Türk savaş gemileri Amerikan basınında: Geleceğin gücünü inşa etme konusunda ABD'yi geride bırakıyor

31 savaş gemisini aynı anda inşa ederek Avrupa'nın toplamını aşan Türk tersaneleri, üretim gücüyle ABD basınında analize konu oldu. National Interest yazısı şu ifadeyle başlıyor: "Türkiye geleceğin gücünü inşa etme konusunda Amerikalıları bile geride bırakıyor."

Türk silah endüstrisinin gelişimine paralel şekilde dünyada artmakta olan 'Türkiye' etkisi, Amerikan basınında analiz konusu olmaya devam ediyor.

Aynı anda 31 adet askerî gemi inşa ederek Avrupa'nın toplamından daha fazla kapasiteye ulaşan Türk tersaneleri ve savunma sanayii, bu kez ABD'nin çok takip edilen yayını National Interest'te masaya yatırıldı. 

Brandon J. Weichert tarafından yayınlanan makalede, son yıllarda üretim hızının yavaşlığından ötürü sıklıkla eleştirilen Amerikan tersaneleri yerden yere vurulurken Türkiye'nin atağa kalktığı vurgulanıyor. 

"Türkiye, geleceğin gücünü inşa etme konusunda Amerikalıları bile geride bırakıyor" ifadesiyle başlayan yazı şu cümleleriyle dikkat çekiyor:

"Türkiye büyük bir dünya gücü olma yolundaki uzun yürüyüşünü sürdürüyor. Ortadoğu'daki rakiplerine kıyasla konumunu güçlendirmek için belirleyici jeopolitik hamleler yaptı ve Suriye'de Rusya ve İran destekli Beşar Esed rejiminin devrilmesine yardımcı oldu. 

Türkler yerli silah endüstrisini genişletiyor, İHA üretiminde dünyaya öncülük ediyor, kendi beşinci nesil savaş uçağını yaratıyor ve hatta bir uçak gemisi inşa etmeye hazırlanıyor. Şimdi Türklerin Amerikan tersanelerinin ancak hayal edebileceği bir şeyi başardıkları haberi geliyor: İ sınıfı fırkateynlerden 2'sini aynı anda denize indirdiler. 

Çoğunluğu Müslümanlardan oluşan bu ülke, birçok jeopolitik analist tarafından uzun süredir hafife alınıyor. Evet, NATO'nun sorunlu bir üyesi ve Güney Avrupa'da önemli bir ekonomi (Avrupa Birliği bu önemli ülkeyi konsorsiyumlarına dahil etmeyi reddetmiş olsa da). Ancak Ankara kendi yolunu çizmek istiyor. 

Avrupalılar Türkiye'yi kendi birliklerine kabul etmeyi reddetti. Amerikalılar ise Türkiye'ye NATO kuralları gereğince hak sahibi oldukları kritik Patriot bataryalarını satmadı (bu durum Türkiye'yi Rus savunma sistemleri satın almaya zorladı) ve Türkiye Batı'dan daha da uzaklaştı. 

Şimdi Türkiye kendi başına bir feodal güç. İslamcılık ve Neo-Osmanlıcılıktan oluşan rövanşist ideolojiye bağlı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk gücünü ülke kıyılarının çok ötesine taşımak için gayretle çalıştı. Türkiye'nin sert elinin hissedildiği yer sadece Ortadoğu değildir.

Erdoğan komşusu (ve aynı zamanda NATO üyesi) Yunanistan'la, Mısır ve İsrail gibi Ortadoğu'daki önemli ülkelerle kavgaya tutuştu, Doğu Akdeniz'deki bölünmüş Kıbrıs adasında durumu ısındırdı. Bu deneyimler boyunca Türkiye'nin gücü katlanarak arttı. 

Gerçekten de bugün ABD, Rusya, Çin gibi gücünü azaltmayan tek büyük güç Türkiye olabilir. 

AMERİKALILARI BİLE GERİDE BIRAKTILAR 

Türkiye'nin aynı anda denize indirdiği 2 savaş gemisinden İZMİR, Anadolu Tersanesi tarafından yapılırken diğer fırkateyn İZMİT, Sedef Tersanesi'nde imâl edildi. Dördüncü fırkateyn Sefine Tersanesi'nde inşa ediliyor ve en geç şubat ayı başlarında denize indirilecek. 

İnanılmaz bir şekilde yeni denize indirilen 2 fırkateynin ve birkaç hafta içinde denize indirilecek üçüncüsünün sözleşmesi 6 Nisan 2023'te imzalandı. 

Bu arada sözde dünyanın tek süper gücü Amerikalılar mevcut kötüleşen filosunun bakım taleplerine bile yetişemiyor. Constellation sınıfı gibi yeni bir fırkateyn üretmekten bahsetmiyorum bile. Bu talihsiz fırkateyn, İtalyan gemi yapımcısı Fincantieri'nin Constellation sınıfı için çeliği kesip gövdeyi döşemeye başlamasının ardından Amerikan donanmasının tasarım parametlerini değiştirmesi nedeniyle bir 'geliştirme cehennemi'nin içine girdi. 

Bu yeni ve tehlikeli çok kutuplu dünya sisteminde büyük güç siyasetini düşündüğümüzde pek aklımıza gelmeyen Türkiye, geleceğin gücünü inşa etme konusunda Amerikalıları bile geride bırakıyor. 

TCG İZMİR ve TCG İZMİT gemileri denize indirildi ve donatım faaliyeti başladı.

2020'ler başladığında Ankara, eski YAVUZ sınıfı fırkateynlerini değiştirmesi gerektiğini biliyordu. Dahası, sözde Batılı müttefikleri tarafından dışlanmayı deneyimleyen Türkiye artık böyle bir yaptırıma karşı savunmasız olmak istemiyordu. Bu nedenle Türk hükümeti eskiyen YAVUZ sınıfı fırkateynlerin yerine geçecek gemilerin yerli olarak inşa edilmesini talep etti. Türkiye'nin diğer büyük savunma projeleri için de benzer yetkiler verildi. 

Türkiye'nin İ sınıfı fırkateynleri ülkenin başarılı ADA sınıfı denizaltı karşıtı korvetlerinin yükseltilmiş bir çeşididir. İ sınıfının daha fazla yakıt kapasitesine ve dolayısıyla temel aldıkları ADA sınıfı korvetlerden daha uzun bir operasyonel menzile sahip olması nedeniyle bir üst sınıf olarak kabul edilirler. Sınıfın ilk gemisi İSTANBUL, 2024 yılının ocak ayında hizmete girdi. 

TÜRKİYE ÇOK KUTUPLU DÜNYANIN KUTUPLARINDAN BİRİ OLMAYI HEDEFLİYOR

Naval News'ten Tayfun Özberk, İ sınıfı fırkateynleri 'hedefin tespiti, pozisyonunun belirlenmesi, sınıflandırılması, tanımlanması ve imhası için gerekli yapılandırmaya sahip' şeklinde tanımlıyor. 

Fırkateyn olası tehditleri caydırırken deniz gözetimi ve devriye operasyonları ve MEB gözetimi yapmak üzere tasarlandı. Ancak İ sınıfı fırkateyn, muhtemel tehditlere karşı caydırıcı olmaktan çok daha fazlasıdır.

Türkiye Yunan komşularıyla kavgalara girişti, Akdeniz'deki doğal gaz ve petrol yatakları hakları konusunda Mısırlılar ve İsraillilerle anlaşmazlıklara girdi. Türkiye destekli cihatçı gruplar Libya'da Rusya destekli militanlarla savaşıyor.

Ve tabii ki Türkiye, Suriye'den başlayarak Ortadoğu'daki varlığını büyük ölçüde genişletiyor ancak muhtemelen Irak'tan İran sınırına kadar uzanıyor.

Türkiye'nin büyüyen deniz gücü, Ankara'nın gözlerimizin önünde gelişen bu yeni çok kutuplu dünya sisteminde baskın kutuplardan biri olma niyetinin önemli bir örneğidir.

Avatar
Atilla Diş