Trump Erdoğan için Netanyahu'yu karşısına aldı: Yunan yarbaydan dikkat çeken yorum: Olağanüstü bir güç!

Amerika Başkanı Trump'ın, Netanyahu'nun tüm baskılarına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçtiğini ifade eden Yunan Hava Kuvvetleri Onursal Komutanı ve Savunma Analisti Konstantinos İatridis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünya siyasetinde olağanüstü bir güce sahip olduğunu itiraf etti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşmesi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri Yunan medyasında gündem olmaya devam ediyor.
Yunanistan merkezli Liberal gazetesinde çarpıcı bir analiz kaleme alan Konstantinos İatridis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın artık olağanüstü bir güce sahip olduğunu itiraf etti.
TRUMP YÜZÜNÜ ERDOĞAN'A ÇEVİRDİ
İşte İatridis'in dikkat çeken köşe yazısı;
"Netanyahu şu ana kadar Trump'ın adeta en sevdiği çocuğuydu. Adeta kardeşçe olan ilişkileri, ortak açıklamalar, koordinasyon ve siyasi dayanışma ile kırılmaz görünüyordu. Ama Trump-Netanyahu görüşmesinde birdenbire Trump'ın Erdoğan'a doğru meylettiğini gördük. Ve sadece onu memnun etmek için değil, ona neredeyse şefkatli bir tavırla yaklaşmak için.
Peki sonunda ne değişti? Bu Trump'ın bilinen manevralarından biri mi yoksa bu jeopolitik hamlenin arkasında daha karmaşık bir plan mı var?
Gerçek daha karmaşıktır. Trump İsrail'e ihanet etmedi, birdenbire Türkiye'yi sevmeye de başlamadı. Yaptığı şey ve bizim de kabul etmemiz gereken şey, oyunun nasıl oynanacağını bilmesidir.
Trump'ın bu hamlesi daha gerçekçi bir stratejiyi ortaya koyuyor. Ortadoğu'yu tamamen terk etmiş gibi görünmeden, gelişmeleri yönetme yetkisini geçici güçlere bırakarak, kademeli olarak bölgeden çekilmek. Bölgenin en güçlü iki gücü olan Türkiye ve İsrail'in bu yeni stratejide kilit rol oynayacağı görülüyor. Bölgede işleri kontrol altında tutmak için dinamik ama öngörülemez bir Erdoğan daha iyi ne olabilir?
Senaryo adeta sinemasal; yani Trump'ın Beyaz Saray'da Erdoğan'a İsrail'le uzlaşma çağrısı yapması. Çünkü barış elçisi olduğu için değil, bu anlayış olmadan İran ve Çin ile gerçekten hayal ettiği büyük cepheyi kuramayacağını gördüğü için.
Trump savaşların sürdürülmesinden yana değil. Ama o bir güç ve jeopolitik nüfuz oyuncusu. Eğer Türkiye ve İsrail birbirlerini bulurlarsa, ABD bir adım daha geriye düşebilir. Tam olarak kontrol edemedikleri çatışmalarda günlük olarak yanmadan, daha az yıpranarak yeniden konumlanmak.
Ve tabii ki Trump, en büyük takıntısı olan Çin'i asla unutmuyor. Ortadoğu'da ne kadar az gerginlik yaşarsa, küresel ağırlık merkezini değiştirme tehdidinde bulunan Asya "devine" karşı stratejik olarak hareket etmekte o kadar rahat olacaktır. Kısacası, başka yerde savaşmak için barış istiyor.
TRUMP ERDOĞAN İÇİN NE DEMİŞTİ?
Trump, “Erdoğan adında bir adamla harika bir ilişkim var. Onu seviyorum, o da beni seviyor ve bu durum medyayı kızdırıyor. Onu hiç duydunuz mu? Ben ondan hoşlanıyorum, o da benden hoşlanıyor” ifadelerini kullandı.
Netanyahu ile görüşmesinde Türkiye’nin de gündeme geldiğini belirten Trump, “Netanyahu’ya, ‘Ben Erdoğan’ı seviyorum. Eğer onunla bir sorunun varsa bunu kendin çözmelisin’ dedim. Eğer Türkiye’yle ilgili bir sorun yaşanırsa, bunu çözebilirim. Ama makul olmalısın. 2000 yıldır kimsenin yapamadığını yaptı." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Erdoğan’ın Suriye’deki rolüne ilişkin konuşan Trump “Ona (Erdoğan’a) söyledim: Tebrikler, 2000 yıldır kimsenin başaramadığını başardın. Suriye’yi ele geçirdin. O da bana, ‘Hayır ben almadım’ dedi. Ben de ‘Tabii ki sen aldın, bunu başardın’ dedim. O da ‘Belki de ben almışımdır’ dedi.” şeklinde açıklama yapmıştı.
