Biz ABD'nin kölesiyiz ve köleler savaşamaz: Avrupa'dan Washington'a şok üstüne şok
Almanya'da yükseliş trendini sürdüren 'aşırı sağcı' AfD, Amerikan-İsrail boyunduruğuna başkaldıran mesajlarıyla dikkat çekiyor. Partinin eş başkanı Alice Weidel, ABD basınına yaptığı açıklamalarla gündemi sarstı.
ABD ve İsrail'in yarı sömürgesi olarak görülen Almanya şubat ayındaki seçimlere hazırlanıyor. Berlin'in Amerikan boyunduruğu altında oluşuna öfkesiyle tanınan Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) sandıkta favori olarak gösteriliyor.
Almanya'nın geleceğini şekillendirecek partilerden biri olmasına kesin gözüyle bakılan AfD, hem Atlantik'le ilişkiler hem de Avrupa Birliği'ne yaklaşımı bakımından sıradışı mesajlarıyla dikkat çekiyor.
Alman merkez solu tarafından 'aşırı sağcı' olarak yaftalanan partinin genel başkanı Alice Weidel, Amerikan basınına sarsıcı açıklamalarda bulundu.
The American Conservative adlı dergiye verdiği röportajda Weidel, Ukrayna'ya yönelik Avrupa desteğine karşı çıkıyor; ABD'nin çıkarları için Almanya'nın savaşmayacağını net ifadelerle dile getiriyor. İşte AfD Eş Başkanı Weidel'in röportajından önemli satır başları...
İMPARATORLUK İSTEYEN GİDİP KENDİSİ SAVAŞMALI
"Almanya'nın Avrupa Birliği'ne ihtiyacı yok. Ya AB ulusal çıkarlarımızı hesaba katmayı öğrenir ya da yok olur. Biz Avrupa'nın kalbiyiz ve sonsuza dek öyle kalacağız. Bu kalbin atmayı bıraktığı gün Avrupa ölecektir.
ABD şüphesiz ki dünya çapında geniş bir etki alanına sahip eşsiz bir küresel süper güçtür. Buna genellikle imparatorluk deriz.
Ancak bu çok garip bir imparatorluk: Pazartesiden çarşambaya dünyayı yöneten ancak perşembeden pazara kadar bunu tekrar yapmak istemeyen bir imparatorluk...
Biz Almanlar yenilmiş bir halkız. ABD'nin kölesiyiz, bunu inkâr etmeyeceğim. Köle olmanın avantajları vardır. Bir hizmetkârın en asil hakkı, efendisinin savaşlarına katılmamak, barışın tadını çıkarmaktır. Ancak ABD bundan da hoşlanmıyor.
Son 30 yıldır Avrupa'da, Ortadoğu'daki birçok savaşta yer almamızı istediler. Fakat niye savaşalım ki? Bir imparatorluk olacaksanız o zaman bunun için gidip kendiniz savaşmalı, kanınızı, mallarınızı feda etmelisiniz. Özgür olmayan kölelerin bu savaşı sizin adınıza sürdürmesini beklemeyin."
BİZ ALMANLAR ÖZGÜRLÜK RUHUNU KAYBETTİK
"Savaşan bir köle, ödül olarak her zaman özgürlük talep edecektir. Özgürlük aynı zamanda insanların kendi yollarına gitmeleri ve kendi mutluluklarını aramaları anlamına gelir. Eğer bunu yapmazlarsa köledirler. Ve köleler savaşmaz. Onları bununla suçlamayın.
İşte biz Almanlar bu özgürlük ruhunu kaybettik; oysa diğer uluslar bunun için savaşırken...
Amerikan liderliği Rusya ile bir anlaşmaya varmak isteyen Almanya'nın enerji politikasından şikayet ediyor. Kuzey Akım'ın inşasını ABD'liler vahşi bir öfkeyle karşıladı. Buna nasıl cüret edermişiz. Joe Biden'ın Olaf Scholz'u Kuzey Akım konusunda alenen aşağıladığı görüntüler var; bunlar hepimizin zihninde...
Sonra Kuzey Akım'ı bir sabotajla ortadan kaldırdılar. Ve mevcut Alman hükümeti gerçek saldırganları hiçbir koşulda suçlamıyor.
ABD'nin istediği gerçekten bu mu? Bir koloni olmamız mı? Kendi enerji politikası hakkında karar verme hakkına sahip olmayan bir koloni mi? Kendi yolunu takip etme hakkına sahip olmayan bir ulus mu?
Bu nedenle Donald Trump net olmalıdır. Kuzey Akım ve enerji tedarikimiz hakkındaki endişelerini nazikçe dinleyeceğiz ancak kendi kararımızı kendimiz vereceğiz; onlar beğensin ya da beğenmesin, kararımızı kabul etmeli."