ABD’ye ait F-15 ve F16 savaş uçakları, dün, Suriye-Irak sınırının Irak tarafında kalan el-Bukemal beldesi yakınlarında konuşlu İran destekli terörist militanları vurdu.
Saldırının ABD Başkanı Joe Biden’ın talimatıyla düzenlendiği bildirilirken, İran destekli Haşd-i Şabi terör örgütüne bağlı 14’üncü Tugay, saldırı sonucunda 4 militanının öldüğünü duyurdu.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ise İran destekli militanlara yönelik saldırı anını yayınladı.
The U.S. military has released footage of precision airstrikes against facilities used by Iran-backed militia groups in the Iraq-Syria border region. President Biden ordered the airstrikes in response to drone attacks, the Pentagon said. >https://t.co/cNEWUlicZ9 >pic.twitter.com/cRLCmxsMc5
— ABC News (@ABC) >June 28, 2021
ABD, Irak’ta terör örgütü DEAŞ’a karşı karada savaşan Haşd-i Şabi militanlarına hava desteği sağlamıştı. Son zamanlarda Avusturya’nın başkenti Viyana’da İran ile nükleer anlaşmaya geri dönüş müzakereleri yürüten Washington’un bu saldırıyı neden gerçekleştirdiği tartışma konusu.
Pentagon Sözcüsü: Caydırıcılık için
Konuya dair bir açıklama yapan Pentagon Sözcüsü John Kirby, saldırının Biden tarafından verilen doğrudan talimatla “İran destekli militanların kullandığı silah tesislerini hedef aldığını” belirtti.
Saldırının son günlerde İran destekli militanların Irak’taki ABD personellerine yönelik düzenlediği kamikaze drone saldırılarının ardından geldiğini vurgulayan Kirby, “Bu hedefler, İran’a bağlı militanlar tarafından drone saldırılarında kullanıldığı için vuruldu” dedi.
Kirby, ayrıca, Irak tarafındaki el-Bukemal beldesi yakınlarında bulunan bir mevzinin yanı sıra, Suriye’de de İran destekli militanlara ait 2 mevzinin daha vurulduğunu bildirdi.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ise söz konusu saldırıların hedefleri sınırlı ve ABD kuvvetleri ile müttefiklerini korumak için gerekli olduğunu söyledi.
İran destekli Haşd-i Şabi militanları, geçtiğimiz Cuma günü Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) başkenti Erbil’deki ABD Konsolosluğu yakınlarındaki bir noktaya 3 kamikaze drone ile saldırı düzenlemişti.
Haşd-i Şabi militanları ayrıca, geçtiğimiz hafta başkent Bağdat yakınlarındaki ABD askerlerinin bulunduğu Ayn el-Esed askeri üssüne de drone saldırıları düzenlemişti.
Nükleer müzakereler
ABD ile İran arasında nükleer anlaşmaya dönüş için Viyana’da devam eden ve Avrupa ülkelerinin de katıldığı müzakerelerin 6’ıncı oturumu geçtiğimiz hafta gerçekleştirilmişti.
İran tarafı, nükleer anlaşmaya dönüş için ABD’nin Donald Trump yönetimi tarafından İran’a yönelik uyguladığı yaptırımları kaldırmasını talep ederken, ABD tarafı ise bunun için öncelikle İran’ın nükleer anlaşmanın gerekliliklerine uyması gerektiğini öne sürüyor.
Biden, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “İran, nükleer anlaşmanın gerekliliklerini yerine getirmediği sürece Trump’ın uyguladığı yaptırımlar devam edecek” demişti.
Viyana’daki nükleer müzakerelerde tarafların neredeyse bütün konularda uzlaştığı belirtilirken, uzmanlar ABD’nin Irak ve Suriye’de İran destekli militanlara düzenlediği saldırıların Tahran’ı taleplerini kabul etmeye zorlamayı hedeflediği ihtimaline dikkat çekiyor.
ABD tarafı, 2015 yılında imzalanan anlaşma kapsamında İran’ın bütün nükleer tesislerini kapatmasını ve nükleer başlık taşıyan balistik füze üretimi ile uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurmasını istiyor.
Haşd-i Şabi: İntikam alacağız
Öte yandan, saldırı sonrası bir açıklama yayımlayan İran destekli Haşd-i Şabi terör örgütü, ABD saldırılarında 4 militanın öldürüldüğünü doğruladı.
Saldırıyı, “ABD tarafından ilan edilmiş açık bir savaş” olarak niteleyen örgüt, açıklamasında “Şehitlerimizin intikamını alacağız” ifadelerine yer verdi.
Irak Ordu Sözcüsü ise saldırıların Irak’ın egemenliğini ihlal eden kabul edilemez saldırılar olduğunu bildirdi.
Haşd-i Şabi’nin Irak Parlamentosundaki temsilcilerinden Fetih Koalisyonu da yayımladığı yazılı açıklamada, ABD’nin Irak’taki kaosun sürmesini istediğini iddia etti.
Koalisyon, açıklamasında, ABD’ye bağlı kuvvetlerin Irak’tan çekilmesini talep ederek ABD askerlerinin Irak’taki varlığını gayrimeşru olarak niteledi.
