Altın şehir! Dünyanın en büyük rezervine sahip: Her bir adıma bir altın düşüyor

Altın ilk olarak 1886'da Witwatersrand havzasında keşfedildikten sonra, madenciler hızla Johannesburg şehrini kurmuşlardır; bu da Güney Afrika'nın ticari başkentinin bir su kaynağından uzakta inşa edilmiş dünyanın en büyük şehri olmasının nedenini açıklar. 

Bu devasa altın yatağı Johannesburg'u madencilik için bir merkez haline getirdi ve Güney Afrika'nın 1970'lere kadar dünyanın en büyük altın üreticisi olması için zemin hazırladı. Havza o zamandan beri 40.000 tondan fazla altın üretti ve bu da yüzeyin üstünde bulunan tüm altının yaklaşık %22'sini temsil ediyor. Sokakların altında 87 milden fazla uzanan geniş bir maden tüneli labirenti var ve gezegendeki en önemli kaynaklardan bazılarını birbirine bağlıyor.

Gold Fields' South Deep madeninin rezervlere göre dünyanın en büyük altın madeni olduğu düşünülüyor ve aynı zamanda dünyanın yedinci en derin madeni olup, Witwatersrand Havzası'nın kalbinde yer alan yüzeyin yaklaşık üç kilometre altına uzanıyor.

2000 yılına kadar Batı Alanları Altın Madeni olarak bilinen madende ilk altın 1961 yılında çıkarılmış olup, South Deep'in maden ömrünün 2092 yılına kadar uzaması bekleniyor.

Johannesburg'un 45 kilometre güneybatısında bulunan yeraltı madeni , güney şaft kompleksi ve ikiz şaft kompleksi olarak bilinen iki şaft sistemiyle işletiliyor.

Ancak 1970'lerdeki zirveden sonra ülkedeki altın üretimi 1980-2018 yılları arasında yüzde 85 düştü ve şu anda Güney Afrika topraklarında yaklaşık 6.000 terk edilmiş maden bulunuyor.

Birçoğu Johannesburg'dan başlayıp Özgür Devlet ve Kuzey Batı eyaletlerine kadar uzanan "Altın Yay"ın diğer tarafında yaşıyor.