Cin şişeden çıktı! Artık geri dönüş yok! Hakan Fidan Financial Times konuştu: Türkiye Avrupa'nın yeni güvenlik mimarisinde olmalı

Financial Times'a konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NATO'nun dağılması halinde Türkiye'nin Avrupa'daki yeni güvenlik mimarisine dahil olmak istediğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın son yıllardaki diplomasi trafiğini analiz eden Financial Times çarpıcı bir haber yayımladı.
Türkiye'de istihbarat şefi olarak görev aldığı sıralarda Fidan'ın devrik lider Beşşar Esad'ın barışçıl protestoları bastırmaması konusunda Şam'a gönderildiğini belirten Financial Times;
"Fidan'ın tüm ikna çabalarına rağmen Esad'ın 2011'deki acımasız baskısı onu, milyonlarca mültecinin Türkiye sınırına kaçmasına, IŞİD'in yükselişine olanak sağlayan ve Türk askerlerinin ülkeye çekilmesine yol açan bir iç savaşın sonuçlarıyla baş başa bıraktı" yorumunda bulundu.
"UZUN BOYLU KİBAR CASUS-DİPLOMAT"
Fakat Aralık ayında Şam'a Dışişleri bakanı olarak geri dönen Hakan Fidan'ın çok farklı bir şekilde karşılandığını belirten Financial Times, "Hakan Fidan bu gelişinde Türk destekli isyancılarla birlikte bir taarruza liderlik eden adam Ahmed el-Şara tarafından sıcak bir şekilde kucaklandı." ifadelerini kullandı.
Analize devam eden Financial Times;
"Uzun boylu, kibar casus-diplomat, son 15 yıldır modern Türk güvenlik politikasının başlıca mimarlarından biri için bir haklı çıkma anıydı.
Fidan artık gölgelerden çıkmış ve iç profili yükseliyorken, bazıları onu uzun zamandır patronu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın potansiyel halefi olarak bile tanıtıyor.
Türkiye'nin 2010'dan 2023'e kadar Ulusal İstihbarat Ajansı'nın (MİT) başkanı olarak, ülkenin Suriye ve daha geniş Ortadoğu'daki stratejisini şekillendirirken, Türkiye'nin ABD'den sonra ikinci büyük orduya komuta ettiği NATO'daki Rusya ve Ankara'nın müttefikleri ile ilişkileri dengeledi." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE AVRUPA'NIN YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE OLMALI"
Fidan, Ankara'nın Esad sonrası Suriye'yi istikrara kavuşturma rolünün kamusal yüzüdür ve aynı zamanda artan Türk etkisinden çekinen bölgesel komşularla ilişkileri yönetmektedir diyen Financial Times, "Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump'ın transatlantik ittifakı altüst etmesinin NATO içinde yarattığı kargaşayı da yönlendirmek zorundadır." ifadelerini kullandı.
Habere devam eden Financial Times, "Fidan Nadir bir röportajında, istihbarat dünyasından küresel diplomasiye geçişini anlatırken, 'Eskiden büyük bir kuruluşu yönetiyordum, şimdi o beni yönetiyor' demişti.
Ankara'daki ofisinde oturan Fidan, Esad'ın devrilmesinden bahsederken bazen yüzünde bir tebessüm beliriyor, ama derin düşüncelere daldığı anda hemen endişeyle kaşları çatılıyordu.
Fidan, geçen hafta sonu Avrupa'daki mevkidaşlarıyla birlikte Londra'daydı ve Trump'ın Ukrayna'yı Rusya ile ateşkes yapmaya zorlama girişimlerine ve Avrupa güvenliğinden çekilme tehditlerine nasıl yanıt vereceklerini görüştüler.
Financial Times'a konuşan Fidan, ABD Başkanı'nın eylemlerinin "birleşip kendi ağırlık merkezimizi tasarlamamız için bir uyarı" olduğunu belirterek, NATO dağılırsa Türkiye'nin yeni bir Avrupa güvenlik mimarisinin parçası olmak isteyeceğini söyledi.
Avrupa güvenliğiyle ilgili olarak, "Cin şişeden çıktı ve onu geri koymanın bir yolu yok" dedi.
"Başkan Trump şu anda Avrupa'dan çekilmemeye karar verse bile, gelecekte benzer görüş ve siyasi fikirlere sahip birinin Amerika'nın Avrupa güvenliğine katkısını azaltmayı düşünmesi mümkün."
FİDAN'IN ETKİN DİPLOMASİSİ
Analize devam eden Financial Times, "Ancak, diğer bölgesel güçler Esad'la yeniden ilişki kurmaya çalışırken bile silahlı muhalefetin kalıntılarını desteklemeye devam eden Ankara'nın, Fidan'ın merkezde olduğu Suriye'de en önemli rolü üstlenmesi muhtemel.
Eski bir asker olan Fidan, uzun zamandır Erdoğan'ın en güvendiği teğmenlerinden biri. 2016'daki darbe girişimi sırasında MİT'in karargahının kurşunlarla taranması ve Türk diktatörüne yakın diğerlerinin gemiyi terk etmesi veya denize atılması da dahil olmak üzere çalkantılı zamanlarda istihbarat görevinde kaldı.
Erdoğan, Fidan'ın MİT'inin de yardımıyla içeride kapsamlı bir operasyon başlatırken ve Suriye ile Libya'ya askeri müdahalelerde bulunup ABD ve Avrupa güçleriyle düzenli olarak tartışmalara yol açan giderek daha iddialı bir dış politika izlerken bile, istihbarat şefi olarak Batılı mevkidaşlarının saygısını kazanmıştı.
İran ve Rusya'nın Esad'ı desteklemek için Suriye'deki iç savaşa müdahil olması sırasında Fidan, Tahran ve Moskova ile karmaşık ilişkilerin yönetilmesinde yardımcı oldu.
Esad'ın gidişinin ardından Türkiye, Suriye'deki en etkili yabancı aktör olarak ortaya çıkarken, İran'ın aşağılayıcı bir geri çekilmeye zorlanması ve Rusya'nın Ortadoğu'nun kalbindeki bir müttefikini kaybetmesi söz konusu oldu."
SURİYE'DEKİ TERÖR GRUPLARI...
Türkiye'nin Suriye'deki büyüyen rolü Ankara'nın yumuşak gücü için bir nimettir ve Türk işletmeleri ve daha fazla ticaret için fırsatlar sağlar diyeren habere devam eden Financial Times;
"Ancak aynı zamanda Şeriat'ın kontrolü sağlamlaştırmaya ve Ankara'nın himayesindekiler de dahil olmak üzere sayısız silahlı grubu yeni bir ulusal güvenlik aygıtına dahil etmeye ikna etmeye çalışmasıyla birlikte yükler, riskler ve tehditler de getirir.
Fidan'ın giderek artan endişelerinden biri de İsrail'in, Esad rejiminin sona ermesinden bu yana Suriye'nin güneyine yönelik askeri saldırıları.
Fidan, 'Toprağa yönelik devam eden saldırılar ve yeni birlik hareketleri açık bir provokasyondur. İsrail her Arap ve Müslüman ülkeyi bir tehdit olarak görüyor ve bu son derece tehlikeli. Tüm sınır devletlerini zayıf tutma stratejisi savunulamaz.' yorumunu yaptı.
Ancak Fidan'ın endişelerinin başında, ABD'nin Ankara'nın öfkesine rağmen IŞİD'e karşı mücadelede yerel ortağı olarak silahlandırdığı ve eğittiği güçlü bir Kürt ağırlıklı grup olan Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kaderi geliyor.
Fidan, SDG'nin, Suriyeli olmayan savaşçılarını ülkeden çıkarması ve dağıtılması gerektiği, aksi takdirde Türkiye'nin yeniden askeri harekât başlatma tehdidiyle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.
"BU İNSANLAR TÜRKİYE'NİN YEMİNLİ DÜŞMANLARIDIR"
Fidan, 'Bu insanlar Türkiye'nin yeminli düşmanıdır' dedi ve yaklaşık 2.000 teröristin PKK'dan ve 5.000'e kadarının da Suriye'deki bağlı örgütlerden olduğunu ekledi. Fidan ayrıca, 'Bunların devam etmesine izin veremeyiz.' dedi.
Ankara, PKK'nin hapisteki kurucusu Abdullah Öcalan'ın geçen hafta militanlara silah bırakma ve dağılma çağrısı yapmasının, Türkiye'deki ayaklanmayı sona erdireceğini ve hatta örgütün Suriye'deki uzantılarının silahsızlanmasını sağlayabileceğini umuyor.
Şimdilik Ankara, Sharaa hükümetine SDG ile olan çıkmazı çözmesi için zaman tanımaya istekli. Fidan, 'Sonuç olarak, onlara sorunun sorumluluğunu üstlenmeleri için bir şans vermek istiyoruz' dedi.
IŞİD'in yeniden canlanmasını önlemek için Kürtlerin öncülüğündeki militanların elzem olduğu söylemine karşı Fidan, ABD öncülüğündeki operasyona alternatif olarak cihatçılarla mücadele için bölgesel bir koalisyon kurma planını zorluyor.
Ayrıca, ihtiyaç halinde Türk güçlerinin, on binlerce IŞİD militanı ve yakınlarının yaşadığı, Suriye'nin kuzeydoğusundaki SDG kontrolündeki kamp ve hapishaneleri de ele geçirebileceğini sözlerine ekledi.
Fidan, 'Bu bir istihbarat ve hava gücü meselesi. Yani Suriye'nin komşuları olarak kendi bölgesel platformumuzu oluşturabilirsek, ABD çekilmeye karar verse bile IŞİD'e karşı savaşmaya devam edebiliriz.' dedi.
Trump, ilk döneminde Suriye'deki ABD askerlerini çekmekle tehdit etmiş ve Aralık ayında ABD'nin 'Suriye ile hiçbir ilgisi olmaması gerektiğini' yineleyerek, yaklaşık 2.000 askerini çekebileceği yönündeki spekülasyonları yenilemişti.
Ankara, onun bunu yapmasını umuyor. Fidan, 'Bir gün, ABD, İngiltere ve Fransa, Esad'a karşı Suriye muhalefetine verdikleri desteği geri çekmeye ve Suriye'deki rollerini PKK'yı destekleyerek IŞİD ile mücadele etmekle sınırlamaya karar verdiler. Bir terör örgütünü diğerine karşı kışkırtmak doğru bir fikir değildi.' ifadelerini kullandı"
