• G.ALTIN

    4.076,20

  • DOLAR

    38,1008

  • EURO

    43,4851

  • BIST 100

    9.317,24

  • BITCOIN

    $84.388

'Türk zordan anlar' diyen Yunan Korgeneral'in çarpıcı itirafları: Atina Erdoğan'a bakıp bunları öğrenmeli

'Türk zordan anlar' diyen Yunan Korgeneral'in çarpıcı itirafları: Atina Erdoğan'a bakıp bunları öğrenmeli

Emekli Yunan Korgeneral Nikos Tamouridis, Pentapostagma gazetesinde yayınladığı son makalesinde hem Türkiye hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilişkin çarpıcı itiraflarda bulundu.

Emekli Korgeneral Nikos Tamouridis, Yunanistan'ı çepeçevre saran 'Türkiye' korkularına yazdığı son makaleyle yeni bir soluk getirdi. 

Geçtiğimiz ay Avrupa ülkelerine seslenerek "Şan ve şöhrette yeni Küresel Atatürk'ü durdurun!" çağrısında bulunan Yunan Korgeneral, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı konu alan son yazısında yine çarpıcı ifadeler kullandı. 

Erdoğan liderliğindeki Türkiye gibi bir 'tehdidin' Yunanistan'ı teyakkuzda tuttuğunu, bu anlamda böyle bir düşmanın varlığının olumlu görülebileceğini ifade eden Tamouridis, Ankara'dan alınması gereken derslere dikkat çektiği makalesinde şunları yazdı:

Nikos Tamouridis son yazısında önemli itiraflarda bulundu.

"Türk lider hakkında tekrar yazmayı düşünmüyordum ama Erdoğan'ın geliştirdiği diplomatik tatmin oyunu ve güçlü inisiyatif alma yeteneği karşısında endişeye kapıldım. Mevcut gerçekler onu (Erdoğan'ı) küresel jeopolitik satranç tahtasının en dinamik uluslararası oyuncularından biri haline getirdi. 

Bu kaygı ve siyasi liderlerimizin edilgen ve beceriksiz tutumları karşısında duyduğum yoğun üzüntü, beni alegorik bir ironi içeren hüzünlü bir düşünceyi yayınlamaya yöneltti: Türkiye Cumhurbaşkanı ülkemiz için nihayetinde kötü müdür yoksa iyi midir?

Yani her gün, 22 yıldır komşumuzun lideri olan bir adamın her türlü başarısını görüyor, duyuyor, okuyoruz. Erdoğan, esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücüne güvenerek ülkesini bölgesel bir güç merkezi haline getirirken, aynı zamanda Yunanistan'a karşı boğucu bir baskı uyguluyor.

Yıllardır onun, bazen bizi son derece rezil eden tehditleri altında yaşıyoruz. Türk revizyonizmi, çoktandır aradığı İslamcı-Kemalist sentezde birleşerek, Osmanlı İmparatorluğu'nun yeniden canlandırılması ve Türkiye'nin uluslararası güç sisteminde büyük güç basamağına yükseltilmesi yönünde stratejik bir tercih yaptı. 

Öte yandan bizim taraf ise; yani Yunan siyaset sahnesinin tanınmış aileleri, "Kıbrıs çok uzak", "Bizim hiçbir iddiamız yok" gibi bilinen söylemlerin etkisi altında kalmaya devam ediyor. Son yıllarda bu ailelerin mensupları, 'yatıştırma', 'caydırma', 'stratejik sükûnet', 'sakin sular' ve bunun gibi diğer saçma tabirleri kullanarak geri çekilme politikası yürütüyorlar. 

Dolayısıyla Yunan siyasi eliti, bizim bu zavallı, ulusal çapta tehlikeli politikacılarımız, eylemsizlikleriyle, gönüllü ve bilinçli olarak Türk liderine inanılmaz bir siyasi manevra alanı açıyorlar. 

Yunan ordusunu mevcut tehditlerin gerektirdiği düzeyde güçlendirmiyorlar, olası bir çatışmaya yol açabilecek her şeyi körelten, fobik bir politika izliyorlar. 

Üstelik bütün bu politikalarını ABD'nin olası müdahalesine, Avrupa Birliği'nin desteğine ve Türkiye-İsrail ilişkilerinin bozulmasına dayandırıyorlar; sanki bir çatışma durumunda sınırlarımızı Yunanlılar değil de başkaları koruyacakmış gibi!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN YUNANİSTAN'A ÖĞRETTİKLERİ...

"Bu bağlamda Erdoğan'ın varlığı Yunanistan için muhtemelen iyi bir 'fırsat'tır. Otoriter karakterinin ve totaliter eylemlerinin yanı sıra Erdoğan şunları sağlıyor:

- Günlük savaş söylemleriyle ve Türkiye'nin çılgın askerî teçhizatıyla bizi teyakkuzda tutuyor. 

- Ulusal vizyon ve ulusal stratejinin nasıl tasarlanacağını, nasıl uygulanabileceğini öğretiyor. 

- Uluslararası ilişkilerin nasıl ele alınacağını ve ulusal stratejiye dayalı uluslararası diplomasiyi nasıl uygulayacağımızı gösteriyor. 

- Zaman zaman bize genel ve aile ahlâkını öğrettiği güzel televizyon dizileri 'sunuyor'. Zira Yunan dizileri sadece seks ve şiddeti ele alırken, aynı zamanda ailevî çöküşü ve eşcinselliği teşvik ediyor. 

- Bize zengin işadamlarını medya, gayrimenkul ve hizmet satın almaları için gönderiyor, düşmanca bir ortamda ekonomik nüfuzun nasıl yürütüleceğini öğretiyor. 

- Açıkça Ege'nin yarısını, Doğu Akdeniz'in tamamını istediğini söylüyor. Akdeniz, meşhur Mavi Vatan doktrinine sahipken, bizim siyasetçilerimiz 'Yunan-Türk dostluğu'nu ve uluslararası hukuka bağlılığı (ki Türkler bunu eski ayakkabılarına yazar) kendi utanç ve eylemsizliklerinin bahanesi olarak kullanıyorlar. 

- Bize her yıl on binlerce Müslüman kaçak göçmeni 'veriyor' ve bir ülkenin toplumsal bütünlüğünü bozarak onu nasıl barışçıl bir şekilde fethedebileceğinizi gösteriyor. 

- Güçlü bir silahlı kuvvetle her türlü ekonomik krizin üstesinden gelinebileceğini, dış politikanın sadece milletin çıkarlarını gözeterek yürütülebileceğini her gün bize kanıtlıyor." 

İŞTE YİNE EN BÜYÜK SORU: NE YAPMALIYIZ?

"Erdoğan şüphesiz Türkiye için büyük bir liderdir ve hiç kimse onun 'sultan' kudretinin çılgınlığı içinde ulusal haklarımıza şiddetle karşı çıkmaya cesaret edemeyeceğini garanti edemez. Öyle bir durumda ülkemiz için potansiyel bir kayıp kesinlikle yıkıcı olurdu. 

Şimdi her zaman olduğu gibi en büyük soru ortaya çıkıyor: Ne yapmalıyız?

Türk ancak zordan anlar! Yaşadığımız bu zor zamanlarda sadece barışın olmadığı bir dünyada, Yunan milletinin en temel güç dayanağını oluşturan silahlı kuvvetlerimiz, gerekli insan kaynağı ve silah sistemleriyle derhal ve etkin biçimde güçlendirilmelidir!

Güçlü bir orduya sahip olursak Türkler artık bize dert olmaktan çıkacak, barış tesis edilecek, siyasetimiz ve ekonomimiz içine düştüğü iflastan kurtulacak ve vatanımız da hak ettiği yolu tekrar bulacaktır." 

TRHABER
Avatar
Atilla Diş