Yandex Metrica

15 Temmuz'la Gezi arasında bağ var

15 Temmuz'la Gezi arasında bağ var

Taksim merkezli Gezi eylemlerinin 8. yılında uzmanlar, 'gerici bir restorasyon projesi' olarak tanımlanan isyan dalgası ile 15 Temmuz arasında bağ kuruyor.

Gündem

23.01.2024, 17:31

Uzmanlar 2013 Mayıs sonu başlayıp temmuz ayına kadar devam eden Gezi olayları sürecinin ekonomik ve sosyal yönünü değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, 'gerici bir restorasyon projesi' olarak tanımladığı Gezi ile 15 Temmuz arasında bağ olduğunu söyleyerek şu tespitleri yaptı: 

  • Gezi gerici bir kalkışmaydı, gerici bir restorasyon denemesiydi.
  • Merhum Markar Esayan'ın söylediği gibi 'Gezi esasında gerici, imtiyazlı bir sınıfın imtiyazlarını kaybetmesinden kaynaklı bir gerici restorasyon kalkışmasıydı.' Markar bu tespiti yapmıştı o zaman ki haklı olduğunu görüyoruz. Gezi bu ekonomik ve sosyal şartlarda oldu ve bu anlamda gerici bir kalkışmadır. 
  • Gezi'de rol alanların iddia ettikleri gibi 'devrimci bir itiraz' gibi ileriye dönük bir yanı yoktur. Gezi, Türkiye'deki uluslararası sermaye ile iş birliği yapan vesayetçi tekelci sermayenin, asker postallarıyla darbe geleneğiyle örülmüş, eski karanlık günlerine dönme arzusunun tezahürüdür.
  • O dönem yeşil duyarlılığı olan ama ne olup bittiğinin farkında olmayan genç kitleleri ya da bir şekilde Türkiye'deki vesayetçi sistemde imtiyazlarını kaybetmiş kesimleri sokağa çekme doğrultusunda FETÖ bürokrasisi ve medyanın da büyük ölçüde katkısı olmuştur.

Gezi olaylarında vesayetçilerin desteklediği eylemcilerin karşısında sokağa çıkmayan halk, 15 Temmuz darbe girişiminde sokağa çıkmıştır. Dolayısıyla Türkiye'deki vesayetçi sistemin artık son çırpınışı da Gezi'den sonra 15 Temmuz 2016'daki FETÖ darbe girişiminde bizzat halk tarafından bastırılmasıyla son bulmuş oldu. Bu anlamda 2013 Haziran'ındaki Gezi kalkışmasıyla 15 Temmuz 2016'daki FETÖ darbe girişimi arasında bir korelasyon vardır. Bunların merkezleri de saikleri de varmak istedikleri yer de aynıdır.

KUTUPLAŞMA GEZİ'DE BAŞLADI
SETA Toplum ve Medya Araştırmacısı ve İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Aslan da 28 Şubat sürecinden sonra AK Parti'nin 2002'de iktidara geldiğini hatırlatarak, sonraki 10 yılda hükümetin ciddi bir dirençle karşılaştığını, Cumhuriyet Mitingleri, 27 Nisan e-muhtırası, 367 krizi ve AK Parti'ye açılan kapatma davası gibi durumların yaşandığını, bunların Gezi eylemlerine benzer olaylar olduğunu kaydetti. Gezi olaylarını, tüm bu süreçlerin devamı olarak okuduğunu belirten Aslan, şöyle devam etti:

  • Daha önce cumhuriyet mitinglerine destek vermeyen sol-liberal gruplar bu sefer Gezi'ye destek verdiler. Böylece muhalefet bloğu genişledi. Orada HDP destekçileri yoktu. Çünkü o zaman Çözüm Süreci de devam ediyordu. Ama sonrasında 'hayır biz orada bulunduk' diyenler oldu. Mesela Aysel Tuğluk gibi. 2014 yılında işler bozulduktan sonra 'fiziksel olarak olmasak da ruhen oradaydık' dendi. AK Parti dönemini iki döneme ayırırsak, ilk dönemde bürokratik oligarşiye karşı verilen mücadele söz konusuydu. Gezi ile beraber ikinci safhaya geçtik. Artık AK Parti'nin muktedir olduğu yıllardı. Gezi de ikinci dönemin ilk yıllarında buna verilen bir reaksiyondu.

AK Parti'nin Kürtlere, Alevilere, gayrimüslimlere, Romanlara ve muhafazakarlara yönelik açılım süreci Gezi ile ilk defa kesintiye uğradı. AK Parti ile toplumun belli kesimleri arasında bir duvar örüldü. Bundan sonra ülkede kutuplaşmanın sert bir şekilde arttığını gördük.

  • Gezi olaylarının her ne kadar çevre duyarlılığı ile ortaya çıksa da imtiyazlarını kaybeden seküler orta sınıfın vermiş olduğu bir tepkidir. Yani buradaki meselemiz toplumun çevresinde bulunan kesimlerle geniş tarihi bir blok oluşturdu AK Parti. 1920'lerden beri ülkeye hakim olan o blokun yerini almış oldu ve dışında kalanlar 1920'lerden 2010'lara kadar ülkeyi yönetenler doğrudan veya dolaylı olarak işte bunun içinde medyası da akademisyeni de sivil bürokrasisi de iş dünyası da ordusu da yargı mensupları da vardır. Bunların hepsi kolektif bir şekilde bu iktidar değişimine tepki gösterdiler ve bu tepkinin adı Gezi'dir. 
  • Gezi, bundan sonraki süreçte bu toplumsal kesimlerin sürekli bir şekilde birlikteliğini sağlamak için vurgu yaptıkları bir mite dönüştü. 
     

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading