Türkiye’nin son yıllarda Akdeniz’de gerçekleştirdiği diplomatik, ekonomik ve askeri atılımlar, uluslararası medyanın dikkatini çekmeye devam ediyor.
İsrail merkezli yayın yapan The Jerusalem Post, Türkiye’nin gerçekleştirdiği hamlelerle Doğu Akdeniz’in stratejik ve ekonomik bölgelerine hakim olduğu değerlendirmesini yaptı.
Türkiye, 2020 yılı başında Libya ile Deniz Yetki Alanlarının Paylaşılmasına Dair Mutabakat Muhtırası imzalamıştı. Ardından, Libya ile askeri işbirliği anlaşması imzalayan Türkiye, Darbeci Emekli General Halife Hafter’e bağlı militanların başkent Trablus’a yönelik saldırısının püskürtülmesinde ve Hafter’in savaşı kaybetmesinde önemli bir rol oynadı.
Bölgede Hafter’i destekleyen Mısır, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan gibi ülkeleri, Libya’da yeni bir Sisi yaratmaktan alıkoyan Türkiye, bu ülkedeki çözüm için de dengeli bir siyasi sürece önayak olmuştu.
SİLAH SATMAK İÇİN DEĞİL BARIŞI SAĞLAMAK İÇİN
Sabah gazetesinin derlediği The Jerusalem Post gazetesinin analizinde, Türkiye’nin Libya’daki hamlesiyle hem Akdeniz’de caydırıcı bir güç, hem de barış ve ateşkese önayak olduğu vurgulanıyor.
Türkiye’nin, Libya’daki girişiminde başka ülkelerin yaptığı gibi silah satma amacı gütmediğine dikkat çekilen analizde, politik ağırlığını koyarak bir anlamda istikrarı sağlamak için barışın garantörü olduğunun altı çizildi.
YUNANİSTAN’IN ÇIKARLARINA DARBE
Analizde, Türkiye’nin Akdeniz’deki hamlelerinin Yunanistan ve Mısır’ı zor duruma soktuğuna işaret edilirken, “Türkler, Kuzey Afrika'da yer edinmeyi ve Akdeniz'de etki alanı kurmayı başararak Mısır, Yunanistan gibi ülkelerin çıkarlarına darbe vurdu” cümlelerine yer verildi.
Sabah gazetesinin haberine göre, İsrailli gazetenin, Kuzey Afrika'da resmen bir güç haline gelen Türkiye'nin pozisyonuna ilişkin yaptığı tespitler, ülkenin Türkiye ile kurmaya çalıştığı pozitif ilişkinin adeta bir mesajı olarak algılandı.
