Türkiye'nin liderliğinde direniş ekseni! Azerbaycan, Katar, Libya ve Suriye'de değişen dengeler

Türkiye'nin liderliğinde direniş ekseni! Azerbaycan, Katar, Libya ve Suriye'de değişen dengeler

Afrika, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya'da egemen güçlerin planlarını yeniden şekillendirmesine neden olacak kritik adımlar atan Türkiye, Batı dünyasını kendi oluşturduğu eksene göre hareket etmek zorunda bırakıyor. 

Türkiye'nin son yıllarda jeopolitik konumunu kullanarak inşa ettiği milli eksen Afrika, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya'da dengelerin Türkiye lehine değişmesine planların yeniden çizilmesine neden oldu. 

Afrika'da başta Fransa olmak üzere Avrupalı devletlerin sömürge düzenine karşın kazan-kazan modeliyle derin işbirlikleri inşa eden Türkiye, Afrika ülkeleri için güvenilir bir ortak haline geldi. 

SOMALİLERİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN ZİYARET

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 yılında kıtlığın pençesinde olan Somali'ye gerçekleştirdiği kritik ziyaretin ardından jeopolitik manada önemli bir konumda bulunan Somali'nin kaderi değişti. 

Dünyadaki en büyük dış temsilciliğini ve ülke toprakları dışındaki en büyük askeri üssünü Somali'nin başkenti Mogadişu'da kuran Türkiye, Somalili askerlerin eğitimini de üstlendi. Terör ve kıtlıkla mücade eden Somali, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretinin ardından ordusunu ve ekonomisini yeniden güçlendirmeye başladı. 

TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ 2020 YILINDA LİBYA'NIN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Türkiye ile Libya arasında imzalanan mutabakat muhtıralarının ivme kazandırdığı Türkiye-Libya iş birliği sayesinde, bugüne kadar tamamiyle Hafter'in lehine görünen askeri dengeler değişti.

Libya hükümetinin, başkentin güneyi ve ülkenin batısındaki temel nüfus merkezlerini Hafter milislerinden arındırmasıyla, Libya denklemini Hafter'in başkenti ve yönetimi silah zoruyla ele geçirmesi üzerine kuran uluslararası aktörler de darbeci generalin bu vaadini gerçekleştiremeyeceğini anladı.

Hafter'i destekleyen BAE, Mısır, Fransa ve özellikle Rusya gibi uluslararası aktörler, askeri üniformaların içinde Orta Doğu karikatürü bir isimdense, Suheyrat Anlaşması içinde de meşruiyet taşıyan Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih gibi sivil siyasi bir isimle çıkarlarını yürütme arayışına girdi.

Uluslararası toplumun da baskıları sonucu Libya Başbakanı Serrac ve Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, 21 Ağustos'ta karşılıklı ateşkes ilan ettiklerini duyurdu.

Söz konusu adım, Libya'da uzun bir süreden sonra iki tarafın da bağlı kalacağını duyurduğu ve çatışmasızlık sonrasında gelen bir ateşkes olması nedeniyle olumlu bir beklenti ortamı oluşturdu. Ardından ülke ekonomisinin temel kaynağı petrol üretimi yeniden başladı

Libya Başbakanı Serrac, eylül ayında yaptığı açıklamayla, diyalog komitesinin, yerine geçecek isim üzerinde uzlaşı sağlaması halinde görevi bırakmaya ve böylece siyasi çözüm için taviz vermeye hazır olduğunu duyurdu.

Ateşkesin ardından Libya krizinin çözümüne ilişkin birçok başkentte farklı alanlarda müzakere masaları kuruldu ve krize siyasi çözüm bulunması için arayışlar devam etti. Siyasi çözüm arayışındaki müzakereler ilk günlerdeki ivmesini kaybetmesine rağmen ülkedeki çatışmasızlık durumu devam ediyor.

Bir yıl içinde bugün gelinen noktaya bakıldığında, bölgesel ve uluslararası birçok uzman, iki ülke arasında imzalanan mutabakat muhtıralarının ardından Türkiye'nin Libya'ya desteği ve sahaya getirdiği denge sayesinde bugünkü müzakere ve siyasi çözüm ortamına gelindiğinin altını çiziyor.

İSTİKRAR GETİRİCİ BİR AKTÖR: TÜRKİYE

Somali'de ivme kazanan Türkiye ekseni Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın darbe hazırlığı yaptığı Katar'a Türk askerinin ayak basmasıyla yeni bir sürece girdi. Körfez ülkeleri tarafından ambargo ve tehditlerle yıldırılmaya çalışılan Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad es-Sani, Türkiye'nin desteğiyle Körfez'de tırmanan askeri krizi önlemeyi başardı. 

Türkiye, Katar'da inşa ettiği Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı Tarık bin Ziyad Kışlası'na asker konuşlandırarak Katar'ın güvenliğine katlı sağlarken bir yandan da Katarlı askerleri eğitiyor. Türkiye daha sonra katar'da deniz ve hava unsurlarını da konuşlandırarak buradaki askeri varlığını güçlendirdi. 

Katar'ın Umm Al Houl Deniz Üssü'nde görevlendirilen Tuzla sınıfı 2 korvet ve Türk Hava Kuvvetleri'ne ait 6 adet F-16 savaş uçağı, Katar Hava Unsur Komutanlığı'nın kurulmasıyla birlikte bölgeye intikal etmişti. 

KARABAĞ ZAFERİ: 44 GÜNDE KURTARILAN TOPRAKLAR

Azerbaycan’ın Ermenistan tarafından işgal edilmiş topraklarını kurtarma operasyonu Türkiye'nin desteğiyle yalnızca 44 günde sonuç verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurmay zekası ve Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçlarının maharetleriyle Azerbaycan’ın 44 gün süren operasyonla Ermenistan’ı topraklarından çıkardığı ikinci Karabağ savaşı, sadece iki ülke arasında yaşanan bir savaş değil, Kafkasya’nın yeni jeopolitik durumunun da kilometre taşı oldu. Böylece Kafkasya’nın dünü ile yarını arasında köklü bir değişim yaşandı. Kafkasya’daki bölgesel güç değişimi ve yeni jeopolitik gerçeklik küresel ve bölgesel güçler tarafından kabul edilmiş oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında söylediği övgü dolu sözler bu gerçekliğin altını çiziyordu. Karşılıklı nezaket ifadeleri ise (yeni oyun kurucuların niyetleri ciddi olmakla beraber) verilen sözler ve liderler arasında belirlenen kurallar dahilinde rekabetin devam edeceğinin işaretleriydi. Astana ile başlayan ve Libya ve Kafkasya’da devam eden Rusya-Türkiye ilişkisinin aslında bu bölgelerde diğer küresel ve bölgesel oyuncuların etkinliği azalttığını, jeopolitik pastanın iki dilimini hayli büyüttüğünü görmekteyiz. Rusya ile Türkiye’nin paylaşımından sonra masada artanlarla yetinmek zorunda kalan diğerleri, bu durumdan çok rahatsız olduğunu artık açık açık beyan ediyorlar ve bu iki ülkeye yönelik giderek artan dış baskıları artık demokratik gerekçelerle de kamufle edemiyorlar.

SURİYE'DEKİ TERÖRİSTAN HAZIRLIĞINA DARBE

Türkiye, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında, güvenliğini tehdit eden, başta DEAŞ olmak üzere terör örgütlerini etkisiz hale getirmek ve sınır güvenliğini sağlamak için Suriye'nin kuzeyine ilk harekatını 24 Ağustos 2016'da düzenledi.

"Fırat Kalkanı" adı verilen operasyon kapsamında TSK'ya ait tank birlikleri Suriye'nin kuzeyine girdi.

Operasyonun ilk gününde, Gaziantep'in Karkamış ilçesinin karşısında, Suriye topraklarında yer alan Cerablus ilçe merkezi, 23 Şubat 2017'de ise Bab ilçe merkezi DEAŞ'tan kurtarıldı.


Harekatla, 2 bin 55 kilometrekare alana yayılmış yerleşimler 217 gün içinde terörden arındırıldı, 29 Mart 2017'de harekatın başarıyla tamamlandığını açıklandı.

Mehmetçik ve SMO askerleri, Fırat Kalkanı Harekatı ile 7 aylık sürede 3 bin 936'sı DEAŞ, 1976'sı PKK/YPG terör örgütü mensubu 5 bin 912 teröristi etkisiz hale getirdi

Harekatla, teröristler tarafından bölgeye döşenen 18 bin 796 el yapımı patlayıcı ve mayın imha edildi. Bölgenin güvenliğini sağlanmasının ardından terör nedeniyle yerinden edilen çok sayıda sivil bölgeye döndü.

"ZEYTİN DALI HAREKATI" 72 ŞEHİT ANISINA KALKAN 72 UÇAKLA BAŞLADI

Türk Silahlı Kuvvetlerinin 20 Ocak 2018'deki hedefi bu kez Hatay ilinin karşısında, Suriye'nin kuzeybatısında terör örgütü PKK/YPG işgalindeki Afrin oldu.

Fırat Kalkanı Harekatı'nda şehit düşen 72 Türk askeri anısına 72 savaş uçağı havalandı, aynı gün 17.00'de terör hedefleri bombalanmaya başladı.


"Zeytin Dalı" adı verilen harekatta Mehmetçik sivillerin zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyeti gösterirken, terör örgütü işgal ettiği bölgelerde sivilleri kalkan yaparak harekatı engellemeye çalıştı.


Harekatın en önemli ayaklarından birini Şeran beldesindeki Burseya Dağı'nın 28 Ocak'ta ele geçirilmesi oluşturdu.

Operasyonda 1 Şubat 2018'de Bülbül belde merkezi, 3 Mart 2018'de Racu belde merkezi, 4 Mart'ta Şeyh Hadid belde merkezi, 6 Mart 2018'de Şeran beldesi ve 8 Mart 2018'de ise Cinderes belde merkezi, TSK ve SMO askerlerince YPG/PKK'lı teröristlerden temizlendi. 

HAREKATLA 7 BİN 172 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 103. yılı törenlerinde yaptığı konuşmada, Afrin ilçe merkezinin, TSK desteğindeki Özgür Suriye Ordusu mensuplarınca tamamen kontrol altına alındığını, tamamen teröristlerden arındırıldığını duyurdu.

Zeytin Dalı harekatıyla 7 bin 172 terörist etkisiz hale getirildi. Bölgede terör örgütü PKK/YPG tarafından döşenen 2 bin 289 mayın ve el yapımı patlayıcı imha edildi.

Afrin ilçe merkezinin terörden temizlenmesiyle tamamlanan operasyonda 6 belde merkezi, 282 köy, 6 köy altı yerleşim, stratejik 23 dağ ve tepe, 1 baraj, 50 stratejik nokta, TSK ve SMO'nun kontrolüne girdi.

Bölgenin güvenliğinin sağlanmasının ardından terör nedeniyle yerinden edilen çok sayıda sivil bölgeye döndü.

"BARIŞ PINARI HAREKATI" 9 EKİM 2019'DA BAŞLADI

Türkiye'nin, güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla Suriye'nin kuzeyinde YPG/PKK ve DEAŞ terör örgütlerine karşı bu sefer 9 Ekim 2019'da "Barış Pınarı Harekatı"nı başlattı.

Mehmetçik operasyonun ilk gününde saat 22.30'da Tel Abyad'dan Fırat'ın doğusundaki topraklara giriş yaptı.

Harekatın dördüncü gününde Rasulayn ilçe merkezi, beşinci gününde de Tel Abyad ilçe merkezi YPG/PKK'lı teröristlerden temizlendi. Harekatla, 4 bin kilometrekareden fazla alana yayılmış yaklaşık 600 yerleşim yeri terörden arındırıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, 17 Ekim 2019'da Ankara'da yaptıkları görüşmede, YPG/PKK'nın güvenli bölgeden çekilmesi amacıyla Barış Pınarı Harekatına 120 saat ara verilmesi konusunda mutabakata vardı. Bu sürede çok sayıda YPG/PKK'lı, Rasulayn'dan Haseke'ye tahliye edildi.


Harekat kapsamında 3 bin 829 terörist etkisiz hale getirildi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgede güvenliği sağlaması, teröristler tarafından döşenen 1185 mayın ve el yapımı patlayıcıyı imhasının ardından terör nedeniyle yerinden edilen çok sayıda sivil bölgeye döndü.


SURİYE'DE DEĞİŞEN DENGELER

ABD ve Avrupalı ülkelerin desteğiyle Suriye'nin kuzeyinden oluşturulmak istenen terör koridorunu Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarıyla önledi. Suriye Milli Ordusu'nu eğiten Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütleri DEAŞ ve PKK/YPG'ye ağır darbeler indirmeye devam ediyor. 

Muhaliflerin Halep ve Hama'ya yönelik gerçekleştirdiği operasyonların ardından pek çok yerleşim yeri Esad rejimi ve terör örgütü PKK/YPG'den geri alındı. Terör örgütünün elindeki stratejik yerleşim birimlerinden biri olan Tel Rıfat bu süreçte Suriye Milli Ordusu tarafından kurtarıldı. Halep ve Hama'nın Esad rejiminin elinden alınmasının ardından muhaliflerin Şam'a yönelik harekat hazırlığı yaptığı belirtiliyor. 

Avatar
Muhammed Öylek