2 metrelik gizemli antik heykel! Bazalttan yapılmış ve bir ton ağırlığında

2 metrelik gizemli antik heykel! Bazalttan yapılmış ve bir ton ağırlığında

Van'ın Tusba bölgesinde Urartu Krallığı dönemine (M.Ö. 861 – M.Ö. 590) ait etkileyici bir bazalt heykel gün yüzüne çıktı. Garibin Tepe'de yapılan kazılarda ortaya çıkarılan yaklaşık 1 ton ağırlığındaki dev heykel, bölgede türünün ilk örneği olma özelliği taşıyor.

Yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve bir metre genişliğindediki heykel, boynunun kırıldığını gösteren büyük hasara rağmen mükemmel işçiliğin bir örneği olarak dikkat çekiyor.

Van şehir merkezine 30 km, tarihi Ayanis Kalesi'ne ise sadece 3 km uzaklıkta bulunan bölgenin tarihi eserler açısından zengin bir kaynak olduğu kanıtlanmıştır.

Heykel, keşfinin ardından restorasyon ve ileri çalışmalar için Van Müzesi'ne nakledildi.

GÖRKEMLİ HEYKELİN ŞİFRELERİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı gözetiminde 2023 yılında gerçekleştirilen Garibin Tepe kazısı, Van Müzesi'nden bir ekip ve Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Arkeologu Prof. Dr. Mehmet Işıklı'nın işbirliğiyle gerçekleştirildi.

Profesör Işıklı, keşiften duyduğu heyecanı dile getirerek, “Bu daha önce hiç karşılaşmadığımız anıtsal, üç boyutlu bir heykel. Çok heyecanlıyız, ön çalışmalardan sonra daha detaylı bilgi almayı umuyoruz... Tabanı oyulmuş, yontulmuş kafalı, kare prizma şeklindeki gövdeli ve belirsiz yüz hatlarına sahip bir figüre benziyor. Anıtsal görünüyor. İlahi bir figürü mü yoksa kraliyet figürünü mü temsil ettiğini belirlemek çok zordur. Postmodern bir heykel olma ihtimalini bile düşündük!”

Profesör Işıklı, heykelin tek parça bazalttan oyularak yapıldığını ve çok ustalıkla yapıldığını anlattı. Önceki birçok uygarlık gibi Urartu kültürünün ustaları da olağanüstü ustalardı.

Bu, 1995 yılında önceki kurtarma kazıları sırasında keşfedilen bir aslan heykeli de dahil olmak üzere, bölgedeki daha önceki keşifleri hatırlatıyor.

Ankara'dan gelen özel bir ekip, heykelin tam anlamını ve sembolizmini belirlemek amacıyla detaylı inceleme yapacak.

Van Müzesi'nde restorasyon çalışmaları devam ederken, özellikle heykeltıraşlığın Urartu arkeolojisinin en az anlaşılan alanlarından biri olması nedeniyle Profesör Işıklı yeni verilerden heyecan duyuyor. Urartu sanatında plastik sanatlara yani heykel sanatına ilişkin eserler oldukça sınırlıdır. Sadece birkaç örnekle çalışıyoruz. Metal ya da taş konusunda heykel açısından çok fazla verimiz yok.

“Bu bağlamda daha önce kazı alanında aslan heykeline ait bir objenin parçaları bulunmuştu. Ancak bu yıl bizi özellikle şaşırtan bir bulguyla karşılaştık. Urartu bazalt plastik sanatının tipik bir örneği keşfedildi" dedi.

URARTU UYGARLIĞI 

Urartu uygarlığı MÖ 9. ve 6. yüzyıllar arasında gelişti ve Doğu Anadolu, Ermenistan ve kuzeybatı İran'ın bazı bölgelerine yayıldı.

Merkezi Van Gölü çevresinde bulunan Urartu, engebeli dağlık coğrafyasında gelişen diğer antik uygarlıklardan farklıydı.

Tarihçileri ve arkeologları heyecanlandıran Urartu krallığına ait bir diğer heykel ise Van Gölü'nün kuzeyindeki Antilçevaz'da bulunan fırtına tanrısı Teişeba'yı tasvir eden bir diğer yarım kabartma heykel.

Orijinal heykel, Teisheba'yı bir boğanın üzerinde dururken, başka bir figürün karşısına yerleştirilmiş ve arasına üçlü bir mızrak sembolü yerleştirilmiş halde tasvir ediyordu.

Bu heykelin yeniden inşa edilmiş bir versiyonu şu anda Ermenistan'daki Erebuni Tarihi ve Arkeolojik Kültür Koruma Alanı'nda sergileniyor.

Urartular, el işçiliğinde usta taş ustaları ve mühendislerdi ve kültürlerinde güzel kaleler yaratmışlardı. Arkeolog Profesör Çavuşoğlu, 2022 yılında Kara Dağ'ın zirvesinde bir Urartu kalesinin bulunmasının ardından Arkeonews'e şunları söyledi: “İlk kez bu yükseklikte bir anıta rastlıyoruz. Şu ana kadar bulduğumuz en önemli şey olduğunu söyleyebilirim."