Yandex Metrica
SON DAKİKA
TÜSİAD'dan 'pes' dedirten açıklama! 'Dövizinizi yurt dışına çıkarın'

TÜSİAD'dan 'pes' dedirten açıklama! 'Dövizinizi yurt dışına çıkarın'

Küresel ekonomi sistemine boyun eğen TÜSİAD, BDDK'nın TL'nin değerinin korunması için attığı bir dizi hamleye karşı iş adamlarına çirkin bir yol gösterdi. TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç 'Dövizinizi yurt dışına çıkarın' dedi.

Ekonomi

12.03.2024, 15:17

Devletin ticari kuruluşlara tanıdığı kredi imkanlarını döviz toplamam amacıyla kullanan art niyetli girişimlerin önüne geçen BDDK son hamle ile TL'nin dolar, euro ve altın karşısında değer kazanmasını sağlamıştı. 

Yeni Akit'in haberine göre, Devletin ticari kuruluşlara tanıdığı kredi imkanlarını döviz toplama amacıyla kullanan art niyetli girişimlerin önüne geçen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yaptığı son hamle ile, geçtiğimiz hafta 17 TL’yi aşan dolar, önceki gün 16,0 seviyelerine kadar geriledi. Dün 16,5 bandında seyreden doların ateşinin daha da düşeceği öngörülürken, TÜSİAD’dan suyu bulandıran karşı hamle geldi.

Paradan para kazanan, faiz ve rantla köşeyi dönen, küresel Siyonist şirketlerin Türkiye distribütörlüğünü yaparak montaj sanayi ile zenginleşen TÜSİAD’çı para baronları, kur tezgahını bozan BDDK hamlesine karşı yeni bir plana girişti. TL ile kredi çekip dolara yatıran şirketlerin önünü kesen BDDK’nın, dövizinin TL karşılığı 15 milyonu aşan şirketlere kredi verilmemesi kararının ardından TÜSİAD’ın yurt dışına döviz kaçırma hamlesine başvuracağı öğrenildi.

Kirli planı duyuran TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, şirketlerin dövizini TL’ye çevirmeyip yabancı ülkelerdeki firmalarına taşıması çağrısında bulunarak şunu söyledi:

 Bu durumda şirketlerin yurt dışında var olan iştirakleri varsa oraya para çıkartabilirler. Bu belki ileride engellenmeye çalışılır. Bunun dışında şirketler kâr payı da dağıtabilir, ‘ben temettü dağıtırım’ der ve şirketten para çıkar.

Altınsaç ayrıca kapitalizmin silahı olan ve yabancı ülkelerde dolar/euro üzerinden satış yapıp uzun vadeli borçlanmayı öngören “eurobond” formülünü gündeme taşıdı. Açıkça firmalara paralarını yurt dışına kaçırma taktiği veren TÜSİAD’çı Altınsaç’ın suç işlediğini belirten ekonomistler ve yazarlar, Altınsaç hakkında soruşturma açılması gerektiğine dikkat çekerken, dolarcı firmaların yurt dışına para kaçırma oyunlarına karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.

Emekli vatandaşlar bu yıl müjdeye doymadı! Emekli maaşılarına bir zam... Haberi Görüntüle

AKIL ÇELMEYE ÇALIŞIYORLAR

Akit’e konuşan Uzman Ekonomist Dr. İsmail Çapak: “BDDK’nın aldığı karar yerinde ve doğrudur. Enflasyonu önlemek için kredi hacmi daraltılmak isteniyor. Ticari krediler çok arttı, bunu sınırlamak amaçlıydı bu adım. Onun da ötesinde kurla ilgili riskleri ortadan kaldırmak istendi. Kur korumalı mevduat sistemine ek olarak böyle bir hamle yapıldı. BDDK’nın kararı doğru. TÜSİAD’da bu açıklamayı yapan kişiyi tanıyorum. Kabul edilemez bir söylemde bulunmuştur. Bu açıklamayla firmalara dövizlerini yurt dışına götürmek için yol mu gösteriyor? Yurt dışına parasını götürmeyi düşünmeyenin bile aklını çelebilecek bu sözler asla kabul edilebilir değil” sözlerini sarf etti.

Kötüye kullanılan ticari kredilere vurgu yapan Dr. Çapak, döviz ve daire fiyatlarındaki artışa dikkat çektiği konuşmasında, şunları kaydetti:

Geçmiş yıllarda da bu ve benzeri şeyler yaşandı. Kredi Garanti Fonu vasıtasıyla verilen destek kredileri esas kullanılması gereken yatırım ve istihdama gitmeyip, alınan paralar konut ve dövize yatırıldı. Hem daire fiyatlarının hem dövizin yükselmesinin sebeplerinden biri buydu. BDDK’nın bu kararı kurun gerilemesini sağlayacağı gibi konut fiyatlarını da düşürecektir. TL ile ticari kredi çekip o parayla döviz alan, konut alanlar artık bu yola başvuramayacak.

Çapak, ayrıca Maliye Bakanlığı’nın da aracılığıyla BDDK’nın alacağı tedbirlerin tam düşünülerek, sahadaki durumlara bakılarak alınması gerektiğini vurguladı.

İşsizlik ödeneğinde yeni gelişme! Çalışmayan vatandaşlara destek ödemesi: Başvuranların hesabına... Haberi Görüntüle

TÜSİAD YOL GÖSTERİYOR 

Gazeteci Yazar Mehmet Fırat, TÜSİAD’ın Türkiye’de herhangi bir yatırım yaparak ekonomiyi, tarımı, sanayiyi canlandırma teşebbüsünde bulunan bir yapı olmadığına değindi. TÜSİAD’ı “Kurulduğu günden bu yana uluslararası kuruluşların Türkiye’deki distribütörlüğünü yapıp, düşük maliyetlerle parayı bulup yüksek maliyetlerle devlete satmış bir tefeci oluşum” olarak tarif eden Mehmet Fırat, BDDK’nın hamlesine karşı “döviz kaçırma” açıklaması yapılmasını şöyle değerlendirdi:

“Hükümetin dövizle ilgili aldığı tedbir sonrasında bunlar şantaja girmiş durumda. ‘Zaten yerli ve milli yapı değiliz, bizim ana bayilerimiz hep yurt dışında, o yurt dışındaki firmalarımız üzerinden işlemlerimizi yaparız, paramızı da ülke dışına çıkarıp oyunumuzu oynamaya devam ederiz, siz de bize hiçbir şey yapamazsınız’ anlamında bir meydan okumadır bu açıklama.”

BDDK’nın belirlediği sınırı aşan şirket sayısının 65 olduğuna değinen Gazeteci Fırat şöyle konuştu: 

Bu şirketlerdeki sınırı aşan döviz varlığı tutarı ise 3,6 milyar dolardır. Bu onlar için büyük para değil. Buna rağmen spekülasyon yapıyorlar. Şirketlere ‘yurt dışı’ yolu gösteriyorlar. Bunun arkasından ne gelecek? Burada yol gösteriyorlar. Türkiye’de şubesi olup merkezleri yurt dışında olan firmalara ‘paranızı götürün’ diyorlar, diğer şirketlere de merkezlerini veya iştirak şirketlerini yurt dışında açma taktiği veriyorlar. Yani Türkiye’deki bütün firmalar Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk gibi ucuz balkan ülkelerine merkezlerini taşısın isteniyor.

Dolar kuru yükseliş trendine devam ediyor! Dev bankadan çok konuşulacak... Haberi Görüntüle

DEVLET YAPTIRIM UYGULAMALI 

Cezai yaptırım uygulanması gerektiğini belirten Mehmet Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bu açıklamaya karşı harekete geçmelidir. Pandemi süreciyle başlayan stokçuluk-karaborsa işlerine karşı nasıl devletin müdahalecilik hakkını kullanması lazımdır. ‘Serbest piyasaya ekonomisi’ falan denilmeksizin müdahalecilik hakkı devreye alınmalıdır. Bu komünist bir ekonomi uygulaması değildir; nasıl ki salgın yayıldığında sağlık hususunda devlet müdahalecilik hakkını kullanıp sokağa çıkma yasağı ilan ettiyse, burada da müdahaleciliğini kullanmak zorundadır. Ekonomik açıdan istiklal ve istikbalimizi tehdit eden faaliyete girenlere karşı devletin eli kolu bağlı olamaz. Hükümet gerekirse en sert tedbirleri uygulamalıdır. Bu işi yapan kişilere ağır ceza mahkemelerinde dava açılması, gerekirse mallarına el konulması lazım.”

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading