Türkiye Sudan'a müdahale etmeli: Şartlar Libya'ya çok benziyor

Türkiye Sudan'a müdahale etmeli: Şartlar Libya'ya çok benziyor

15 Nisan'dan beri iç savaşın hüküm sürdüğü Sudan günden güne kan kaybediyor. Başkent Hartum'dan batıdaki Darfur'a dek her yerden ceset kokuları yükseliyor. Ülkede şartlar Halife Hafter'in Trablus'a yürüdüğü 2019 Libya'sına benzemeye başladı. Meşrû hükümete destek veren Türkiye'nin müdahalesi Libya'da her şeyi değiştirmişti. Benzer bir politika sahraaltı Afrika'sının stratejik ülkesi Sudan'da da geçerli olabilir.

İç savaş cenderesinde günden güne eriyen Sudan'da şartlar 2019 Libya'sına benzemeye başladı. Ülkede tek söz sahibi olmak isteyen iki ordu arasındaki çatışmalar 15 Nisan'dan beri devam ediyor. 

Devlet otoritesinin tamamen kaybolduğu Afrika ülkesinde iç savaşın başlamasından beri 2 milyon insanın ülke içinde yer değiştirdiği, yarım milyonu aşkın Sudanlının ise komşu ülkelere sığındığı belirtiliyor. 

Meşrû Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) adlı yapılanma arasında cereyan eden savaş nedeniyle cesetlerin sokaktan kaldırıp gömülmesi bile çoğu zaman mümkün olmuyor. Öldürülenlerin sokak ortasında çürümeye terk edildiği trajik manzaralar en çok başkent Hartum ile Darfur eyaletinin merkezi el-Cuneyna'da görülüyor. 

Hartum'da öldürülenlerin naaşları ancak çevre ülkelerden gelmiş gönüllülerin müdahalesiyle toprağa verilirken el-Cuneyna'dan gelen bilgiler ise korkunç manzarayı ortaya koydu. İngiltere merkezli Middle East Eye adlı yayın organına konuşan görgü tanıkları, Cuneyna'da şimdiye dek 1500 kişinin öldürüldüğünü, bunların en az 1000'inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu kaydediyor. 

Sudan'da iç savaş 15 Nisan'da bu görüntülerle başlamıştı...

DARFUR BAŞKENTİNDE CESET KOKULARI

İsmini açıklamak istemeyen bir yardım görevlisi şunları söyledi: 

"Şimdiye kadar yaklaşık 700 ceset topladık ve bu sayının iki katı hâlâ sokaklardan kaldırılmayı bekliyor... Bazı cesetler evlerin içinde ancak milislerin yoğun ateşi nedeniyle onlara ulaşamıyoruz. Cesetlerin çürüdüğünü görebiliyoruz; zaten her yer ceset kokuyor. Her yere rastgele dağılmış durumdalar. Bu durum bir an önce çözülmezse yaygın sağlık sorunlarına, hastalıklara, daha fazla ölüme neden olacaktır."

Sudan batısındaki Darfur bölgesinin merkezi Cuneyna'da ölüm her yerde kol geziyor.

Darfur 2003-2005 yılları arasında 300 bin kişinin öldürüldüğü büyük katliamlar zincirinin yaşandığı yerdi.  Sudan'ın eski cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir, kendisine bağlı Hızlı Destek Kuvvetleri'ni Darfur'daki ayrılıkçıların üzerine salmış ve aralarında bugünkü HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalo'nun da olduğu askerler bir soykırıma imza atmıştı. 

Ülkenin batısında Arap olmayan unsurlara karşı yürütülen soykırımı, üyeleri Cancavid milislerinden oluşan HDK yürüttü. Öldürülenlerin çoğu Masalit adıyla bilinen yerel Afrika kabilesi üyelerinden oluşuyordu. 

Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile 'Hemeti' lakaplı Muhammed Hamdan Dagalo'nun HDK'sı arasındaki savaş yine bu bölgedeki Masalit'leri vurdu. Darfur genelinde binlerce kadına tecavüz edildi, yüz binlercesi göçe zorlandı. 

MASALİT'LERE YÖNELİK KATLİAM DALGASI 

Masalit topluluğundan 26 yaşındaki Fatima Adam, Darfur'dan Çad'a kaçan 120 binden fazla Sudanlıdan sadece biri. İki hafta önce evini terk ederek ailesiyle birlikte yollara düştü ama babası öldürüldü. Fatima, babasının cesedini geride bırakmak zorunda kaldı. 

"Zuhor mahallesinde oturuyorduk, Arap milisler tarafından her yönden saldırıya uğradık. Bombardıman evleri yerlebir etti, dar sokaklara girdiler, herkese ateş açtılar ve mahallemizden insanların karşı koyma çabası da onları durdurmadı" diyen Fatima, saldırgan grubun HDK üniformaları giydiklerini belirtti. 

Çoğunluğu Cancavid milislerinden oluşan HDK üyelerinin Masalit halkına "Köleler! Sizin işinizi bitireceğiz, sizi bu şehirden atacağız" dediklerini anlatan Fatima, babasının cesedine ne olduğu konusunda hiçbir fikri olmadığını dile getirdi. 

Darfur'daki Cuneyna'da cesetler yollarda çürüyor.

Büyük bir kaosun içinde debelenen Sudan'ın durumu, darbeci Halife Hafter'in Libya başkenti Trablus'u ele geçirmek için taarruz başlattığı 2019 Libya'sını andırıyor.

Meşrû orduyla hemen her şehirde çatışan HDK, başkent Hartum'da Merkezi Yedek Kuvvetler Komutanlığı'nı birkaç gün önce ele geçirdi. Komutanlık bünyesindeki zırhlı araç ve silah depolarının da HDK güçlerinin eleni geçmesine yol açan bu durum, Hartum güneyinin isyancıların kontrolüne girmesi sonucunu doğurdu. 

TÜRKİYE'NİN GELİŞİ HER ŞEYİ DEĞİŞTİRMİŞTİ

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, 27 Haziran'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la telefonda görüşerek ülkesindeki olaylara ilişkin bilgi verdi. 

Kasım 2019'da CIA devşirmesi Hafter güçleri Trablus'a doğru ilerlerken dönemin meşrû Libya hükümetinin başkanı Fayiz es-Serrac İstanbul'da hükümetle Türkiye-Libya Deniz Sınırı Anlaşması imzalamış, ardından Trablus'un imdadına yetişen Türk Silahlı Kuvvetleri, pek çok ülkenin destek verdiği Hafter güçlerini püskürtmeyi başarmıştı. 

Sahra altı Afrika'sının stratejik ülkesi Sudan günden güne daha da felakete sürüklenirken, Türkiye'nin istikrarı sağlama adına aktif olarak devreye girmesi bekleniyor. Taraflar arasında barış girişimlerinin deneneceği, bu olmadığı takdirde, akan kanın durması yolunda askerî seçeneklerin de devreye girebileceği ileri sürülüyor. 


 

Avatar
TR Haber