KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: 'Türk halkının da Rumlar kadar adada yaşama hakkı var'
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC'nin amacının "barış ve huzur içinde yaşamak" olduğunu ifade ederek Türk halkının da Rumlar kadar adada yaşama hakkı olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Antonio Guterres ile yaptığı görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, adada yeni sürecin "ancak iki tarafın da kabul edeceği bir düzeyde devam edeceğini" ve "egemenlik ilkesinden taviz vermeyeceklerini" söyledi.
Tatar, Guterres ile görüşmesinin hemen ardından yaptığı konuşmada Genel Sekretere, "adada tarafların, yenilenebilir enerji, AB'ye eşit erişim, düzensiz göç, mayınların temizlenmesi gibi konularda ortak çalışma yapılabilmesi için KKTC'nin eşit iki devletli yapı ve egemenlik isteklerinin dikkate alınması" taleplerini ilettiğini belirtti.
Rum tarafının engellemesi nedeniyle, Ercan Havalimanı'na hala doğrudan uçuş yapılamadığını hatırlatan Tatar, KKTC'nin amacının "barış ve huzur içinde yaşamak" olduğunu söyledi. Ersin Tatar, "Türk halkının da Rumlar kadar adada yaşama hakkı var. 60 yıldır Kıbrıs Türk halkı büyük bir haksızlıkla karşı karşıyadır." diye konuştu.
"HAKLI MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 78. Genel Kurul konuşmasında Kıbrıs Türklerinin bağımsızlığını savunmasınan ötürü teşekkür eden KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Türkiye Cumhuriyeti'nin de gayretleriyle haklı mücadelemizi sonuna kadar sürdürme gayretindeyiz." ifadesine yer verdi.
Rumların, Türk halkını asimile etmeyi ve Kıbrıs'ı tamamen bir Yunan adası yapmaya çalıştıklarını ifade eden Ersin Tatar, BM'deki görüşmelerde Rum kesiminin oluşturduğu izolasyonu Türkiye'nin sayesinde aşabildiklerini ve seslerini duyurabildiklerini belirtti.
"SIFIRDAN KENDİ DEVLETİMİZİ KURDUK"
BM Genel Sekreteri Guterres ile Cenevre'de yaptığı görüşmeyi hatırlatan Ersin Tatar şu ifadeleri kullandı:
"Daha önce Cenevre'deki görüşmede Genel Sekretere, ada iki tarafın da kabul edebileceği, egemenlik ve eşitlik şartlarımız kabul olmadan bir müzakere sürecine girmeyeceğimizi Sayın Genel Sekretere tekrar ifade ettik. O da bunlara anlayış gösterdiğini, yaşananları dikkatle izlediğini, her iki tarafın da özgür iradesiyle kabul edebileceği bir anlaşmaya gidilebileceği noktasında bize katıldığını ve hiç bir zaman baskı yapmayacağını söylemiştir."
Kıbrıs Türklerinin adadaki tarihine işaret eden Tatar, Kıbrıs Türkü'nün, "1571'den Lozan Antlaşması'na kadar adanın sahibi olduğunu, silah zoruyla dışlandığını ve zoru başararak sıfırdan kendi devletini kurduğunu" vurguladı.
Ersin Tatar, "Bu başarılar muhakkak ki Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle olmuştu. Şimdi önemli olan bunu iki devletli çözümle taçlandırmaktır." dedi.
Kıbrıs Türklerinin "Büyük Türk Milletinin bir parçası" olduğunu söyleyen Tatar, Türk Devletler Teşkilatının da gözlemci üyesi olarak, "Bütün Türk dünyasının bir bakıma, Doğu Akdeniz'de temsilcileriyiz." değerlendirmesinde bulundu.