör koridoru'nu akamete uğrattı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinde oluşturduğu savunma zinciri ve Türkiye topraklarındaki PKK'lı terörist sayısının da 200'ün altına düşmesiyle Türkiye'yi hedef alan terörizmde taktik değişikliği gözlenmeye başlandı.
Türkiye'nin İHA ve SİHA'larla sahada kurduğu üstünlük geçmişteki karakol baskınlarına ve operasyondan dönen asker gruplarına pusu kurulması gibi eylemlere noktayı koydu. Bu gelişme PKK/PYD/YPG yapısını yönlendiren ülkelerin desteğiyle Suriye sınırı boyunca yürütülen terörizme şekil değiştirtti.
2021 yılıyla beraber Türkiye'nin Suriye topraklarında tesis ettiği güvenli bölgelerde bombalı eylemler, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Polis Özel Harekât güçleri konvoylarını ve kontrol noktalarını hedef alan saldırılar sıklaştı. Bunlara İdlib'de adı ilk defa duyulan ya da duyulmamış radikal grupların saldırıları da eklendi.
10-11 Ekim 2021 tarihleri bu süreçte özel bir yer edinebilir. 10 Ekim'de Fırat Kalkanı Harekât bölgesinde bir zırhlı aracın füzeyle hedef alınması sonucu 2 Özel Harekât polisi şehit oldu. Ertesi sabah uzun bir aradan sonra ilk kez Gaziantep'in Karkamış ilçesine Suriye topraklarından 5 havan mermisi atıldı.
İlerleyen saatlerde Zeytin Dalı Harekât bölgesindeki Afrin'de bombalı araçla saldırı düzenlendi. 6 sivil hayatını kaybetti. Ardından Fırat Kalkanı bölgesinde yer alan Mare'de bu kez TSK üssüne yakın bir noktada bir iş makinesi güdümlü füze ile vuruldu.
Saldırıların sıklaşması ve izlenen yöntemler akıllara 1967-1970 yılları arasında SSCB ve Suriye'deki Baas rejimi tarafından yönlendirilen, Mısır ve Filistin Kurtuluş Örgütü eliyle İsrail'e karşı uygulanan 'Yıpratma Savaşı'nı getiriyor.
1967 Savaşı'nda (6 Gün Savaşı) Sina Yarımadası'nı kaybeden Mısır ile Gazze ve Batı Şeria'yı yitiren Filistin Kurtuluş Örgütü, İsrail'i çekilmeye zorlamak için sınırları boyunca düşük yoğunluklu bir savaş başlattılar. Ana eksenini topçu atışları ve komando t imlerinin sızmalarının oluşturduğu çatışmalarda Mısır ile İsrail arasında zaman zaman deniz ve hava çatışmaları da yaşandı. Ancak uluslararası toplumun müdahalesiyle sürecin topyekûn savaşa dönüşmesi engellendi. FKÖ'nün Ürdün topraklarından yürüttüğü gerilla mücadelesi İsrail'in sınır ötesi operasyonlarıyla karşılık buldu. İsrail Hava Kuvvetleri'nin sağladığı üstünlük de bir süre sonra Mısır'ı çatışmaya son vermeye zorladı.
'Yıpratma Savaşı' (War of Attrition - Harb el İstinzaf - Milhemet Hahataşah) temel itibariyle hedef alınan ülkeyi ekonomik ve psikolojik olarak yıpratarak siyaset değişikliğine zorlamayı hedefler. Sürekli ve düzenli olarak can ve mal kaybı yaratacak şekilde cephe savaşına girmeden yürütülen bu çatışma için günümüzde anti-tank silahları ve EYP tipi patlayıcılar saldırgan tarafa önemli avantajlar sağlamaktadır.
10 Ekim'de sosyal medyaya yansıyan, ABD ordusunun PKK/YPG mensubu teröristlere Bradley tipi zırhlı araçlarla, otomatik top ve zırhlı araca monteli anti-tank füzesiyle 60 milimetre havan topu kullanma eğitimi vermeleri, 'Yıpratma Savaşı'nın yakın gelecekte daha sert bir seviyeye yükselebileceğine işaret ediyor.
Galatasaray başkanlık seçimi ne zaman 2024 | Galatasaray başkan adayları...
ABD SINIRDA TERÖRİST EĞİTİYOR
ABD ordusunun Türkiye sınırındaki Haseke'de terör örgütü PKK/YPG'ye verdiği eğitimler sosyal medyada yayınlandı. Bradley tipi zırhlı araçları terör örgütüne tahsis eden Pentagon'un havan topu ve güdümlü tanksavar silahlarıyla PKK'nın sözde özel kuvvetleri olan 'HAT timi'ne eğitim verdiği görülüyor. Örgütün HAT timleri, Türkiye'nin Afrin'e yönelik gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı sırasında adeta kaçacak delik aramıştı.
KAYNAK: CLASHREPORT
