Türkiye'nin hoşgörüsü karşılık bulmuyor: Batı Trakya Türklerinden Yunanistan'ın dini özgürlükleri ihlal etmesine tepki
Batı Trakyalı Türkler, Yunanistan'ın dini hak ve özgürlüklerinin sistematik bir biçimde ihlal edilmesine tepki gösterdi. ABTTF'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada 23 Ağustos'ta Sümela Manastırı’nda on birinci kez düzenlenecek ayini Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos'un yöneteceği hatırlatılarak Türkiye'nin Ortodoks azınlığa yönelik hoşgörğlğü tavra atıf yapıldı. Paylaşımda aynı hoşgörülü tavrın Yunanistan tarafından gösterilmediğinimn altı çizildi.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki pek çok sorundan biri de Batı Trakya'daki Türk toplumuna karşı Yunan devletinin sergilediği hoşgörüsüzlük ve sistematik ihlaller... Farklı din ve kültürlere saygı gösteren Türkiye, Rum Ortodoks azınlığa da aynı saygıyı ve hoşgörüyü gösteriyor. Fakat Yunanistan tarafı yıllardır azınlık haklarını ihlal ediyor.
Bu ihlalleri sürekli gündeme taşıyan ve Türklerin hakkını arayan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Hristiyan dünyasında kutsal sayılan "Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü" vesilesiyle Sümela Manastırı’nda on birinci kez düzenlenecek ayine atıfta bulundu ve bu ayini Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos'un yöneteceğini hatırlattı. Türkiye'nin farklı din ve kültürlere saygı noktasında son derece ileri bir noktada olduğu belirtilen paylaşımda Yunanistan'ın uzun yıllardır Batı Trakya Türklerinin dini hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği belirtildi.
Batı Trakya'daki Türklerin kendi müftülerini dahi seçmesinin engellendiği, vakıf mallarının henüz bir çözüme kavuşturulamadığının hatırlatıldığı paylaşımda Türkiye'nin hoşgörülü tavırlarının örnek alınması gerektiği bildirildi.
"YUNANİSTAN ULUSLARARASI ANLAŞMALARI İHLAL EDİYOR"
Sosyal medya hesabından yönlendirilen haberde olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu'nun şu açıklamalarına yer verildi:
"Anavatanımız Türkiye, bu yıl da Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasına izin vererek bir kez daha sınırları içerisindeki daha farklı din ve kültürlere saygı duyduğunu göstermiştir. Bir yanda bölgede Rum Ortodoks cemaatinin bulunmamasına rağmen 2010 yılından beri Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasına izin veren anavatanımız, öbür yanda toplumumuzun dini özgürlüklerini ve haklarını çeşitli yasa ve uygulamalarla yıllardır ihlal eden ülkemiz Yunanistan... Toplumumuzun seçtiği müftüleri tanımayan, dini özerkliğimize aykırı şekilde müftülüklerimizi olağan kamu dairelerine dönüştüren, 1967 yılından beri vakıflarımızın idare heyetlerini atayan ülkemiz… Gönül isterdi ki son dönemde ülkemiz ve anavatanımız arasında ikili ilişkilerdeki olumlu gündem pratikte toplumumuza da olumlu yansısın, sadece ülkemizi yönetenlerin söz ve demeçlerinde kalmasın.. Ama heyhat! Ülkemiz bırakın anavatanımızın Rum Ortodoks azınlığına yönelik hoşgörülü uygulamalarını örnek almayı, her fırsatta toplumumuzun dini özerkliğini daha da tahrip etmekte, taraf olduğu uluslararası antlaşmaları ihlal etmekte beis görmüyor."