Hamaney'e sonun Saddam gibi olur tehditleri! İran'da rejim çöker mi? İşte çöktüğünde en çok konuşulan olası senaryolar...

İsrail-İran savaşının başlamasıyla birlikte 'İran'da rejim yıkılırsa ne olur?' sorusu en çok konuşulan soruların başında yer alıyor. İngiliz basını bu ihtimale dair senaryoları masaya yatırdı. Buna göre rejim değişikliği bir çöküşe, kontrollü bir geçiş ya da etnik parçalanmaya yol açabilecek bir kaosa dönüşebilir.
İran’da rejimin olası çöküşü İngiliz basınında olası senaryolarıyla birlikte masaya yatırıldı. Uzmanlara göre ülke, ani bir rejim değişikliğiyle büyük bir kaosa sürüklenebilir. Öne çıkan senaryolar arasında sert bir çöküş, kontrollü bir geçiş süreci ve etnik temelli parçalanma yer alıyor.
HAMANEY'E SONUN SADDAM GİBİ OLUR TEHDİTLERİ
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran lideri Ali Hamaney’i doğrudan hedef alarak, “Hamaney’in ölümü bu savaşı sona erdirir” dedi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise tehdidini daha da ileri taşıyarak, Hamaney’i “Sonun Saddam gibi olur” sözleriyle uyardı.
ABD'deki yönetim ise bu tür söylemlere mesafeli duruyor. ABD, İran’a yönelik askeri baskıyı artırsa da açık bir rejim değişikliği hedefini benimsemiş değil.
İSRAİL'DEN İRAN'A REJİM DEĞİŞİKLİĞİ MESAJLARI
Netanyahu, daha önce İsrail’in önceliğinin İran’ın nükleer kapasitesini ortadan kaldırmak olduğunu dile getiriyordu.
AncakTel Aviv’den son günlerde gelen mesajlar, İran’da rejim değişikliğinin de giderek daha açık bir hedef haline geldiğini gösteriyor.
İRAN REJİMİ ÇÖKERSE NE OLUR?
İngiliz Guardian gazetesinden Patrick Wintour, "Bir iç çöküş mü, bir yıkım mı yoksa bir geçiş mi: İran’da rejim değişikliği nasıl görünürdü?" başlıklı makalede bu olasılıkları kaleme aldı.
Wintour, "Köklü bir otoriter rejimin devrilmesi bastırılmış ve öngörülemeyen güçlerin serbest kalmasına yol açar." ifadesini kullanıyor.
"ETNİK GRUPLAR İRAN TOPRAKLARI ÜZERİNDE HAK TALEP EDEBİLİR"
Guardian yazarına göre olası bir çöküş senaryosu, zaman zaman rejimle çatışma yaşayan etnik gruplar için fırsat yaratabilir ve bazı gruplar İran toprakları üzerinde hak iddia edebilir.
DARBE GİRİŞİMİ OLUR MU?
Wintour, olası bir darbe girişimini de gündeme taşıdı. Devrim Muhafızları'nın kilit kadrolarının çoğu öldürülmüş olsa da İran'da rejimin politikalarından rahatsız bazı subayların darbe girişiminde bulunabileceğini öne sürdü.
"ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR REJİM GARANTİ DEĞİL"
Ancak böyle bir yapının daha özgürlükçü bir rejim garantisi anlamına gelmediğini de vurguladı. Wintour, kulislerde bir acil durum hükümeti söylentilerinin dolaştığını da yazdı.
Bunun içinde İran’ın eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, eski Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ve eski Meclis Başkanı Ali Laricani'nin yer alabileceğini belirtti.
Guardian yazarına göre tam anlamıyla bir siyasi çöküş yaşanması durumunda, Evin Hapishanesi’ndeki siyasi mahkumlar arasından İran'ın yönetimini devralabilecek bir isim de lider olarak çıkabilir.
Yazar, 2011 yılından bu yana ev hapsinde tutulan eski başbakan Mir Hüseyin Musevi ile eşinin serbest bırakılması ihtimalini de hatırlattı.
"REJİMİ PLAN OLMADAN DEĞİŞTİRMEK STRATEJİK HATA OLUR"
Makalede, Kanada’daki G7 Zirvesi’nde Avrupa ülkeleri arasında İran’da rejim değişikliği fikrine dair derin bir görüş ayrılığı yaşandığına dikkat çekildi.
Bu konuda Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, "Rejimi herhangi bir plan olmadan değiştirmek stratejik bir hata olur." sözlerine vurgu yapıldı.
Irak örneği veren Macron; İran'da benzer bir durumun yaşanmasının kaosa yol açacağını söyledi. rejim değişikliğinin ancak halkın iradesiyle gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.
"İSRAİL HEPİMİZ İÇİN KİRLİ İŞ YAPIYOR"
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'se Macron'un karşısında yer alarak; "Molla rejimi saldırılarıyla dünyaya ölüm ve yıkım getirdi. Bu, İsrail'in hepimiz için yaptığı kirli iş." diyerek İsrail'e destek verdi.
Wintour’a göre Batı’nın İran’da rejimin çökmesinden sonraki sürece dair bir hazırlığı bulunmuyor.
