Yunanistan kan ağlıyor: Türkiye’nin esiriyiz, ABD bizi yalnız bıraktı

Yunanistan merkezli Hellas Journal dergisi, Yunanistan’ın Ortodoksluk üzerinden Türkiye’nin etkisi altına girdiğini iddia eden bir analizde bulundu.
Dünyadaki Hıristiyan Rum Ortodokslarının ruhani lideri olan I. Bartholomeos’un tutumu, nüfusunun yaklaşık yüzde 98’i Ortodoks inancına bağlı olan Yunanistan’da rahatsızlığa neden oldu.
Bu bağlamda Yunanistan merkezli Hellas Journal dergisi, Yunanistan’ın Ortodoksluk üzerinden Türkiye’nin etkisi altına girdiğini iddia eden bir analizde bulundu.
Hellas Journal dergisi, bu durumu "Yunan ulusunun trajedisi" olarak nitelendirdi.
"YUNANİSTAN, TÜRKİYE’YE ESİR DÜŞTÜ"
Söz konusu yazıda "Fener Rum Patrikhanesi üzerinde Türk baskısı var" denilirken bu durumun Yunan hükümetlerini ve diasporayı çaresiz bıraktığı belirtilirken şu ifadelere yer verildi;
“Her yerde Ortodoksların bir sonraki liderine karar verecek olanın Tayyip Erdoğan olduğunu söylüyorlar. Yunanistan, Attila’nın vatanı olan Türkiye’ye esir düştü”
ABD’DE YUNAN DİASPORASININ ETKİSİ ZAYIFLIYOR
Analizin devamında ABD'deki Yunan diasporasının bir zamanlar KKTC'ye ve Ege’deki Türk tehdidine karşı ciddi bir mücadele verdiği, ancak son yıllarda bu etkinin büyük ölçüde kaybedildiğine vurgu yapıldı.
Derginin yaptığı analizde topluluğun "dişsiz ve dağınık" hale geldiği vurgulanırken, bu durumun nedenleri arasında son Amerika Başpiskoposu Elpidophoros’un “fazla uzlaşmacı” tavrının olduğu belirtildi.
Amerika Başpiskoposu Elpidophoros’un, Fener Rum Patrikliği hedefiyle Türkiye’yi rahatsız etmekten kaçındığı öne sürülüyor.
YUNANİSTAN’IN YALNIZLIK ENDİŞESİ
Elpidophoros’un etkisiyle birlikte ABD’deki Yunan diasporasının Yunan kimliğinden uzaklaştığı savunulurken şu ifadelere yer verildi;
''Bu süreç böyle devam ederse Türkiye karşısında Yunanistan yalnız kalacak. Amerika’nın merkezinde, Washington’da Türkiye’ye kim karşı koyacak?"
KIBRIS MESELESİNDE DİASPORANIN ETKİSİZLİĞİ
2021 yılında ABD Başkanı Donald Trump’ın 25 Mart etkinliğinde yaptığı konuşmaya değinilen yazıda, Kıbrıs’a dair sadece sembolik bir “Adalet” çağrısı yapılması eleştirildi.
Aradan 51 yıl geçmişken hâlâ Kıbrıs’taki Türk askeri varlığına karşı güçlü bir söylem geliştirilememesi, diaspora liderliğinin etkisizliğiyle ilişkilendirildi.
