27 Mayıs 1960: Demokrasinin İnfazı
Türkiye Cumhuriyeti, 61 yıl önce bugün saatler 05.25’i gösterirken radyodan ilan edilen darbe anonslarıyla yeni ve karanlık bir dönemin sabahına uyandı.

Türk demokrasisinin utanç günü, 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 61 yıl geçti. Türkiye Cumhuriyeti, 61 yıl önce bugüne tarihindeki ilk darbeyle uyandı. 27 Mayıs 1960 Cuma sabahı saatler 05.25’i gösterirken radyolardan ilan edilen darbe anonslarıyla, 10 yıl önce ülkedeki tek parti devrine son veren Demokrat Parti iktidarını alaşağı etti. Bu anons siyasi tarihimizin en büyük kara lekelerinden biri olarak kayda geçecekti.
“YETER SÖZ MİLLETİNDİR!” DENDİ
1946 yılında merhum Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Celal Bayar ve Refik Koraltan’ın kurduğu Demokrat Parti, çok partili hayata geçişin ilk dönemlerinde “Yeter Söz Milletindir!” diyerek yaptığı demokrasi çıkışıyla 1950 yılında yapılan genel seçimlerde halkın %53,5’inin oylarını alarak iktidara geldi. 1950 Milletvekili Seçimi gerek neticesi gerekse usulüyle önceki seçimlerden çok farklıydı. Seçim daha önce çıkarılan 5545 sayılı kanuna göre adli denetim altında, tek dereceli, eşit, genel, gizli oy ve açık tasnif usulüne göre yapılan ilk seçim oldu.
DEMOKRAT PARTİ EZBER BOZDU, GÜVEN İNŞA ETTİ
Merhum Adnan Menderes’in liderliğindeki Demokrat Parti bu seçimle halkın zaferini tescilleyerek, halkın sesine kulak tıkamaya başlayan 27 yıllık CHP iktidarına son vermiş oldu. Seçilmiş hükümet göreve gelir gelmez halka önceki iktidar döneminde ellerinden alınan haklarını yeniden iade etmeye yönelik adımlar attı. Artık hak ve özgürlükleri zincirleyen yasaklar son bulacaktı. Halkın güvenini kazanmakla kalmayıp, ülkeyi kalkındırmak için attığı adımlarla başarıdan başarıya koşan Demokrat Parti, daha sonraki 1954 Genel Seçiminde halktan aldığı güven rekorunu aşarak, bu kez aldığı %57’lik oy oranıyla, ezberleri bozdu ve adını demokrasi tarihine altın harflerle kazıdı. Ülkede güven ve istikrarın getirdiği kararlılık 1957 Milletvekili Seçimlerinde de “Demokrat Parti” dedi.
DEMOKRASİYE DARBE VURULDU
Yapılan her hamle, atılan her adım ülkeye kazanımlar getirdi fakat demokrasi ve kalkınmanın bir de bedeli olacaktı. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, Demokrat Parti iktidara gelmeden önce başarısız iktidarın istikrarsızlığı yüzünden hem ekonomi, sanayi, istihdam ve üretimde oldukça geride kalmış hem de dışa bağımlı bir yapıya dönüştürülmüştü fakat Adnan Menderes’in Başbakanlık görevinde olduğu Demokrat Parti iktidarı tüm bunlara son vermeye başlamıştı. Bugün olduğu gibi o gün de oyunları bozulan ihanet odakları dönemin iktidarını yavaşlatmak için her girişimde bulunmuştu. Demokrat Parti ve Adnan Menderes’i seçimle, sokak olaylarıyla, tehditle ve gerilim yaratarak durduramayacaklarını anlayınca askeri darbe yolunu seçtiler. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk darbesi, 27 Mayıs 1960 sabahı, Demokrat Parti'nin (DP) "Türkiye'yi baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü" şeklindeki asılsız bir gerekçe gösterilerek, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki bir kısım subayın ülke yönetimine el koymasıyla gerçekleşti.
VESAYET ODAKLARI DARBE ORTAMINI HAZIRLADI
1946 yılında çok partili hayata geçişin sonrasında 1950 yılında iktidara gelen DP, iktidarda kaldığı 10 yıl boyunca halka özlemini duyduğu hizmetleri sundu. Her şey yolunda giderken Demokrat Parti ve halkın iradesine “dur” demek için bir sebep gerekliydi. DP iktidarının son dönemlerinde demokrasi düşmanları, mevcut iktidarı ve Başbakan Menderes’i yıpratmak için ülkede kaos ve gerilim ortamı yarattı.
Muhalefet partisi CHP'nin genel başkanı İsmet İnönü, bazı yurt gezilerinde saldırıya uğradı. Üniversite öğrencileri, hükümet aleyhine gösterilere başladı. İstanbul Beyazıt Meydanı'nda üniversite öğrencilerinin eylemi sırasında Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz, polis kurşunuyla hayatını kaybetti.
Ülkede yaşananlar nedeniyle İstanbul ve Ankara'da sıkıyönetim ilan edildi. Ankara'da, 5 Mayıs 1960'da bir öğrenci grubu, ''555K'' yani "5'inci ayın 5'inde saat 5'te Kızılay'da" koduyla gösteri düzenledi. 21 Mayıs'ta da Harp Okulu öğrencileri sokağa çıktı ve Zafer Anıtı'na kadar ''sessiz" yürüyüş yaptı.
İHTİLAL BİLDİRİSİNİ ALPARSLAN TÜRKEŞ OKUDU
Olaylardan rahatsızlık duyan Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bazı general ve subayların oluşturduğu 38 kişilik Milli Birlik Komitesi, "DP'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü" gerekçesini ileri sürerek, 27 Mayıs sabaha karşı yönetime el koydu. Kurmay Albay Alparslan Türkeş tarafından Ankara Radyosu'ndan okunan bildiriyle ''ihtilal'' şu şekilde duyuruldu:
"Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri memleketin idaresini ele almıştır. Bu harekata Silahlı Kuvvetlerimiz; partileri içine düştükleri uzlaşmaz durumdan kurtarmak ve partiler üstü tarafsız bir idarenin nezaret ve hakemliği altında en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yaptırarak, idareyi hangi tarafa mensup olursa olsun seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzere girişmiş bulunmaktadır."
CUMHURBAŞKANI BAYAR, BAŞBAKAN MENDERES GÖZALTINA ALINDI
Milli Birlik Komitesi, Anayasa ve TBMM'yi feshetti, siyasi faaliyetleri askıya aldı, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, hükümet üyeleri, DP'li milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile asker ve bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı.
Adnan Menderes, aynı gün yurt gezisi sırasında bulunduğu Kütahya'da, Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak önce Ankara'ya götürüldü ve daha sonra diğer tutuklu Demokrat Parti üyeleriyle Yassıada'da hapsedildi.
İDAM CEZALARIYLA GÖZDAĞI VERİLDİ
Yassıada'daki yargılamalar ise 14 Ekim 1960'ta başladı, 15 Eylül 1961'de karara bağlandı. Toplam 19 dosyada toplanan davalar, "anayasayı ihlal" davasıyla birleştirildi. 592 sanıktan 288'i için idam istendi. Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı.
İhtilalle yetkileri ellerinden alınan Cumhurbaşkanı Celal Bayar, seçilmiş Başbakan Adnan Menderes, dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, dönemin Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam kararları oy birliğiyle alındı. 77 yaşındaki Bayar hakkındaki karar, yaş haddi nedeniyle müebbet hapis cezasına çevrildi. Eski TBMM Başkanı Refik Koraltan, eski TBMM Başkanvekilleri Agah Erozan, İbrahim Kirazoğlu, eski Tahkikat Komisyonu Başkanı Ahmet Hamdi Sancar, eski Tahkikat Komisyonu üyeleri Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, eski bakanlardan Emin Kalafat, eski milletvekilleri Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman ile eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun hakkındaki idam kararları alındı.
Aralarında eski bakan, eski milletvekilleri, Tahkikat Komisyonu üyeleri, İstanbul Valisi ile İstanbul Belediye Başkanı'nın da bulunduğu 31 sanık hakkında ise müebbet hapis cezası verildi. Sanıklardan 92'sine 6 ile 20 yıl arasında ağır hapis, 94'üne de 5 yıl ağır hapis cezası verildi. Sanıkların bazıları kısa süreli hapis cezaları alırken, bazı sanıklar ise beraat etti.
SEÇİLMİŞ DEMOKRASİ MİMARLARI DIŞINDAKİ HERKESİN İDAM CEZASI KALDIRILDI
Birçok yabancı ülke lideri, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesine defalarca çağrıda bulundu. Bunun üzerine Komite, Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti.
77 yaşındaki Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Yassıada'dan Kayseri'ye nakledilen Bayar, 7 Kasım 1964'te rahatsızlığı nedeniyle tahliye edildi. 1883 doğumlu Bayar, 22 Ağustos 1986'da 103 yaşında İstanbul'da hayatını kaybetti.
Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961'de sabaha karşı, o gün başarısız bir intihar girişiminde bulunan Adnan Menderes ise İmralı Adası'nda 17 Eylül 1961'de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden "sağlam raporu" alındıktan sonra saat 13.21'de idam edildi.
İADE-İ İTİBAR 1990'DA GELDİ
TBMM tarafından 11 Nisan 1990'da kabul edilen kanunla, Adnan Menderes ve onunla idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Aynı ilgili kanun uyarınca Menderes, Polatkan ve Zorlu'nun naaşı 17 Eylül 1990'da İmralı'dan alınarak, devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi'nde yaptırılan anıt mezara taşındı. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk darbesinin üzerinden 52 yıl sonra da 11 Nisan 2012'de, TBMM'de Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu kuruldu.