Sednaya felaketi sonra Mezze hapishanesi ortaya çıktı! Zeytinle yaşama tutan üniversite öğrencisi anlattı: Geceyi ve gündüzü ayırt edemiyorduk
Suriye'deki Sednaya Hapishanesi'nde yaşananlar sonrası birçok kişi işkence merkezi olarak adlandırmaya başladı. Esed rejiminin aslında tek işkence merkezinin orası olmadığı ortaya çıktı. Sednaya sonrası Mezze Hapishanesi ortaya çıktı. Mahkum olarak hapishaneye düşen üniversiteli genç, yaşadıkları herşeyi detaylı bir şekilde anlattı.
Esed rejiminin başka bir işkence merkezi olan Mezze Hapishanesi'nde kalan üniversite öğrencisi Hüssam Khatip insanlık dışı yaşam şartlarında yaşadığı her şeyi detaylı bir şekilde anlattı. Hapishanede 2 metrekarelik hücrelerde bulunan küçük tavan penceresi sayesinde geceyi ve gündüzü ayırt edebildiklerini dile getiren Khatip, sadece yemek olarak zeytin yediklerini, çekirdekleriyle de duvara çentik atarak zamanı öyle hesapladıklarını söyledi.
2 METREKARELİK HÜCRELER
Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Mezze Hapishanesi'ndeki işkenceleri ve insanlık dışı yaşantıları üniversite öğrencisi Hüssam Khatip detaylı bir şekilde anlattı. Hapishanede 3 ay tutuklu kaldığını belirten Khatip, 2 metrekarelik hücrelerde 10 kişinin kaldığını, aylarca oturarak uyuduklarını ve tuvalet ihtiyacı için pet şişe kullandıklarını söyledi.
3 AY BOYUNCA OTURURAK UYUDUM
Esad muhalifi WhatsApp yazışmaları nedeniyle Mezze Hapishanesi'nde 2016 yılında 3 ay kalan üniversite öğrencisi 28 yaşındaki Hüssam Khatip, toplam 1 yıl tutuklu kaldığını, burada nasıl işkence ettiklerini anlattı. Yaşadığı işkencenin hala etkisini kaldığı söyleyen üniversiteli genç, 3 ay boyunca oturarak uyuduğunu, bazen ise cenin pozisyonunda sırayla uyuduklarını söyledi.
SABUNLARDAN ASKILIK YAPTILAR
Hapishanede bulunan her hücrede sabunla veya zeytin çekirdiğiyle duvara çizilmiş takvimlerin bulunduğunu söyleyen Khatip, mahkumların hapishanede geçen zamanı bu takvimlerle hesapladığını anlattı. Khatip, yeşil el sabunlarıyla sadece takvim değil, duvara resimler yapıldığını ve yazılar yazıldığını ifade ederek, sabunlarla duvara sabitledikleri ipleri aynı zamanda askılık olarak kullandıklarını ve kıyafetlerini bu şekilde kuruttuklarını belirtti.
DEMİR ÇUBUKLARLA İŞKENCE
Mahkumların hapishanede gördüğü işkenceleri anlatan Khatip, işkence odalarına götürülürken elleri ve ayaklarının zincirlendiğini, gözlerine ise bantlar yerleştirildiğini anlattı. Karanlık odalarda demir çubuklarla dövülen mahkumların, fiziksel işkencelere ve psikolojik şiddete maruz kaldığını söyleyen Khatip, çekilen görüntülerde kullanılmış göz bantlarının yer aldığı kovaların ise işkence odasının kapısının önünde bulunduğuna dikkat çekti.
TEK ÖĞÜNLERİ ZEYTİN
İşkence merkezinde 2 haftada 1 kez duşa girdiklerini, bazen bu sürenin değiştiğini söyleyen Khatip, tuvalete gittiklerinde zamanla yarıştıklarını söyledi. Onları götüren gardiyanların birden 10' a kadar saydıklarını ve geç kalınca dövdüklerini söyledi. Yemek ihtiyaçları konusunda ise zeytin öğün olarak 5-6 adet zeytin yediklerini söyledi. Bazı mahkumların kendisini gardiyanlara sevdirmesi durumunda bahçeye çıkabilme ödülünü aldığını söyleyen Khatip, “Bahçeye çıkmak ise cennet gibiydi güneşi göremiyorduk. Küçük bir tavan penceresinden sadece geceyi ve gündüzü ayırt edebiliyorduk” dedi.
BAZILARININ AKIBETİ BELLİ DEĞİL
Özellikle hapishanenin giriş kısmında görülen ve ilk sorgulamaların yapıldığı hücre bölümünün içerisinde ve çevresinde kadın ve erkek üniversite öğrencilerine ait kimliklerin bulunması herkesin dikkatini çekti. Kimlikleri bulunan öğrencilerin akıbeti ise henüz bilinmiyor.