İngiliz Financial Times: Erdoğan, baş düşmanı Ermenistan'a el uzatıyor

İngiliz Financial times gazetesinin, Karabağ'a ilişkin haberinde, "Bir yıldan kısa bir süre önce Ermenistan'dan alınan Azerbaycan topraklarını kesen yeni bir otoyol, Türkiye'nin uzun süredir Rusya'nın egemenliğinin bir parçası olarak görülen bölgede büyüyen ekonomik varlığını gözler önüne seriyor" ifadelerini kullanılırken, bu yolun tarihi Şuşa şehrine bağlandığı ve Türk firmaları tarafından inşa edildiği belirtildi.

'ERMENİSTAN'A EL UZATIYOR'

Söz konusu haberde, Türkiye'nin Rusya ve İran ile rekabet halinde olduğu Güney Kafkasya'da var olan etkisini pekiştirmeye çalıştığı, diğer taraftan Erdoğan'ın baş düşmanı Ermenistan'a "el uzattığı" ifade edildi. Habere göre, bir Ermeni yetkili de iki ülke arasında kopan ilişkilerin yeniden kurulabileceği düşüncesinde. Financial Times, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın kısa süre önce dile getirdiği "Türkiye ile görüşmeye ön koşulsuz hazırım" sözlerini anımsatarak, 1993'te kopan ilişkilerin, 2020'deki zafer sonrası kademeli olarak iyileşebileceğini kaydetti.

ERMENİSTAN TÜRKİYE İLE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN YENİDEN KURULMASINI DİLİYOR

Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan ise Türkiye ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasına yönelik, "Her iki taraftan da olumlu sinyaller geldiği için, sınırın açılması, ekonomik ilişkilerin ve hükümetler arasındaki ilişkilerin yakın bir gelecekte başlama fırsatı var" değerlendirmesinde bulundu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in başdanışmanı Hikmet Hacıyev ise "Türk-Ermeniilişkilerinin iyileşmsi bu iki ülkeye bağlı. Eğer uzun vadeli istikrar ve güvenlikten bahsedeceksek, buna herkes katılmalı" dedi.

TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİ

FT, Türkiye'nin bölgede yükselen rolünün Rusya'ya da yarayabileceğine dikkat çekerken, haberde Carnegie Europe'dan Thomas de Waal'ın görüşlerine de yer verdi. Waal, Erdoğan ve Putin'in, ABD ve Avrupa'ya güven duymadığını bu yüzden Kafkasya'da da işbirliği yapabileceğini kaydetti ve iki liderin birçok konuda anlaşamasa da sorunları çözdüğünü şu ifadelerle belirtti: "Pek çok konuda anlaşamayan iki rakip gibiler ama aynı dili konuşuyorlar ve kendi aralarında bir şeyleri çözmeleri gerektiğine dair aynı Büyük Güç anlayışına sahipler."