Esad'ın istihbarat yapılanması ifşa oldu: 12 yaşındaki çocuk bile hedef

Suriye'de 61 yıllık Baas resjimin devrilmesinden sonra ülkede hayat normale dönmeye başladı.

İç savaştan dolayı yurt dışına göç etmek zorunda kalan Suriyeliler ülkesine dönmeye devam ederken İngiltere'de yayın yapan The Sunday Times Beşar Esad zulmünü belgeleriyle ortaya çıkardı.

The Sunday Times tarafından ulaşılan ve analiz edilen belgelerde, Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esed'in istihbarat yapılanmasının ayrıntılarından bahsedildi.

Gazete, Suriye'nin Humus kentindeki dört istihbarat üssüne girerek burada ülkenin devrik lideri Beşşar Esed'e ilişkin istihbarat belgelerine ulaşarak dikkat çeken bir analizde bulundu.

Söz konusu analizde Esad rejiminin Doğu Almanya İstihbarat Servisi Stasi'ye benzetildi. Analizde, rejimin, kendine çalışıyor olsa bile şüphe duyduğu kişiler hakkında birçok kayıt tuttuğu tespit edildi.

KAPSAMLI KAYITLAR

Telefonların dinlenmesi, bilgisayarlara sızılması ve şüphelilerin bizzat takip edilmesi suretiyle rejim tarafından ele geçirilen kayıtların "inanılmaz derecede kapsamlı" olduğunun altı çizildi.

Öyle ki, bu kayıtlarda, bir şüphelinin annesinin arabasını tamir ettirdiği yer ve başka bir şüphelinin ise akrabalarını düzenli olarak ziyaret etmesi gibi detaylar yer alıyordu.

TUTSAKLARA İŞKENCE

İngiliz merkezli gazetenin haberinde ulaşılan belgelerde ayrıca, rejim tarafından alıkonulan kişilere işkence yapıldığı da gözler önüne serildi.

Zorla alıkonulan kişilerin hapishanelere götürülmeden önce fiziksel şiddet gördüğü, ardından da tek kişilik hücrelere kapatılıp yalnızca sorgu için düzenli olarak çıkarıldıkları belirtildi.

Söz konusu belgelerin toplanmasına yardım eden ve daha önce rejim tarafından alıkonulmuş Rasheed al-Abrash, tutsakların cezalarının, güvenlik güçlerine kaç teröristin ismini itiraf ettiğine bağlı olarak artıp ya da azalabileceğini söyledi.

12 YAŞINDAKİ ÇOCUK BİLE HEDEF

Söz konusu belgelerde, 12 yaşındaki bir çocuğun Rusya'ya kaçan devrik lider Esad'ın resmini yırtıp çöpe attığının öğretmeni tarafından şikayet edilmesi üzerine sorgulamaya alındığı da öğrenildi.

12 yaşındaki çocuuk, kağıttaki resmi fark etmediğini söylemesi ve ailesinin soruşturulmasının ardından suçsuz olduğu anlaşıldı. Ancak buna rağmen, 12 yaşındaki çocuk, sorgulandıktan 4 gün sonra mahkemeye çıktı.

SERBEST BIRAKILMAK DA ÇÖZÜM DEĞİL

Öte yandan haberde adı geçen belgelere göre, rejim karşıtı protestolara katıldıkları ve muhalefeti destekledikleri için "terörizm" ile suçlanıp gözaltına alınan veya tutuklanan kişiler, yıllarca süren gözetim süresinin ardından da rahata eremiyordu.

Serbest bırakıldıktan sonra rejim güçleri tarafından takibe alınan vatandaşlar, kısa bir süre sonra aynı suçtan yeniden tutuklanabiliyordu. Hapse giren çoğu kişi de sağ çıkamıyordu.

CASUS KUŞLAR

Gazete tarafından analiz edilen belgelerde, Esad rejimi döneminde vatandaşların, toplumun içine sızıp kendilerini gözetleyen casuslar hakkında konuşurken şifreli kelimeler kullandığı ifade edildi.

Buna göre, Suriyeliler, arkadaşlarını, komşularını ve akrabalarını rejim güçlerine ihbar eden bu casuslardan bahsederken "kuşlar" kelimesi kullanmak zorunda kalıyordu. Kimliği bilinmeyen kuşlar toplumda edindikleri bilgileri rejim güçlerine aktarıyordu.

Kimilerinin gönüllü olarak yürüttüğü bu casusluk faaliyetlerinde kaç kişinin karıştığı bilinmemekle birlikte, rejim güçlerine iletilen bilgi sayısında ve yapılan operasyonların büyüklüğü göz önüne alındığında muhbir sayısının çok fazla olduğu sonucuna varılıyor.

Rejim güçlerine ait arşiv kayıtları, bu çok sayıdaki casusların bazen farkında olmadan birbirlerini gözetleyip ihbar ettiğini gösteriyor.

Söz konusu kayıtlarda, sorgulanmak üzere getirilen ama rejimin casusu olduğu ortaya çıkıp serbest bırakılan çok sayıda kişinin bilgisi bulunuyor.

ÇİFTE AJANLIK

"Çok gizli: hemen dağıtılmak üzere" ibaresi yer alan 2019 tarihli bir raporda, bir mahkumun itirafında bazı rejim güçlerinin, "çifte ajanlık" yani hem rejim güçlerine hem de muhaliflere çalıştığını ortaya koyuyordu.

Raporda yer alan bir kişinin ifadesine göre, rejim adına çalışan bazı güvenlik güçlerinin kişi başı 800 ila 1000 dolar karşılığında vatandaşların komşu ülkelere kaçmalarına yardım ediyordu.

Bu kişiler ayrıca kaçmak isteyen rejim askerlerine de kaçakçılık hizmeti sağlıyordu.