Asya'da savaş hazırlığı! ABD bölgedeki gerilimi kaşıyor: 1.200 adet Raytheon AIM-120 AMRAAM için onay verildi

İlgili ekipman ve lojistik desteği de içeren önerilen satışın toplam değerinin yaklaşık 3,64 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Bugün, Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı, Kongre'ye anlaşmayı bildirmek için gerekli sertifikayı sundu.

Japonya hükümeti, SAASM veya M-Code gibi gelişmiş konumlandırma teknolojilerini kullanarak, AIM-120D-3 için 20 ve AIM-120C-8 için dört güdüm bölümüyle birlikte 1.200'e kadar AIM-120 füzesi (D-3 ve C-8 varyantlarında) satın alma niyetini dile getirdi.

Paket ayrıca tahrik bölümlerini, savaş başlıklarını, AIM-120 CATM eğitim füzelerini, füze konteynerlerini ve yedek kontrol bölümü parçalarını da içerir. Ek olarak, test, programlama ve bakım ekipmanı, sınıflandırılmış yazılım, teknik dokümantasyon ve lojistik destek sağlar.

PASİFİK'TEKİ GERİLİMİ TIRMANDIRACAK

Bu anlaşma, Hint-Pasifik bölgesinde artan tehditler karşısında Japonya'nın savunma kabiliyetlerini artırmayı amaçlayan stratejik öneme sahip.

Japonya'nın güçlü savunma kabiliyeti, bölgesel istikrarın ve ekonomik ilerlemenin sağlanması açısından büyük önem taşırken, aynı zamanda bölgede konuşlu ABD güçlerinin korunmasına da katkı sağlıyor.

Anlaşmanın birincil yüklenicisi, Tucson, Arizona merkezli RTX Corporation olacak. Şu anda ABD'den herhangi bir dengeleme düzenlemesi veya ek taahhüt beklenmiyor.

Bu anlaşmanın uygulanması, Japonya'ya ilave ABD personeli konuşlandırılmasını gerektirmeyecek ve ABD savunma güçlerinin hazırlığını etkilemeyecektir.

Son sözleşme değeri, belirli gereksinimlere, mevcut bütçelere ve kesinleştirilmiş anlaşmalara bağlı olacaktır. İlk tahmin önemli olsa da, mümkün olan en yüksek tedarik hacmini ve ilişkili maliyetleri yansıtır.

Japonya, ülkenin hava üstünlüğü kabiliyetlerini önemli ölçüde artıran AIM-120D-3 ve AIM-120C-8 füzelerini kullanabilen etkileyici bir savaş uçağı filosuna sahip.

ÇİN'İN BASKILARI

Bunların en başında Japonya'nın Hava Öz Savunma Kuvvetleri modernizasyonunun temel taşı olan F-35A Lightning II jetleri geliyor. Gelişmiş radarlar ve sensörlerle donatılmış bu beşinci nesil gizli savaş uçakları, AMRAAM'larla tam entegre olarak Japonya'nın gelişmiş hava tehditlerine etkili bir şekilde karşı koymasını sağlıyor.

F-15J ve yükseltilmiş F-15DJ de bu denklemde kritik bir rol oynuyor. Başlangıçta ağır hava üstünlüğü savaşçıları olarak tasarlanan, Japonya Süper İnterseptörü [JSI] programı da dahil olmak üzere son yükseltmeler, bunları AIM-120D-3 ve C-8 ile tamamen uyumlu hale getirdi.

Bu uçaklar, silah kontrol sistemlerindeki ve uçak içi elektroniklerdeki geliştirmeler sayesinde AMRAAM'ın potansiyelinden tam olarak yararlanabiliyor.

Japonya ve ABD tarafından ortaklaşa geliştirilen F-2 çok amaçlı avcı uçakları da aynı derecede önemlidir. Bu uçaklar, en son AIM-120 versiyonları da dahil olmak üzere çok çeşitli silahları konuşlandırmak üzere tasarlanmıştır. F-2, yüksek manevra kabiliyetini gelişmiş silah sistemleriyle birleştirerek hem hava hem de deniz tehditlerine karşı koymak için oldukça uygundur.

AIM-120D-3 ve C-8 füzelerinin entegrasyonuyla Japonya hava kuvvetleri daha geniş menzil, daha iyi doğruluk ve karmaşık elektronik harp ortamlarında faaliyet gösterme yeteneği kazanıyor. Bu, özellikle Doğu Asya'daki artan zorluklar karşısında operasyonel etkinliklerini artırıyor.

Japonya'nın savunma cephaneliğinde AIM-120D-3 ve AIM-120C-8'in rolü, özellikle Hint-Pasifik bölgesinde artan gerginlik ortamında büyük önem taşıyor.

Çin'in artan askeri varlığı ve Tayvan ile Doğu Çin Denizi çevresinde sık sık yaptığı provokasyonlar nedeniyle Japonya, giderek karmaşıklaşan ve katmanlı hale gelen tehditlere karşı hava savunmasını güçlendirmek zorunda.

GERGİN BÖLGELERDE AKTİF OLACAK

AIM-120D-3 ve AIM-120C-8, genişletilmiş menzil ve elektronik karıştırmaya karşı yüksek direnç gibi önemli avantajlar sunarak, bunları özellikle karmaşık hava operasyonları için uygun hale getiriyor.

Çin'in J-20 ve J-16 gibi gelişmiş savaş uçaklarına yönelik genişleyen cephaneliği bağlamında, bu füzeler teknolojik olarak gelişmiş tehditlere karşı koymada kritik bir bileşendir.

Ayrıca AMRAAM'ın gelişmiş yetenekleri, Japon pilotların görsel menzilin ötesindeki hedeflere ateş açmasına olanak vererek, potansiyel hava angajmanlarında üstünlüğü garantiliyor.

Füzeler ayrıca Japonya ve Çin arasında önemli bir çekişme noktası olan Senkaku Adaları gibi önemli stratejik çıkarların korunmasında da önemli bir rol oynayacak. Ayrıca Tokyo'ya Rus devriyeleri veya olası hava sahası ihlalleri gibi kuzey tehditlerine yanıt verme yeteneği sağlıyorlar.

Bu silahların varlığı, potansiyel düşmanların operasyonel planlamasını önemli ölçüde zorlaştırmakta, bölgesel istikrarın sağlanması açısından hayati önem taşıyan caydırıcı bir etki yaratmaktadır.

Daha geniş bir stratejik bağlamda, bu füzelerin konuşlandırılması artan ABD-Japonya iş birliğiyle örtüşmektedir. Bu yalnızca ikili savunma ittifakını güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda Washington'ın Hint-Pasifik bölgesindeki güç dengesini koruma konusundaki kararlılığını da gösterir.

Japonya'nın AIM-120D-3 ve C-8'i önemli bir dış yardıma ihtiyaç duymadan entegre edebilme kabiliyeti, bölgesel güvenlik mimarisinde özerk ancak önemli bir müttefik olarak konumunu daha da sağlamlaştırıyor.

Bu füzelerin gelecekteki rolü salt savunma görevlerinin ötesine uzanıyor. Potansiyel düşmanlara Japonya'nın ulusal egemenliğini ve stratejik çıkarlarını savunmaktan çekinmeyeceğine dair açık bir sinyal gönderiyorlar.

Aynı zamanda müttefiklerin, ülkenin dünyanın en dinamik ve gergin bölgelerinden birinde barış ve güvenliğin sağlanmasında aktif rol almaya hazır olduğuna dair güvenini pekiştiriyorlar.