İstanbul'da kurulacak barış masası Atina'yı panikletti: Yunanistan için büyük risk

15 Mayıs Perşembe günü İstanbul'da kurulacak barış masası Yunanistan medyasında geniş yer aldı. Yunan medyası, Ankara'nın Rusya-Ukrayna arasındaki arabulucu rolü ve barış hamlelerinin ülke için risk oluşturduğunu yazdı.
Tüm dünya gözünü 15 Mayıs Perşembe günü İstanbul'da kurulacak barış masasına çevirdi.
Üç yıl önce başlayan Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için daha önce de büyük bir çaba sarf eden Türkiye, ateşkes için bir kez daha elini taşın altına sokuyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın önderliğinde başlayan müzakere süreci, tüm dünya tarafından ilgiyle takip ediliyor.
Ukrayna lideri Zelenski'nin, İstanbul'da gerçekleşecek zirvede sadece Rus lider Putin ile görüşeceği açıklandı. Yapılan açıklamaya göre Zelenski, Rus heyetinden başka isimlerle bir araya gelmeyecek.
İSTANBUL'DA KURULACAK BARIŞ MASASI YUNAN MEDYASINDA
İstanbul'da gerçekleşecek zirveye ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılıp katılmayacağı belirsizliğini korurken Yunanistan medyasından dikkat çeken bir habere imza atıldı.
'Rusya-Ukrayna ihtilafında Türkiye'nin barış elçisi olması: Yunanistan için fırsat mı, tehdit mi?' başlıklı habere imza atan Yunan gazete Greek City Times, dikkat çeken ifadeler kullandı.
Söz konusu haberde şu ifadeler yer aldı;
''Türkiye'nin Moskova ve Kiev arasındaki müzakerelere aktif katılımı, sadece Ankara için diplomatik bir fırsat değil, aynı zamanda Yunanistan için ciddi jeopolitik sonuçları olan bir gelişme. Savaşın başlangıcından bu yana Türkiye özel bir diplomatik denge sağlamayı başardı. Türkiye NATO ailesine ait olmasına ve hatta Ukrayna'yı Bayraktar İHA'ları gibi askeri teçhizatla desteklemesine rağmen Rusya'ya yaptırım uygulamadı.''
''BARIŞ ELÇİSİ ERDOĞAN''
''Erdoğan, kanlı savaşın üç yılı boyunca Kremlin ile açık iletişim kanallarını korudu.'' denilen haberin devamında ''Putin ile olan kişisel ilişkisi, Türkiye'nin bir aracı oyuncu ve uluslararası gelişmelerde kilit bir rol olarak stratejik konumunu garantiledi ve sağlamaya devam ediyor. Bu durum Erdoğan'ı bir "barış elçisi" olarak sundu. Türkiye'nin arabuluculuğunda Karadeniz üzerinden tahıl ihracatına ilişkin varılan anlaşma, Ankara'nın güvenlik garantörü imajını daha da güçlendirdi. Türkiye bu nedenle, Batılı devletlerle kendisinin neden olduğu diğer gerginlikleri dengelemek için bu diplomatik sermayeyi periyodik olarak kullanıyor. Bu nedenle, Pazar günü Erdoğan iyi bilinen taktiğini izledi ve İstanbul'da görüşmeler için bir davette bulundu.'' ifadelerine yer verildi.
ATİNA'DA BÜYÜK ENDİŞE: BÜYÜK RİSK TAŞIYOR
Haberin devamında ''Yunanistan için, Türk rolünün bu şekilde yükseltilmesi riskler taşıyor.'' ifadesi kullanılırken ''Ülkemizin önceki yıllardaki başlıca stratejik avantajlarından biri, uluslararası toplumun iflas etmiş ve Türk dış politikasına olan güvensizliğiydi. Türkiye böylece F-35 gibi Amerikan silahlanma programlarından “koptu” ve Avrupa Birliği üyeliğinden daha da uzaklaştı. Ancak şimdi Türkiye, kendisini bölgesel barış elçisi olarak sunarak yeniden kendini kurmaya çalışıyor. Bu görüntü pekiştirilirse, Yunan diplomasisi kritik konularda sınırlı kalabilir. Genel olarak, Rusya-Ukrayna diyaloğundaki rolüyle güçlenen Ankara, hem Avrupalıların hem de ABD Başkanı Donald Trump'ın zihninde puan kazanacaktır.'' değerlendirmesinde bulunuldu.
