Bir dönem Türkiye'de de görev yapan emekli Yunan Büyükelçi Leonidas Chrysanthopoulos, Ankara-Atina hattının bir kez daha gerilmesiyle sonuçlanabilecek skandal ifadeler kullandı.
Türkiye'nin Gökçeada ve Bozcaada'da Lozan'da belirtilen şartları ihlal ettiğini ileri süren Chrysanthopoulos, bu adaların Yunanistan tarafından ilhak edilmesini istedi.
Pentapostagma haber sitesinden Evangelos Kokkinos ile bir >söyleşi yapan Yunan Büyükelçi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ada üzerinde egemen olduğunu ileri sürerek, buna karşı Türkiye'ye Avrupa Birliği'nin yaptırım uygulaması gerektiğinden bahsetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçildiğini, bu nedenle Türkiye'nin ABD ve Avrupa ile yakınlaşmasını beklemediğini dile getiren Chrysanthopoulos, kendi ülkesinde seçimleri kazanan Kiryakos Miçotakis liderliğindeki Yeni Demokrasi Partisi'ne de şu tavsiyede bulundu: "Yunanistan'ın iyiliği için Amerikan dış politikasından çok Yunan dış politikası izlemeliyiz."
Leonidas Chrysanthopoulos şunları söyledi:
Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı çizgisi sert olmalı. Türkiye Kıbrıs'ın egemenliğini (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) tanımamaya devam ettiği sürece AB-Türkiye Gümrük Birliği Anlaşması tamamen dondurulmalı; aynı zamanda AB üyesi bir devleti tanımadığından ötürü Ankara'ya yaptırım uygulanmalı.
Türkiye yeni dönemde de Ege'deki adalarımızı silahlandırma uğraşına devam edecektir. Atina'nın Ankara'ya cevabı, askerden arındırmaya değil, deniz üssü kurulamayacağına atıfta bulunan Lozan Anlaşması'nın 13. maddesine odaklanmak olmalıdır. Adalarda deniz üslerimiz yok.
Leonidas Chrysanthopoulos
Türkiye'nin konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde gündeme getireceğini sanmıyorum çünkü Yunanistan ocak ayından itibaren geçici üye olacak. Karşılıklı tavizlerle bir çözümü savunan ABD ve Almanya'yı da Yunanistan'ın taviz vermesine yer olmadığına ikna etmeliyiz. Ayrıca Türkiye Lozan Anlaşması'nın iki ada için bir tür özerklik sağlayan 14. maddesini ihlal ettiği için, Gökçeada ve Bozcaada'nın Yunanistan'a iadesini talep edebiliriz.
(Ege'de anlaşma mümkün mü?) Türkiye'nin bu adaların birçoğunu kendi mülkiyetine geçirmeyi istemesi gibi basit bir nedenden dolayı çözümün mümkün olmadığını düşünüyorum. Teorik olarak Ankara Yunan adalarıyla ilgilenmediğini beyan ettiği sürece bir miktar anlaşmaya varılabilir. O vakit Ege'nin enerji kaynaklarının ortak kullanımı için bir anlaşmaya varılabilir.
