Kayıp kutsal hazine bulundu! Atik heykellerden oluşan gizemli keşif

Uzak Fragissa Vadisi'ndeki konumu nedeniyle Fragissa olarak da bilinen bu alan ilk olarak 1885 yılında keşfedilmiş, ancak daha sonra kum altında kalmış ve tekrar kaybolmuştur. Bu ekibin arkeologları Fragissa bölgesini yeniden keşfetmekle kalmadı, aynı zamanda kazı yaparak adanma avlusunun duvarlarını ve 100'den fazla heykel kaidesini ortaya çıkardılar.

Kıbrıs Eski Eserler Dairesi ve Kültür Bakan Yardımcısı'ndan yapılan açıklamaya göre, yüzlerce heykelin yer aldığı alanda, bazıları etkileyici büyüklükte olup, bazılarının kalıntıları ilk kez bulundu. Ekip ayrıca 1880'lerde kayda geçirilmemiş heykel parçaları da keşfetti. Bunlardan bazıları, alandan kaldırılan ve Toronto'daki Kıbrıs Müzesi ile Royal Ontario Müzesi'nde sergilenen bazı heykellerin tamamlanmasına ve heykellerin orijinal formlarına kavuşturulmasına yardımcı olacak.

GİZEMLİ HAZİNE GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI

Ayrıca ekip, Fransa'da varlığı bilinmeyen tamamen yeni heykel türleri buldu. Açıklamada, "Örneğin, doğal ayaklardan açıkça daha büyük ayakların bulunması, antik çağlardan kalma devasa kireçtaşı erkek figürlerinin varlığının artık kanıtlanabileceği anlamına geliyor. Bu kadar büyük boyutlu heykeller daha önce sadece Frangisssa'da biliniyordu. Terakotadan yapılmış bu heykeller arasında Kıbrıs Müzesi'nde sergilenen ünlü 'Tamassos Heykeli' de vardı." denildi.

Kazı alanında ayrıca kültürel alışverişi kanıtlayan mermer cam boncuklar ve Mısır fayanslarından yapılmış muskalar da bulundu. Frankfurt Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, "Bulguların ön değerlendirmesi, sitenin Demir Çağı'ndan bu yana kullanımda olduğunu ve Arkaik, Klasik ve Helenistik dönemlerde de kullanıldığını gösterdi." denildi.

İki heykelin kaidesindeki yazıtlar bu hikayeyi anlatmaya yardımcı oluyor. Biri yerel Kıbrıs hece karakterlerini taşırken, diğeri Yunancada bir zamanlar Kıbrıs'ı kontrol eden Mısır'ın Helenistik hükümdarları Ptolemaioslar'a atıfta bulunuyor. Yazıtlar, tapınağın sadece MÖ 7. ve 6. yüzyıllarda değil, kraliyet döneminin sonuna kadar popüler olduğunu gösteriyor.

İNSANLIK TARİHİNE IŞIK TUTACAK

Kıbrıs bildirisinde, "Aslında, ibadethane bu dönemde mimaride de görülebileceği gibi belirgin bir genişleme evresine bile girmiştir" denildi. Genişleme sırasında, adak salonunun yanına, muhtemelen ziyafetler için kullanılan sütunlu bir avlu inşa edildi; bu, mekanın dini ve sosyal bir merkez olarak işlev görmeye doğru evrilme biçimini vurgulamaktadır.

Kutsal alanda bulunan diğer önemli buluntular arasında küçük arabalar, atlılar ve pişmiş toprak savaşçı figürlerinin yanı sıra gerçek boyutlarda olabilecek büyük içi boş pişmiş topraklar da yer almaktadır. Kireçtaşı heykellerde atlar ve atlılar da betimlenmiştir.

Büyük parçalar 1885 yılında Alman araştırmacı Max Ohnefalsch-Richter tarafından müsadere edilerek Kanada, ABD, İngiltere, İrlanda, Kıbrıs ve hatta muhtemelen Rusya'daki müzelerde sergilenirken, geride çok sayıda kireç taşı figür parçası ve büyük ölçekli pişmiş toprak parçası kaldı.

Kıbrıs'ın açıklamasında, "19. yüzyıl dolgusunda sadece adak heykellerinin kaidelerinin değil, aynı zamanda heykellerin kendilerine ait çok sayıda parçanın da bulunması şaşırtıcı bir keşifti. Görünüşe göre, 1885'te etkileyici buluntular bulma telaşında, bunların yapay nesneler olduğu kabul edilmedi" denildi.