Los Angeles yangının faturası Biden'e kesildi: Ne kadar LGBT'li varsa itfaiyeye doldurdunuz!

Amerika Birleşik Devletleri, tarihinin en büyük yangın felaketlerinden birini yaşıyor. Kaliforniya’nın Los Angeles kenti ve çevresinde başlayan devasa yangınlar, günlerdir kontrol altına alınamıyor. Binlerce evin kül olduğu, dünyaca ünlü sahil ve mahallelerin harabeye döndüğü yangın felaketinde, bölgedeki adli tıp kurumu şu ana kadar 10 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

200 BİN KİŞİ İÇİN TAHLİYE UYARISI

Alevlerin hızla yayıldığı bölgede, yetkililer 200 bin kişi için tahliye uyarısında bulundu. Ancak itfaiyenin yangını kontrol altına almakta yaşadığı zorluklar, felaketin daha da büyümesine neden oldu. Los Angeles’teki devasa yangınlar, ülkede yalnızca iklim değişikliği ve doğal felaket tartışmalarını değil, aynı zamanda Biden yönetiminin insan kaynakları politikalarını da gündeme taşıdı.

İTFAİYENİN YETERSİZLİĞİ TARTIŞMA KONUSU

Yangınların büyümesiyle birlikte, itfaiyenin müdahale kapasitesi ve personel politikası kamuoyunda ciddi şekilde sorgulanmaya başlandı. Özellikle Biden yönetimi döneminde itfaiye teşkilatında LGBT bireylerin ve fiziksel yeterliliği tartışmalı personelin istihdam edilmesi sert eleştirilere yol açtı. Muhalifler bu yaklaşımın itfaiye teşkilatını zayıflattığını savunuyor.

CUMHURİYETÇİLERDEN SERT TEPKİ

Yangın felaketi sırasında Cumhuriyetçi vekiller, Biden yönetimini “liyakat yerine siyasi doğruculuğa öncelik vermekle” suçladı. Birçok vekil, itfaiyeye “fiziksel olarak yetersiz bireylerin sırf LGBT lobilerine hoş görünmek amacıyla doldurulduğunu” öne sürerek sert eleştirilerde bulundu. Bazı sosyal medya kullanıcıları ise, “Büyük bir okyanusun yanında Malibu yanarken bu kadar yetersizlik kabul edilemez” ifadeleriyle tepkilerini dile getirdi.

TARTIŞMALI RÖPORTAJ YENİDEN GÜNDEMDE

Sosyal medyada ise Biden yönetiminin politikalarını hedef alan bir itfaiyeci röportajı yeniden dolaşıma girdi. Geçmişte yapılan bu röportajda, eşcinsel bir kadın itfaiyeci, bir erkek vatandaşı yangından kurtaramayacağını itiraf etmiş ve şu sözlerle büyük tepki toplamıştı:

“Eğer bir kadının sizi yangından kurtarması gerekiyorsa, zaten baştan yanlış bir duruma düşmüşsünüz demektir.” Bu açıklamalar, yangınların ardından bir kez daha tartışmaların odağına yerleşti.

“LİYAKAT GÖZ ARDI EDİLDİ” İDDİASI

Uzmanlar ise yangın felaketinin yalnızca doğal bir afet olmadığını, liyakatsiz personel seçiminin de bu yıkımda önemli bir rol oynadığını savunuyor. Yangın söndürme çalışmalarında hem fiziksel hem de teknik yeterlilik gerekliliğinin hayati önem taşıdığına dikkat çeken uzmanlar, personel seçiminde siyasi baskıların bu tür felaketleri büyütebileceği uyarısında bulunuyor.

BIDEN YÖNETİMİNE BASKI ARTIYOR

Biden yönetimi, itfaiyede ve diğer kamu kurumlarında LGBT bireylere yönelik istihdam politikalarını savunmaya devam etse de, yangın felaketi bu politikalara olan desteği zayıflatmış görünüyor. Cumhuriyetçiler ise bu politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor ve liyakat esaslı bir reform çağrısında bulunuyor.

ABD’DE SİGORTA ŞİRKETLERİ, CALIFORNIA YANGINLARINDAN MAĞDUR OLAN İNSANLARI YÜZÜSTÜ BIRAKIYOR

Temmuz 2024’te, bir sigorta şirketi “sürdürülebilir” olmadığı gerekçesiyle 72 bin müşterisinin sigortasını iptal ettiğini açıkladı. California’daki yıkıcı yangınlardan etkilenen çok sayıda birey, bu hamleyle mağdur oldu ve sigorta şirketinin bu kararının, afet sonrası yardıma ihtiyaç duyan insanları terk ettiği görüldü.