Uyuşturucu kaçakçısına polis gücü kurdurdular: Vahşi Yahudilerden Gazze'de iç savaş oyunu

7 Ekim 2023'ten buyana Gazze'de Hamas'ı mağlup etmeyi başaramayan İsrail, bölgede Filistinliler arasında 'iç savaş' manzarası oluşturmak için yeni bir planı devreye soktu. 

2 milyon Filistinliyi aç bıraktıktan sonra Gazze'deki 4 bölgede sözde yardım noktaları oluşturan Siyo-Naziler, Refah'taki dağıtım organizasyonunda sorumluluğu 'Tarabin' adlı bir kabileye verdi. 

Bu kabilenin üyelerini uzun namlulu tüfek, tabanca ve kurşunlarla donatan siyonist terör güçleri, işbirlikçi grubun lideri olarak 31 yaşındaki Bedevî Yasir Ebu Şebab'ı seçti. 

Tel Aviv merkezli Jerusalem Post gazetesine göre Ebu Şebab, daha önce Sina Yardımadası ile Gazze arasında uyuşturucu kaçakçılığı yapıyordu ve bu nedenle defalarca kez tevkif edildi. 

Gazze güneyindeki Tarabin kabilesi, kaçakçılık faaliyeti konusunda Hamas'la gerginlikler yaşadı. 7 Ekim öncesi Hamas'ın Ebu Şebab'ı bir kez daha tutukladığı fakat uyuşturucu kaçakçısının daha sonra serbest bırakıldığı belirtiliyor. 

YAHUDİ BASINI ONA ÇABUK ISINDI: IŞİD'LE HİÇBİR BAĞLANTISI YOK

Yasir Ebu Şebab'ın 'İsrail işbirlikçisi' olduğu yönündeki suçlamalara cevap vermek için İsrail ordu radyosunu kullanması dikkat çekti.

İsrail basını, işbirlikçi olmadığını söyleyen Şahab'ın İsrail ordusundan Kalaşnikof, tabancalar ve bunlar için mühimmat tedarik ettiğini kaydediyor. 

İsrail merkezli yayın organı Walla, Ebu Şebab ve Tarabin aşireti üyelerinin sözde yardım konvoylarına koruma sağlamakta başarılı olduğunu kaydediyor. 

Şebab 'İsrail ordusundan onaylı' olduğu için İsrail basını onu şöyle tanımlıyor: "Yasir Ebu Şebab'ın milisleri zaten İsrail yardımından bağımsız, Hamas karşıtı bir silahlı gruptu. Bazı raporların aksine, IŞİD veya aşırı Selefî gruplarla bağlantılı değil."

Mevcut tablo, Hamas'a karşı Filistinlileri kullanmak isteyen İsrail'in işbirlikçi Tarabin kabilesinde karar kıldığını gösteriyor. İsrail basını, sözkonusu grubun savaşın başlamasından önce de silahlı olarak faaliyet yürüttüğünü ileri sürüyor. 

20 binden fazlası bebek ve çocuk olmak üzere 55 bin sivili şehit eden vahşi Yahudi teröristler, 7 Ekim 2023'ten buyana tarihin en ağır konvansiyonel saldırısına maruz bıraktığı Gazze'yi büyük ölçüde harabe haline getirdi. 150 binden fazla Gazzelinin kalıcı biçimde sakat kaldığı sanılıyor. 

Birleşmiş Milletler'den ya da herhangi bir ülkeden gelen yardımların Gazze'ye sokulmasına müsaade etmeyen Siyonist Naziler, ABD ile işbirliği içerisinde Gazze İnsanî Yardım Vakfı (GHF) adlı bir örgüt kurarak insanları 4 noktaya toplayıp istedikleri zaman toplu katliam gerçekleştiriyor. 

JERUSALEM POST: MİLİSLERİN GÖREVİ HAMAS'LA MÜCADELE

İsrail, böyle bir ortamda 'yardımların güvenliğini sağlama' bahanesiyle silahlandırdığı Tarabin kabilesinin faaliyetlerinden gayet memnun görünüyor.

Refah'ta Filistinliler arası iç savaş girişimi başarılı olursa İsrail terör güçleri bu 'konsepti' Gazze'nin diğer bölgelerine de taşıyacak. Şu ifadeler İsrail'in Jerusalem Post gazetesinden:

"Refah bölgesinde çok az terörist kaldı ve terör altyapısının çoğu ortadan kaldırıldı. Bu iyileştirilmiş güvenlik durumu artık Hamas yönetimi olmadan bölgenin daha kolay kontrol edilmesini sağlıyor. 

İsrail ordusu, Filistin halkı için somut ve görünür bir alternatif yaratmak için çalışıyor; böylece Gazze sakinleri Hamas'ın yönetiminin çöktüğünü kendi gözleriyle görebiliyorlar. Bu model başarılı olduğu takdirde İsrail ordusu bunu diğer bölgelerde de uygulayacak. 

Milisler (aşiret üyeleri) şu anda Filistinlilere gıda paketlerinin dağıtıldığı insanî yardım merkezlerinin güvenliğini sağlamak, yardım konvoylarını korumak ve Hamas'la mücadele etmekle görevli. 

İsrail güvenlik kaynakları, Filistin halkının sahada Hamas'a karşı aktif olarak mücadele eden, ciddi ve istikrarlı bir alternatif oluşturan silahlı gruplar görmesi halinde Hamas'a karşı direnmeye başlayabileceğini ve hatta silahlı direnişe katılabileceği görüşünde."

Gazze'deki silahlı 'milis' grubunun lideri Yasir Ebu Şebab, İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada hem İsrail'le hem de Ramallah'taki Filistin Yönetimi ile ilişkisi olduğu yönündeki iddiaları reddetti. 

"İsrail'le çalışmıyoruz. Hiçbir İsrailli yetkiliyle görüşmedim. Silahlarımız da İsrail'den değil, yerel halktan topladığımız basit silahlar" diyen Şebab'ın iddiaları aynı gün İsrail basını tarafından yalanlandı. 

TRHABER