O bölgede yeniden altın rezervi bulundu: Tam bitti derken sarı ışık göz tekrar göz kırptı

Bir zamanlar Britanya'nın en zengin altın madeni olan Clogau St David'in tükendiği düşünülüyordu. Fakat tam bitti derken yeni madenciler bölgede çalışmalara tekrar başladı.
Galler yamacında 50 metre aşağıda, sadece engebeli deliklerden karanlığa doğru inen bir dizi merdivenle ulaşılabilen ıslak, kumlu, sıkışık fakat içi altınla dolu bir mağara...
Fakat madenci Dai Walker, Galler'in kuzeybatısındaki tepelerde altın aramanın zorluğunu ve meslektaşlarıyla birlikte birkaç leke bulduklarında yaşadıkları sevinci anlatırken, yüzünde bir gülümseme belirdi.
Zor bir iş, zayıflar için bir yer değil diyen Walker, "Ama biraz altın gördüğünüzde, özel oluyor. Sizi geri dönmeye devam ettiriyor. Tarihi seviyorum; yıllar boyunca burada bulunan tüm madencileri düşünmeyi seviyorum. Burada madene bağlı olmayan neredeyse hiç aile yok." ifadelerini kullandı.
GİZEMLİ MAĞARA ALTIN FIŞKIRMAYA DEVAM EDİYOR
Clogau, İngiltere'nin en zengin altın madeniydi ve İngiliz kraliyet ailesinin üyeleri, bir asırdan fazla bir süredir düğün yüzüklerinde Eryri (Snowdonia) tepelerinden elde edilen değerli metali kullanıyordu.
1990'lara gelindiğinde Clogau tükenmiş olarak görülüyordu ancak 2018 yılında Alba Mineral Resources adlı bir şirket lisans aldı ve altın damarlarını takip etmek için modern teknolojiyi kullanarak bir rehabilitasyon ve keşif programına başladı.
Clogau'dan bir kez daha altın çıkarıldığı ortaya çıktı ve bu hafta sonu, sitenin yeniden canlanmasını kutlamak ve metale olan ilgiyi test etmek amacıyla, bu altından yapılmış 1 onsluk (28 gr) bir madeni para için bir açık artırma çıkacak.
"Bizim için önemli bir an" diyen Baş operasyon görevlisi ve kıdemli jeolog Mark Austin, "Oldukça uzun bir yolculuktu." ifadelerini kullandı.
ORADA KESİNLİKLE ALTIN VAR
Bu tepelerde altın avlamak aceleye getirilecek bir şey değil. Son beş yıldır ekip, sular altında kalmış tünelleri titizlikle boşalttı, seleflerinin bıraktığı döküntü tepeciklerini çoğunlukla elle temizledi ve erişim sağlamaları gereken ağ parçalarını modern güvenlik yönetmeliklerini karşılayacak kadar güvenli hale getirdi.
Madenden çıkarılan suyun yamaçtan aşağı akan nehre zarar vermeyeceğini ve eski madende yaşayan yarasaları rahatsız etmeyeceğini Galler Doğal Kaynakları Kurumu'na ve Eryri Milli Parkı'na göstermeleri gerekiyordu.
Austin, 1854'ten beri burada çalışan madencilerin bıraktığı döküntü yığınlarında altın bulduklarını ve yamaçta sondaj yaparak henüz dokunulmamış bir rezerv olduğunu düşündükleri yeri tespit ettiklerini söyledi.
Odaklandıkları bölge, Galler altınıyla ilişkilendirilen jeolojik yapıya sahip Llecfraith maden sahası olarak adlandırıldı.
Özellikle aradıkları şey "çizgili ve kirli" dokuya sahip kuvars damarlarıdır. Austin, "Orada kesinlikle altın var" dedi. Ama ne kadar...
