The Economist yazdı! 10 yıldır ilk kez savunmasız: Esad ölümcül tehlike altında

Dünyanın gözü Suriye'de yaşananlara çevrilirken Londra merkezli The Economist'ten dikkat çeken bir analiz geldi. The Economist "Suriye'nin Beşar Esad'ı ölümcül tehlike altında" başlığı attığı analiz haberinde "İsyancıların kendileri bile bu kadar başarılı olacağını düşünmüyordu" değerlendirmesinde bulundu.
Suriyeli muhalif grupların Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad güçlerine karşı Halep'ten başlattığı operasyon sonrası çatışmalar aralıksız bir şekilde devam ediyor.
Halep'in batı kırsalında 27 Kasım'da, Esad rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı.
Muhalifler, Halep ve İdlib illerinin ardından ilerledikleri Hama ilini 3 koldan kuşatmış durumda.
Hama'da Esed rejimi güçleriyle çatışan rejim karşıtı gruplar, 20 köyü daha kontrolüne aldı.
Diğer yandan PKK/YPG'nin yerinden ettiği Tel Rıfatlılar, terörden kurtarılan ilçelerine dönmeye başladı.
Dünyanın gözü Suriye'de yaşananlara çevrilirken Londra merkezli The Economist'ten dikkat çeken bir analiz geldi.
''ESAD YÖNETİMİ İLK KEZ SAVUNMASIZ''
Analizde şu ifadelere yer verildi;
"Muhalifler 27 Kasım'da kuzey Suriye'de sürpriz bir saldırı başlattıklarında, Beşar Esad rejiminin dağınık olduğunu gördüler. Esad birlikleri kaçtı. İsyancılar birkaç gün içinde Suriye'nin ikinci büyük şehri Halep'i ele geçirdi. İlerleme o zamandan beri 120 km güneydeki Hama şehri civarında yavaşladı, ancak durmadı. Esad yönetimi on yıldır ilk kez savunmasız görünüyor"
''BİR SONRAKİ HEDEF HUMUS'
"The Economist'in baskıya girdiği sırada, isyancılar Hama'yı kuşatıyor, kuzeybatı ve kuzeydoğusundaki köylerin kontrolü için savaşıyor" denilen analizin devamında "On yıl önceki isyancılardan çok daha iyi eğitimliler: Hem gözetleme hem de muharebe için insansız hava araçlarını iyi kullandılar ve ana saldırılarının önüne özel kuvvetler birimleri konuşlandırdılar. Kaçan Suriye birlikleri, isyancıların şüphesiz kullanacağı tankları, topçuları ve diğer teçhizatı geride bıraktı. HTŞ Hama'yı ele geçirirse, bir sonraki hedefi 50 km daha güneydeki Humus olacak. Oradaki bir zafer, Şam'ı sahile, yani Esad'ın Alevi mezhebinin kalbine bağlayan ana yolu kesecektir. Bu, rejimin başkenti savunmasını ve yeniden ikmal etmesini son derece zorlaştıracak."
''HTŞ KİLİSEDE ŞEKER DAĞITTI''
Hale sakinlerinin yaşanılan gelişmelerden endişeli olduğu belirtilen haberin devamında şu ifadelere yer verildi;
''Halep sakinleri, hem rejimin şehri geri almak için savaşacağından hem de HTŞ'nin iktidara gelme ihtimalinden endişeli. Grubun lideri Ebu Muhammed el-Cevlani Hristiyanlara ve diğer azınlıklara korkacak hiçbir şeyleri olmadığına dair güvence vermeye çalıştı. Savaşçıları kiliselerin dışına şeker dağıttı ve Halep'in antik kalesine İslam bayrağı yerine Suriye muhalefet bayrağı açtı. 1 Aralık'ta Halep'teki Ortodoks kilisesi her zamanki gibi ayin düzenledi."
''ESAD O SIRADA MOSKOVA'DAYDI''
Beşar Esad'ın muhalif grupların saldırıya başladığı anda Rusya'da olduğu belirtildi. Haberde, "Esad'ın isyancı saldırısı başladığında Moskova'da olduğu düşünülüyordu. 30 Kasım'da Şam'a döndü. Ertesi gün İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi onu ziyaret etti. Suriye başkanı, en yakın iki müttefiki olan Rusya ve İran'dan isyancı saldırısını geri püskürtmesine yardım etmeleri için yalvarıyor. Geçtiğimiz hafta Rus jetleri İdlib ve Halep'i bombaladı. Ancak Rusya'nın yardım etme yeteneği sınırlı. Ülke genelindeki küçük Rus birlikleri Suriye ordusunu daha profesyonel bir güç haline getirmeye çalıştı. Rusya'nın Suriye'deki varlığı, 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana azaldı. Zirvedeyken bile rolü zaten çok kullanmıyordu. Kara savaşının çoğunu başkalarına bırakmayı tercih etti." denildi.
Haberin sonunda şu ifadelere yer verildi;
"İran, top mermilerinin çoğunu sağladı, ancak o da azaldı. Desteklediği Lübnan Şii milis gücü olan Hizbullah, İsrail ile bir yıllık savaştan dolayı hırpalandı. On yıl önce yaptığı gibi, Esad'a yardım etmek için binlerce savaşçı konuşlandıramaz. İran'ın kendisi de Suriye'deki askeri altyapısına yönelik bir yıllık İsrail saldırılarına katlandı. Ayrıca, YPG'nin Amerikan desteğiyle İran destekli güçlerle savaştığı doğu Suriye'de de baskı altında."
