Altın rekor üstüne rekor kırıyor! Küresel piyasasının gözü sarı metalde: Trump yönetimi yükselişte ne kadar etkili?

Geçtiğimiz haftalardan bu yana altın rekor üstüne rekor kırmaya devam ediyor. Peş peşe gelen rekorlar ağırlıklı olarak jeopolitik riskler ve merkez bankalarının politikalarıyla belli olsa da, Financial Times'ta yayımlanan bir köşe yazısında dikkat çeken bir kulis bilgisi yer aldı. Kulis bilgisinde, Trump'ın doların küresel etkinliğini korumak istediğini ancak çok değerli olmasını istemediği ifadeleri yer aldı.
Kürsel piyasalarada altın yatırımcıların odağı haline geldi. Jeopolitik belirsizlikler ve Trump'ın yeni gümrük tarifelerinin yarattığı endişeler, altın fiyatlarında her gün yeni bir rekor haberinin gelmesine yol açıyor.
Son 6 haftadır aralıksız bir şeklilde değer kazanmaya başlayan altının ons fiyatı bugün de 2 bin 906 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Altın şu ana kadar sene başından bu yana dolar bazında yüzde 11 getiri sağladı.
ABD ALTIN REZERVLERİNİ YENİDEN DEĞERLENDİRİYOR
Analistler altının yükselişinde ilk olarak Fed'in ve merkez banakalarının daha gevşek bir para politikası benimseyeceğine yönelik beklentilerin etkili olduğunu söyledi. Son olarak Citigroup’un araştırma kolu Citi Research de 2025 için ortalama altın fiyatı tahminini 2 bin 800 dolardan 2 bin 900 dolara çıkardı.
Dünyanda herkesin bildiği finans yayınlarından Financial Times'ın yayın kurulu başkanı ve köşe yazarı Gillian Tett altınla ilgili değerlendirmelerin yer aldığı köşe yazısında okuyucularının dikkatini çekerek, bu iddiayı gündeme taşıdı. Tett yazısında ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'in ABD'nin rezervlerindeki altınları yeniden değerlemeyi düşündüğüne yer verdi.
Şu anda ABD rezervlerindeki altınlar muhasebe kayıtlarına bakıldığında ons başına 42 dolardan işlenmiş halde. Bunun bugünkü değerle güncellenmesi durumunda teknik olarak ABD Hazinesi bilançosuna 800 milyar dolarlık kaynak eklenmiş olacak.
Gillian Tett'in yazısında paylaştığı bilgiye göre konuyla ilgili spekülasyonlar Hazine Bakanı Bessent'in “ABD bilançosunun varlık tarafını nakde çevireceğine”, yani yalnızca borçlara değil, varlıklara da odaklanacağına, dair verdiği söz, hem de 10 yıllık Hazine tahvili getirilerini düşürme vaadi sonrası daha da yoğunlaştı.
"TRUMP YÖNETİMİ GÜÇLÜ DOLARIN ÜLKE SANAYİSİNE ZARAR VEREBİLİR"
Köşe yazısında, Trump yönetimi güçlü doların ülke sanayisine zarar verdiği sözleri yer alıyor. Ancak, doların küresel etkinliğini de korumak istediğine dikkat çekilerek şu ifadeler yer aldı:
"Bu politikalar çelişkili görünüyor, ancak piyasa analistlerinden Luke Gromen’e göre, bu çelişki ABD Hazinesi’nin altının dolar karşısında yükselmesine izin vermesi veya bunu teşvik etmesi durumunda çözülebilir. Gromen “Altın, Trump yönetiminin açıkça kurmaya çalıştığı yeni sistemin temel unsurlarından biri olacak gibi görünüyor”
Trump’ın Ekonomik Danışmanlar Konseyi başkanı Stephen Miran’ın geçen yıl yazdığı kapsamlı yatırımcı notu, Trump’ın finansal ekonomi anlayışını en derinlemesine açıklayan metinlerden biri olarak kabul edildi. Bessent gibi isimler tarafından da büyük ölçüde destekleniyor.
"UZUN VADEDE DOLARIN DÜŞECEĞİ ÖNGÖRÜLÜYOR"
Miran’a göre, yatırımcılar öncelikle gümrük tarifelerinin bir pazarlık taktiği olarak kullanılmasını beklemeli. Ancak daha sonra tarifeler, uzun vadede gelir artırma ve jeopolitik müttefikleri belirleme aracı olarak kullanılacak. Ayrıca Miran, doların rezerv para statüsünün ve ABD askeri üstünlüğünün birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu öne sürüyor. Bu yüzden Beyaz Saray, ABD’nin güvenlik şemsiyesi altında olan ülkeleri, çok uzun vadeli ABD tahvilleri satın almaya zorlayarak açığını finanse edebilir.
GRÖNLAND'I İŞGAL ETME TEHDİDİYLE SINIRLI KALMAYACAK
En dikkat çekici olan nokta ise Miran’ın bazı tahminlerinde yer verildi:
Tarifeler başlangıçta doları güçlendirse de, uzun vadede doların düşeceği öngörlüyor. Bunu nasıl başaracaklarını da açıklıyor: Fed’in “gönüllü” iş birliği ve çok taraflı bir dolar devalüasyonu anlaşması gibi birkaç taktik öneriyor.
Eski Hazine Bakanı Rubin de “Eğer zayıf bir dolar yönünde oyun oynamaya başlarlarsa, bu son derece riskli olur” diyor. Ancak Miran’ın notu, eskiden hayal bile edilemeyen fikirlerin artık tamamen mümkün hale geldiğini gösteriyor. Ve bu sadece Trump’ın Grönland’ı işgal etme tehdidiyle sınırlı değil.
Dolayısıyla, altının şu anda Bitcoin’i geride bırakıyor olması şaşırtıcı değil. Aynı şekilde, yatırımcıların Londra’daki kasalardan New York’a külçe altın taşımaları da. İşte böylece, finans dünyasında Alice Harikalar Diyarında’ya benzer bir döneme girdik ve artık altın almak neredeyse mantıklı bir hareket gibi görünüyor."
