Libya'da yumuşak darbe girişimi! Trablus'ta biri meşrû, diğeri gayrimeşrû iki başbakan var

Libya'daki tuhaf olaylar zincirinin son perdesi: Hafter-Salih cephesinin desteklediği Meclis, Fethi Başağa'yı 'başbakan' ilan etti. Dün suikaste uğrayan Abdulhamid Dıbeybe ise görevinin başında. Türkiye'nin desteklediği Dıbeybe'yi Birleşmiş Milletler de 'ülkenin meşrû başbakanı' olarak tanıyor. Yumuşak darbe planını uygulamaya koyan ve görevi devralmak için Trablus'a gelen Başağa burada destekçi bulamadı. Ülkede silahların her an yeniden patlamasından endişe ediliyor. 

BAŞAĞA'YI HENÜZ KİMSE TANIMADI

Libya'nın doğusunda Fransa, Mısır, BAE ve Rusya destekli Tobruk Meclisi, Trablus'ta Türkiye destekli yönetimi ele geçirmek için tuhaf bir yöntem benimsedi. 2014'ün savaş ortamında kurulan ve o günden bu yana seçim olmaksızın faaliyetlerine devam eden Akile Salih liderliğindeki Meclis, ülkenin meşrû başbakanı Abdulhamid Dıbeybe'yi 'gayrimeşrû' ilan ederek yeni başbakan seçeceklerini açıkladı. 

Ardından Tobruk Meclisi, geçtiğimiz günlerde Bingazi'ye giderek CIA devşirmesi Halife Hafter'le görüşen Fethi Başağa'nın 'başbakan adaylığı' başvurusunu jet hızıyla kabul etti. Ülkenin batısındaki temsilcilerin bulunmadığı Meclis, bir oylama yaparak Başağa'yı Libya'nın yeni başbakanı olarak duyurdu. Ancak Hafter cephesini sevince boğan bu kararı kimse tanımıyor. 

SERRAC'A DARBE YAPMAK İSTEMİŞTİ

Türkiye ile Kasım 2019'da deniz anlaşması imzalayan Fayiz es-Serrac hükümetinde İçişleri Bakanlığı yapmış 'Türk asıllı' Fethi Başağa, görevi devralma hevesiyle dün gece başkente geldi. Hükümette bulunduğu dönem Serrac'ın evinin göstericiler tarafından basılmasına zemin hazırlayan, ardından yaptığı açıklamayla meşrû hükümet karşıtlarına destek veren ve Ankara'nın eleştirilerine rağmen Paris'le sıkı bir ilişkiye giren Başağa, şimdi Dıbeybe'den Tobruk Meclisi'nin kararına uymasını bekliyor.

KAZANIMLAR TEHLİKEYE GİRECEK

Libya'da gerçekleştirilmek istenen seçim kılıflı 'yumuşak darbe'nin başarılı olamayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Zira Trablus'ta Türkiye destekli Abdulhamid Dıbeybe'nin Ankara'nın onayı dışında görevi bırakmaya yanaşması imkansız görünüyor. Trablus'ta yönetimin gayrimeşrû şekilde Başağa'ya geçmesi halinde Türk askerlerini Libya'da 'yabancı güç' olarak tanımlayan cephe, "Türkler Libya'yı terk etsin" propagandasına başlayacak. Bu durumun Libya ile imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasına da zarar vermesi de kaçınılmaz görünüyor. Bu nedenle Cufra-Sirte hattında Ağustos 2020'de susan silahların her an yeniden ateşlenebileceği belirtiliyor.