KAAN okyanusa açılıyor! Asya basını duyurdu: Türkiye'nin 5. nesil savaş uçağı, yerli uçak gemisi MUGEM'le güçlenecek

Tarihler boyu dünyaya harp sanatını öğreten Türkler, uzun bir sessizliğin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyonu ile tekrar dünya sahnesine geri döndü. 

Libya'da Karabağ'da, Karadeniz'de Afrika'da savaşların seyrini değiştiren ve dünyaya İnsansız Hava Araç'larının bir silah olarak kullanılabileceğini gösteren Türkiye, Baykar tarafından geliştirilen TB2 ile savunma sanayi sektöründe yepyeni bir safya açtı. 

KAAN-MUGEM GÜÇ BİRLİĞİ

Dünyanın birçok ülkesine ihraç edilen TB2'lerin ardından savunma sanayi hamlelerine hız veren Türkiye, 5. nesil savaş uçağı KAAN'ı piyasaya sürerek dünyanın sayılı ülkeleri arasında girdi. 

Dünya medyasının yakından takip ettiği KAAN'a ilişkin son analiz Asya medyasından geldi. Malezya merkezli Defence Security Asia, Türkiye'nin yerli uçak gemisi MUGEM ile KAAN'ın güç birliğini kaleme aldı. 

KAAN okyanusa açılıyor diyen Asya basını, Deniz Kuvvetleri Tasarım Proje Ofisi (DPO) Müdürü Albay Uçar yakın zamanda verdiği bir röportaja vurgu yaparak,  uçak gemisi projesinin Türkiye'yi, tam operasyonel bir uçak gemisi sahaya sürebilen sadece sekiz ülkenin bulunduğu ayrıcalıklı kulübe taşıyacağını vurguladı.

Habere devam eden Asya basını analizine şöyle devam etti; "Türkiye, deniz havacılığında önemli bir sıçrama gerçekleştirerek, beşinci nesil KAAN savaş uçağının, inşası devam eden 60 bin tonluk ilk yerli uçak gemisi MUGEM'den uçacak şekilde uçak gemisi kabiliyetine sahip bir versiyonunu geliştirmeyi planladığını duyurdu.

"8 ELİT ÜLKEDEN BİRİ TÜRKİYE"

Deniz Kuvvetleri Tasarım Proje Ofisi (DPO) Müdürü Albay Uçar, yakın zamanda verdiği bir röportajda, uçak gemisi projesinin Türkiye'yi, tam operasyonel bir uçak gemisi sahaya sürebilen sadece sekiz ülkenin bulunduğu ayrıcalıklı kulübe taşıyacağını vurguladı.

MUGEM (Milli Uçak Gemisi), Türk yapımı çeşitli hava platformlarına ev sahipliği yapabilecek şekilde tasarlanarak, Türk Deniz Kuvvetleri'nin Doğu Akdeniz'in çok ötesinde güç projeksiyon yeteneklerini önemli ölçüde artıracaktır.

Uçar, KAAN savaş uçağının, geminin geniş uçuş güvertesinden katapult yardımıyla kalkış ve durdurulmuş iniş yapabilecek şekilde deniz harekâtlarına uygun hale getirilmesi için fizibilite çalışmalarının aktif olarak sürdüğünü söyledi.

Uçar, "KAAN'ın deniz versiyonu geliştirilirse, uçak gemisinde kalkış ve iniş operasyonları için tam uyumluluğun sağlanması amacıyla Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ile yakın bir şekilde çalışıyoruz" dedi.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nin öncülüğünde geliştirilen KAAN savaş uçağı, Türkiye'nin yeni nesil hava gücü doktrininin merkezinde yer alıyor ve 2028'de Türk Hava Kuvvetleri'nin (THK) hizmetine girmesi, 2032'ye kadar ise 100'ün üzerinde uçağın hizmete girmesi planlanıyor.

"TÜRKİYE İÇİN DÖNÜM NOKTASI"

Uçar, MUGEM gemisinin KAAN deniz versiyonuna ek olarak, hem insanlı hem de insansız platformları içeren çeşitli bir hava filosuna sahip olacağını doğruladı.

Bunlar arasında Baykar'ın son teknoloji ürünü Kızılelma gizli İHA'sı, donanmaya kazandırılan Bayraktar TB3, TAI'nin HÜRJET hafif savaş uçağı ve uçak gemisi operasyonları için tasarlanan gizli ANKA-3 İHA'sı yer alacak.

"Baykar'ın Kızılelma'sı, Bayraktar TB3'ü, TUSAŞ'ın HÜRJET'i ve ANKA-3'ü başta olmak üzere yerli üretim uçaklarımız, uçak gemimizden kalkış ve iniş yapabilecek kabiliyette olacak."

MUGEM'in inşasına bu yılın Ocak ayında İstanbul Tersanesi'nde başlanmış olup, bu, Türkiye'nin yerli donanma yapılanması ve uzun vadeli açık deniz yetenekleri sahaya sürme hedefi açısından tarihi bir dönüm noktasıdır.

Uçak gemisi, 60 bin tonluk tam deplasmanı (TCG Anadolu'nun 28 bin tonluk deplasmanının iki katından fazla) ve 285 metre uzunluğuyla tüm önceki Türk savaş gemilerini geride bırakarak, İngiltere'nin HMS Queen Elizabeth gemisiyle aynı sınıfa girecek.

 İnsansız hava araçlarına yönelik olarak optimize edilen TCG Anadolu'nun aksine MUGEM, hem insanlı savaş uçaklarını hem de gelişmiş İHA'ları konuşlandırabilecek şekilde tasarlanmış tam kabiliyetli bir uçak gemisi olarak görev yapacak.

DPO, daha önce Şubat 2023'te MUGEM'in inşaatının tamamının Türk mühendisler ve yerli sanayi tarafından yürütüleceğini doğrulamış ve bu durumun dışa teknik bağımlılıktan kararlı bir şekilde uzaklaşıldığını göstermişti.

NATO'NUN UÇAK GEMİLERİNE MEYDAN OKUYACAK

MUGEM'in hava filosunun, uçuş güvertesinde 20, hangarda ise 30 olmak üzere toplam 50 uçağa hizmet verebilecek kapasitede olması bekleniyor. Bu sayede, orta kademe NATO uçak gemileriyle rekabet edebilecek bir hava filosuna sahip olması hedefleniyor.

Uçak gemisi, genel maksat ve saldırı helikopterleri de dahil olmak üzere hem sabit kanatlı hem de döner kanatlı varlıkları destekleyecek ve böylece tartışmalı deniz bölgelerinde çok amaçlı hava operasyonlarına olanak tanıyacak.

Seyir hızında 25 knot azami sürate ve 10 bin deniz mili operasyonel menzile sahip olan MUGEM, Türkiye'ye Akdeniz, Kızıldeniz ve potansiyel olarak Hint Okyanusu'nda uzun menzilli vuruş ve stratejik hareket kabiliyeti sunacak.

İtki, sıkışık veya yüksek tehditli kıyı sularında çevikliği en üst düzeye çıkarmak için iki ayarlanabilir pervaneyi çalıştıran dört adet General Electric LM2500 gaz türbini tarafından sağlanacak.

Geminin uçuş güvertesi konfigürasyonunda önemli bir yenilik ise, iniş ve kalkış için iki pist ve Türk mühendisler tarafından geliştirilen son teknoloji elektromanyetik fırlatma sistemi (EMALS) ile desteklenen üç pistten oluşması.

İlk tasarım konseptlerinde modüler bir kayakla atlama rampası düşünülmüştü, ancak Türk Deniz Kuvvetleri, ABD'nin Gerald R. Ford sınıfı uçak gemilerinde görülen trendlere uygun olarak daha gelişmiş EMALS teknolojisini tercih etti.

MUGEM'in yerleşik savunma sistemleri de aynı derecede güçlü olacak ve hava ve su üstü tehditlerine karşı uzun menzilli füze savunması için 32 hücreli MİDLAS Dikey Fırlatma Sistemi'ni (VLS) bünyesinde barındıracak.

"BÖLGEDEKİ TÜM DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK"

Yakın koruma, dört adet GÖKDENİZ CIWS tesisi ve insansız hava araçları , intihar botları ve diğer asimetrik tehditleri engellemek üzere özel olarak tasarlanmış yedi adet ASELSAN STOP 25mm Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi ile sağlanacak .

MUGEM tam kapasiteyle faaliyete geçtiğinde, A2/AD bölgeleri de dahil olmak üzere yoğun çatışma ortamlarında gemiyi kullanmak üzere eğitilmiş yaklaşık 800 mürettebata ev sahipliği yapacak.

Proje, Ankara'nın gelişmiş deniz sistemlerinde kendi kendine yeterliliğe doğru yönelişinin ve giderek daha fazla çekişmeli hale gelen Doğu Akdeniz, Ege Denizi ve ötesindeki sularda giderek artan iddialılığının sembolüdür.

Türkiye, uçak gemisi kabiliyetine sahip beşinci nesil savaş uçaklarını, gizli insansız hava araçlarını ve katmanlı hava savunma sistemlerini yerli olarak geliştirdiği bir platformda birleştirerek bölgesel deniz güvenliğinde yeni bir ağır sıklet ülke olarak kendini kanıtlıyor.

Enerji anlaşmazlıkları, insansız hava araçları savaşları ve rakip deniz kuvvetlerinin konuşlandırılmasıyla daha da kötüleşen Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz'deki jeopolitik gerginlik nedeniyle MUGEM, Türkiye'ye kıyılarından uzaktaki olayları şekillendirme olanağı sunacak.

Yapımı devam eden ve KAAN'ın da ufukta göründüğü MUGEM, sadece Türkiye'nin savunma hedeflerinin sembolü olmakla kalmayacak, aynı zamanda birçok bölgedeki deniz gücü dengelerinin katalizörü olacak." dedi.