Erdoğan'a çifte ikramiye! Hem kuzeyi hem doğuyu temizleyecek!

Yunanistan merkezli ToVima gazetesinde yer alan haberde, PKK'nın kendini feshedip silah bırakacağını açıklamasının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, perşembe günü Rusya ile Ukrayna arasında olası görüşmelere ev sahipliği yaparak, güçlendirilmiş jeopolitik rolüyle PKK sorunun ardından Rusya-Ukrayna sorununu da çözebilir yorumunu yaptı.

"ERDOĞAN'IN BAŞARISI"

Siyasi analist ve kamuoyu araştırmacısı MetroPoll anket şirketinin yöneticisi Özer Sencar'ın kaleme aldığı yazısında, PKK gibi kronik bir sorunun çözümü ve Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuğun "Türk cumhurbaşkanına atfedilmesi gereken iki başarı" olduğunu ifade etti.

Sencar, her ikisinin de Ankara'yı hem uluslararası diplomaside hem de iç Türk siyasetinde daha da güçlü bir "oyuncu" haline getirdi yorumunu yaptı.

Bu başarıların, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verme niyetlerinde belirleyici bir rol oynamasını bekliyor mu? sorusuna da cevap veren Sencar, "Terörsüz Türkiye adı verilen süreç halkı memnun eden sonuçlar üretirse, bu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'ın lehine olacaktır. Erdoğan'ın dış politikadaki üstünlüğü Türk halkı tarafından çoktan kabul edildi yorumunu yaptı.

"ERDOĞAN BARIŞ İÇİN DAVETTE BULUNACAK NADİR LİDERLERDEN"

Yunanistan'da iş dünyasına hitap eden "Fortune Greece" dergisi ise yarın ABD, Rusya ve Ukrayna arasında İstanbul'da düzenlenmesi planlanan barış görüşmeleri için, "(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) Erdoğan, bunu önerebilen az sayıdaki liderden biridir." ifadesine yer verdi.

"Fortune Greece" dergisindeki haberde, Türkiye'nin savunma sanayisinde kaydettiği gelişmelere geniş yer verildi.

Dergide, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar'ın, Bayraktar TB3'ün TCG Anadolu gemisindeki başarılı sonuçlanan testlerinin ardından yaptığı "Bizler nasıl ki zamanında denizlere hükmettiysek, Barbaros Hayrettin Paşa'nın torunları olarak bugün de yeniden inşallah deniz havacılığına böylesine bir stratejik girişle, insansız hava araçlarıyla girerek bir anlamda yeni bir dünyanın kapılarını aralamış olduk." şeklindeki açıklaması da yer buldu.

Haberde, Avrupa'nın buna ihtiyaç duyduğu bir dönemde NATO üyesi Türkiye'nin askeri başarısının yükselişte olduğu, zira İttifak'ın güney kanadında, Rusya'nın revizyonist politikalarından koruyacak iyi silahlanmış bir müttefike ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

"AVRUPA İÇİN KAÇINILMAZ"

Türkiye ve Avrupa'nın yıllardır farklı diller konuştuğu ve AB üyelik sürecinin dondurulduğu anımsatılan haberde, isimsiz bir Batılı diplomatın "ABD Başkanı Donald Trump'ın NATO'ya ve Avrupa güvenliğine ilgisizliğinin ışığındaki Türkiye'nin stratejik önemdeki ülke rolü, Avrupa Birliği (AB) ile yakın bir işbirliğini kaçınılmaz kılıyor." şeklindeki değerlendirmesi aktarıldı.

Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın artan askeri ve diplomatik etkisinin bir sonucu olarak ABD, Ukrayna ve Rusya temsilcilerinin İstanbul'da toplanmasını önerdiği belirtilerek, "Bu toplantı hiç gerçekleşmeyebilir ama Erdoğan bunu önerebilen az sayıdaki liderden biridir. ABD Başkanı Donald Trump ile iyi ilişkilerini dengeli yaklaşım çerçevesinde koruyor. Ukrayna konusunda da Türkiye, Kiev'e askeri silah sağlamasına rağmen Moskova ile ticari ve diplomatik ilişkilerini koruyor." ifadeleri kullanıldı.

Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB ile üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılması için bir araç olarak gördüğü Türkiye'nin askeri ağırlığının da tartışmasız olduğu kaydedildi.

Türk ordusunun Karadeniz'e giden yolları 355 bin aktif personelle kontrol ettiğine dikkati çekilen haberde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin NATO ittifakının Avrupa tarafında en büyük güçlerden biri olduğuna vurgu yapıldı.

Dergide, "Avrupa, Ukrayna'da 30 bin askerlik bir caydırıcı gücü bulundurmakta zorlanırken ulusal savunma için yapılandırılmış ve Libya, Somali gibi yurt dışı görevlerde de deneyime sahip Türk ordusu katılmayı kabul ederse hızlı bir şekilde etkili bir barışı koruma misyonu kurulabilir." değerlendirmesine yer verildi.

Haberde "Türk savunma sanayisi gelişiyor. Avrupa ülkeleri Ukrayna'ya malzeme tedarik etmeye ve kendi askeri stoklarını yenilemeye çalışırken, Türk yapımı zırhlı araçlar, savaş gemileri, dronlar ve mühimmatlar toplu halde üretiliyor, hem de çoğu Türk malzemeleriyle." ifadesi kullanıldı.