ABD'de Beyaz Saray'a akıl veren düşünce kuruluşlarının 'Türkiye' paniğine bir yenisi daha eklendi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de PKK/YPG terörüne son vermek için planladığı askeri harekât, Ermeni, Rum ve Yahudi lobilerinde olduğu kadar önemli analiz merkezlerinden Washington Enstitüsü'nde de alarm zilleri çaldırdı.
Kuzey Irak'ta yaşayan Suriyeli Kürt yazar Bara Sabri tarafından kaleme alınan makalede Türkiye'nin askeri operasyonunun Washington'un Ortadoğu'daki konumu için 'felaket olacağı' uyarısı yapıldı.
"Türk harekâtıyla birlikte bölge SDG'siz (PKK/YPG'siz), Sünni grupların kontrolü altında homojen bir bölge haline gelecek ve Suriyeliler Türk çıkarlarına hizmet edecek. Böyle bir sonuç Washington'un bir bütün olarak Ortadoğu'daki konumu için felaket olacak, müttefiklerine ABD ile çalışmanın belirsiz bir iş olduğuna dair bir mesaj daha gönderecek ve SDG (PKK/YPG) ile el-Tanf üssündeki muhalefet güçlerini düşünmeye sevk edecek" ifadelerini kullanan Bara Sabri, yazısında sık sık PKK/YPG'nin dile getirdiği propagandaları kullanmaktan geri durmadı.
Bill Gates açıkladı: Yapay zeka bu 3 mesleği ele geçiremeyecek
YİNE AYNI PKK PROPAGANDALARI...
Türkiye'de 4 milyon Suriyeli mülteci bulunduğundan bahsetmeyen yazar, PKK/YPG'nin yok edilmesi halinde bölgede etnik temizlik yaşanabileceğini ileri sürdü. Suriye'nin 3'te 1'ini işgal etmiş terör örgütünün yıllardır yüzbinlerce kişiyi evinden attığına, onları memleketlerinden göç etmek zorunda bıraktığına da değinmeyen Bara Sabri, Türk ordusu ve Suriyeli muhaliflere karşı PKK/YPG'ye yardımların devam etmesi için Amerikalılara adeta yalvardı.
İşte yazıda dikkat çeken cümlelerden bazıları...
"Suriyeliler Erdoğan'ın Münbiç ve Tel Rıfat'ı işgal edeceğinden giderek daha fazla endişe duymaya başladı. Bu korkuların ABD'li yetkililerin Türkiye'nin eli kulağında olan operasyonlarına karşı dayanıksız açıklamalarıyla yatıştırılması pek olası değil. Kuzey Halep'e yönelik Türk saldırısının her an gerçekleşebileceğine dair artan işaretler var."
"Yeni istila, hedeflenen iki bölgenin orijinal popülasyonlarına ek olarak, zaten güvencesiz olan bu popülasyonların ikinci bir yer değiştirmesine yol açacaktır. (...) Artık pek çok kişi, Ortadoğu'nun krizlerini çözmenin anahtarının artık ABD'de olmadığını ve Washington'un daha çok tercih edilen, kilit müttefiklerinin gözüne girmek için daha az güçlü müttefiklerini feda edeceğini savunuyor. Bu anlatı aynı zamanda Washington'un uluslararası siyasi arenada yıldızı sönerken Ortadoğu'nun Moskova ve Pekin ile bağlarını geliştirmesi gerektiğini savunanlara da güven veriyor."
