Beklenen Marmara depreminden en çok etkilenecek şehir, kuşkusuz İstanbul. Kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. İstanbul Planlama Ajansı (İPA) kentin rezerve ve riskli alanlar ile ilgili raporunu yayımladı. İPA’nın “Kent Gündemi Serisi”nin son raporunda kasım ayında yapılan değişikliklerin ardından yeniden gündeme gelen rezerv alan ve riskli alan kavramları ile bu kavramların İstanbul’daki yansımaları ele alındı.
MSB görüntüleri paylaştı: 13 terörist havaya uçurulduACİLEN DÖNÜŞÜME SOKULMASI GEREKEN 7 İLÇE
Bu raporda acilen dönüşüme sokulması gereken riskli yapılara sahip 7 ilçe de belli oldu. Raporda şu açıklamalara yer verildi:
2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, kentsel dönüşümde önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu kapsamda yapılan çalışmalar kanundaki ‘riskli alan’, ‘rezerv alan’ ve öncelikli dönüşüm alanlarına yönelik tartışmaları beraberinde getirmektedir. Son olarak 6306 sayılı kanuna yönelik 9 Kasım 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliklerin ardından bu tartışmalar yeniden gündemde yer bulmuştur. Kentsel Dönüşümde Rezerv Alan ve Riskli Alan Kavramlarına Dair Değerlendirme' raporu bu kavramlara ışık tutarken İstanbul’daki uygulamaları da incelemektedir.
Raporda öne çıkan maddeler şöyle sıralandı:
- İstanbul’da 6306 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 70 adet riskli alan, 152 adet rezerv yapı alanı ve yaklaşık 84 bin riskli yapı ilan edilmiştir.
- İlan edilen riskli alanların çoğunlukla kamu mülkiyetinde bulunan, genellikle tek veya iki katlı düzensiz yapıların bulunduğu ya da rantı yüksek alanlardan oluştuğu belirtilmektedir.
- Son 11 yılda İstanbul’da bulunan ve 2000 yılı öncesi yapılmış 800 bin binanın yalnızca 84 bini dönüşmüştür.
- Öncelikli ele alınması gereken Büyükçekmece, Güngören, Kartal, Küçükçekmece, Pendik, Tuzla ve Zeytinburnu’nda ilan edilenin beş katı dönüşüme ihtiyaç vardır. Sadece Tuzla ilçesinde Bakanlığın ilan ettiğinin 38 katı büyüklükte bir alanda kentsel dönüşüm ihtiyacı mevcuttur.
- Önceki uygulamalara bakarak yeni düzenleme incelendiğinde; gelir adaletsizliği, mülksüzles¸me ve barınma hakkına dair sorunların derinleşeceği, afete dayanıklı kentlerden ziyade finansal kaynak oluşturmaya yönelik adımlar atılacağı değerlendirilmektedir.