Yunanistan havlu atacak! Türkiye'nin büyük oyunu Atina'yı çıkmaza soktu

Erdoğan'ın son yıllarda yaptığı her şey onun lehine sonuç verdi, yaptığı her hamle somut sonuçlar doğurdu diyen Yunan medyası, Atina'nın Ankara'ya boyun eğmekten başka çıkar yolu kalmadı yorumunda bulundu.
Geçen hafta Türkiye'de yaşanan diplomasi trafiğini analiz eden Yunanistan merkezli Protagon, haber sitesi çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Son günlerde ilgi odağı Boğaz'ın Avrupa yakasına hakim, Osmanlı İmparatorluğu'nun eski sarayı ve idari merkezi olan Dolmabahçe olsa da, aslında Türkiye'nin büyük diplomatik oyunu birkaç yüz kilometre güneyde, NATO Dışişleri Bakanları'nın gayrıresmi zirvesinin yapıldığı kıyı kenti Antalya'da oynanıyordu diyen Yunan basını şöyle devam etti;
"Uluslararası toplum, Putin ve Trump'ın Ukrayna sorununu bir gecede çözmesini beklerken Cumhurbaşkanı Erdoğan barış elçisi rolünü başarıyla üstlendi. Tüm bunların yanında ise Hakan Fidan, Ankara'nın Avrupa güvenlik sisteminin yeniden tasarlanması sürecinde aslan payını üstlenme planını cesurca kamuoyuna açıkladı"
"TEKSAS'TAN ANKARAYA..."
Zirvenin ev sahibi olan Türk istihbarat teşkilatının eski başkanı, Antalya'daki geniş konferans merkezinin koridorlarında ve salonlarında sistematik ve kendine özgü bir rahatlıkla dolaşıyordu diyen Yunan basını;
"Yoğun geçen iki günlük süre boyunca her kamuoyuna yaptığı konuşmada, Türkiye'nin mutlak önceliğini yineledi: Batı'nın kolektif savunma projesine engelsiz katılımı ve böylece ülkenin ulusal sınırlarının çok ötesindeki gelişmeleri belirleyen güçlü bir bölgesel güce dönüşmesi."
Analize devam eden Yunan basını habere şöyle devam etti;
"Batı İttifakı için Türk savunma sanayisinin çok önemli olduğunu belirten Fidan, "Teksas'ta mühimmat üreten fabrikalar, Türkiye'deki şirketlerle yakın iş birliği yapmadan çalışmalarını sürdüremezler. Fidan, bunu herkesin kolayca anlayabileceği şekilde haritaya çizdi. "Teksas'tan Ankara'ya."
Türk savunma sanayii, Ankara'nın müttefik karar alma süreçlerine daha aktif katılımının aracıdır. Bu girişimde Erdoğan ve Fidan'a hem Rutte'nin hem de ABD'nin cömert desteği var. NATO Genel Sekreteri, Antalya Zirvesi boyunca Ankara'ya övgüler yağdırmaktan geri durmadı.
"TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALKACAK"
Avrupa Birliği'ni Türkiye, Norveç ve Birleşik Krallık ile mümkün olduğunca yakın işbirliği yapmaya 'teşvik etmek' için ilk kez, böylece savunma özerkliği girişiminin '27'nin ötesine, ancak Avrupa içinde' yayılması hedefleniyor.
İkincisi, yine Müttefikleri, NATO üyesi bir ülkeye silah satışına kısıtlama getirmemeye 'teşvik etmek' açıkça Ankara'dan F-16 ve Eurofighter satın alınması anlamına geliyor. Rutte'nin net karşılığı, 'Türkiye ile savunma alanında işbirliğimizin önündeki engelleri kaldırmaya kararlıyız' oldu. Daha önce ise Erdoğan'ı 'inanılmaz bir lider' olarak nitelemişti."
Habere devan eden Yunan basını, "Antalya zirvesi, NATO liderlerinin Haziran ayında Lahey'de alacakları kararlar için bir hazırlık aşaması niteliği taşıyordu. Bu zirvede ABD Başkanı Trump, Mark Rutte ile işbirliği yaparak, devlet savunma harcamalarını GSYİH'nın yüzde 5'ine kadar çıkarabilecek bir artış planını geliştirecek." yorumunda bulundu.
Türkiye bu süreçten çift taraflı kazanç sağlıyor diyerek devam eden Yunan medyası, "Bir yandan kendi savunma harcamalarını artırabildiği için, diğer yandan da kendi silahlarını müttefiklere satarak bu oranı %5'e çıkarabildiği için. Geçtiğimiz çarşamba günü Ankara, İspanya'ya zırhlı araç satışı konusunda anlaşma imzalarken, birkaç hafta önce Erdoğan'ın İtalya ziyaretiyle iki taraf arasındaki askeri iş birliği siyasi anlamda da ivme kazandı." ifadelerini kullandı.
"BATI TÜRKİYE'YE GÜVENİYOR"
Habere devam eden Yunanistan merkezli Protagon haber sitesi şöyle devam etti;
Orta Avrupa başkentlerinde görev yapan Yunan diplomatlar, Protagon'a, Paris hariç hükümetlerin Türk savunma sanayini "güvenilir" olarak gördüğünü ve Türkiye'yi hem NATO hem de Avrupa savunma özerkliğinin uygulanması açısından önemli bir ortak olarak gördüğünü söyledi.
Antalya Zirvesi'nde konuşan Türk Dışişleri Bakanlığı kaynakları, "Türkiye, ulusal güvenliğin geleceğine ilişkin çeşitli çabalarda daha fazla sorumluluk almaya hazırdır " ifadelerini kullanırken, Mark Rutte, İttifak'ın en ciddi sorunlarından birini gündeme getirdi:
"Rusya, üç ayda NATO'nun bir yılda ürettiği mühimmatı üretiyor."
ATİNA GERİ ADIM ATABİLİR
Türkiye'de yaşayan ve çalışan bir analist Protagon'a, "Erdoğan'ın son yıllarda yaptığı her şey onun için işe yaradı, attığı her adımın elle tutulur sonuçları oldu " dedi.
Nitekim Ankara'nın birçok cephede (Kafkasya, Ukrayna, Libya, Suriye) devreye girmesi meyvelerini veriyor, Türkiye'nin diplomatik sermayesi artıyor. ABD tarafından istenen ancak Erdoğan tarafından seçilen Suriye'nin fiili lideri cihatçının Donald Trump ile el sıkışacağını pek çok kişi tahmin etmiyordu. Ya da Fidan, Rubio ve Suriye Dışişleri Bakanı'nın katılacağı üçlü bir toplantının Antalya'da gerçekleşmesi.
Türkiye stratejisini oluştururken Yunanistan'ın son derece hassas bir dengeyi koruması gerekiyor. Bir yandan da Ankara ile anlaşmazlıklar nedeniyle Avrupa savunmasının güçlendirilmesinin önüne set çeken bir ülke olarak algılanmamalı.
Öte yandan, Türkiye'nin Avrupa güvenlik sistemindeki nüfuzunun abartılmasına da izin vermemeli. Gerçek şu ki, Ege'nin iki yakasını bölen ikili meseleler şu anda ne Avrupa'da ne de NATO'da kimseyi ilgilendirmiyor. Aksine, hem Avrupa liderleri hem de Rutte, Yunanistan ve Türkiye'yi, sonuçsuz kalsa bile, yakınlaşma sürecine bağlı kalmaya çağırmaya devam edecekler.
Yunanistan-Türkiye diyaloğu şu anda her iki tarafa da fayda sağlıyor. Atina'nın gerginlik ortamına geri dönmesi için hiçbir neden yok. Ankara iddialı hedeflerini hayata geçirebilmek için dışarıdan mümkün olduğunca çok sayıda iyi referans arıyor. Ege ve Doğu Akdeniz şimdilik bunlara dahil değil."
