2004 yılında Polonya, Slovakya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Malta ve Kıbrıs Rum kesimini, 2007'de Bulgaristan ve Romanya'yı ve son olarak da 2013'te Hırvatistan'ı birliğe alarak genişleyen Avrupa Birliği, yeni bir genişlemenin eşiğinde. Paramparça edilmiş kriterlerle adeta üyelik dağıtan AB'nin Türkiye'ye yönelik taraflı tutumu ise yıllardır değişmedi. Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün tek adresi olarak yıllardır aynı noktada duran ve Ada'nın tümü üzerinde hak iddia eden Kıbrıs Rum kesimini birliğe alan, ilk kriteri demokrasi olmasına karşın eski Doğu Bloku ülkelerini yaptıkları yarım yamalak reformlarla alelacele üyeliğe alan Avrupa Birliği, iş Türkiye'ye gelince bir anda tüm kriterleri hatırlayıveriyor. Müslüman bir ülkeyi içine almak istemeyen Avrupa devletleri, Türkiye'nin nüfus gücü ve birlik içinde söz sahibi olmasından da endişe ediyor. Bunun için on yıllardır bir açılan bir kapanan fasıllarla Türkiye, birliğin daimi aday ülkesi olarak bu günlere kadar geldi.
İsrail'in gizli Lübnan operasyonu ortaya çıktı: Bir yıl önce düğmeye..."RUSYA ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR"
Durum buyken Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Slovenya'da 19'uncusu düzenlenen Bled Stratejik Forumu'nda yaptığı konuşmada dikkat çeken ayrıntılar var. Von der Leyen, buarad yaptığı konuşmada Rusya'yı eleştirerek bu ülkenin Ukrayna gibi "barışçıl bir ülke" olan Ukrayna'yı işgal ederek Avrupalı komşularıyla köprüleri yıktığını ve fay hatlarını iyice genişlettiğini ifade etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Batı Balkanlar üzerinde etkili olarak onların AB'ye üye olmalarını engellemeye çalıştığını savunarak "Ancak Batı Balkanlar'daki insanların büyük çoğunluğu parçalanma değil, entegrasyon istiyor. Biz bunu yerine getirmeliyiz." ifadelerini kullandı. Sovyetler Birliği'nin 1989'daki dağılışını da hatırlatan von der Leyen, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Avrupa için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
AB Komisyonu Başkanı, Avrupa'da ekonomik ve rekabetçi bir ortamın oluşabilmesi ve kıtanın kendini savunabilmesi için Arnavutluk, Kosova, Sırbistan, Bosna Hersek, Kuzey Makedonya, Karadağ, Ukrayna ve Moldova'nın AB üyesi olması gerektiğini öne sürdü.
Yorum Yaz