Birleşmiş Milletler raportörleri, İsrail'in katliamına ilk kez 'soykırım' dedi

Bugüne kadar İsrail'in saldırılarını kınayarak geçiştiren Birleşmiş Milletler raportörleri bu kez ağız değiştirdi. Birleşmiş Milletler raportörleri, İsrail'in Filistin'deki hastane ve okulları bombalamasını insanlığa karşı suç olarak nitelendirirken Filistinlilere yönelik "soykırımın önlenmesi" çağrısında bulundu. Açıklamada İsrail'in Filistin'e yönelik işgalinin son bulması gerektiği de vurgulanırken ilk kez 'soykırım' denilmesi dikkat çekti.
Genç, yaşlı, çocuk demeden dünyanın gözü önünde katliam yapan ve Gazze'yi günlerdir abluka altına alan İsrail'in ayrım gözetmeksizin sivilleri öldürmesinin savaş suçu olduğunu belirten Birleşmiş Milletler raportörlerinden bu kez dikkat çeken bir çıkış geldi. BM raportörlerinden Filistinlilere yönelik "soykırımın önlenmesi" çağrısı yapıldı.
BM raportörlerince yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in 17 Ekim'de el-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği saldırının 470'den fazla sivilin ölümüne ve yüzlerce kişinin enkaz altında kalmasına neden olduğu belirtildi.
''BU BİR ZULÜMDÜR''
Açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"Saldırının, İsrail'in, içerideki insanlar tahliye edilmediği takdirde hastaneye saldırının yakın olduğu yönünde yaptığı iki uyarının ardından geldiği bildiriliyor. El-Ehli Baptist Hastanesi'ne yapılan saldırı bir zulümdür. Aynı gün yaklaşık 4 bin yerinden edilmiş insanı barındıran el-Magazi Mülteci Kampı'nda bulunan bir BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) bağlı okulun yanı sıra yoğun nüfuslu iki mülteci kampına düzenlenen ölümcül saldırıdan da aynı derecede öfkeliyiz."
50 BİN HAMİLE KADIN BAKIMA MUHTAÇ
İsrail'in bölgeye yönelik 16 yıllık ablukasını sıkılaştırması ve uzun süredir devam eden işgaliyle 2,2 milyon insanı temel gıda, yakıt, su, elektrik ve ilaçtan mahrum bırakmasıyla ilgili ciddi insani ve hukuki endişelerin dile getirildiği açıklamada, Gazze'de yaklaşık 50 bin hamile kadının doğum öncesi ve doğum sonrası bakıma ihtiyacı olduğu vurgulandı.
''TARİF EDİLEMEZ DERECE ZALİMCE''
Konuya ilişkin yapılan açıklamada, şunlar aktarıldı;
"İnsani yardıma erişimin hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi ve sivillerin hayatta kalmaları için vazgeçilmez olan nesnelerden mahrum bırakılması da uluslararası insani hukukun ihlalidir. Uygulanması mümkün olmayan tahliye talepleri ve zorla nüfusun yerinden edilmesiyle Gazze'nin tamamen kuşatılması, uluslararası insani ve ceza hukukunun ihlalidir. Aynı zamanda tarif edilemez derecede zalimcedir. İsrailli siyasi liderlerin ve müttefiklerinin Gazze'deki askeri harekat ve Batı Şeria'da artan tutuklama ile öldürmelerle birlikte yaptığı açıklamalar göz önüne alındığında Filistin halkına karşı soykırım riski bulunuyor. Bu tür suçların hiçbir gerekçesi veya istisnası yoktur."
İLK KEZ 'SOYKIRIM' DENİLDİ
Hastane ve okulların bombalanmasının, insanlığa karşı suç olarak nitelendirilen açıklamada, Filistinlilere yönelik "soykırımın önlenmesi" çağrısı yapıldı. Uluslararası toplumun saldırgan savaş çığırtkanlığı karşısında eylemsiz kalmasının eleştirildiği açıklamada, derhal ateşkes kararı almanın, temel insani malzemelerinin Gazze'ye acil ve engelsiz erişim sağlamanın zamanı geldiği kaydedildi. İsrail'in Filistin'e yönelik işgalinin son bulması gerektiği de vurgulanırken ilk kez 'soykırım' denilmesi dikkat çekti.
