Belçika yerel basınına göre, lobi faaliyetleri yürüten, AB kurumlarına akredite Frederic Baldan isimli bir Belçika vatandaşı, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in, Kovid-19 aşı temini sırasında Pfizer Üst Yöneticisi (CEO) Albert Bourla ile iletişiminde şeffaf olmaması ve böylece kendisinin AB kurumlarına duyduğu güveni sarsması nedeniyle AB'nin üst mahkemesine başvurdu.
Rus istihbaratı açıkladı: Kanlı saldırının arkasında 3 ülke varGÖREVDEN ALINMASINI İSTİYOR
Davacı Frederic Baldan, von der Leyen'in görevden alınmasını ve ayrıca kendisine 100 bin avroluk tazminat ödemesini istiyor.
PKK yandaşları Belçika'da terör estirdi: Brüksel'de Türk vatandaşlarına saldırıDAHA ÇNCE DE DAVA AÇILDI
Aynı kişi, 5 Nisan'da da von der Leyen hakkında, Pfizer CEO'su Bourla ile iletişim kayıtlarının incelenmesi amacıyla Belçika mahkemesinde dava açmıştı. "Görevi ve unvanı kötüye kullanmak", "kamuya ait belgeleri yok etmek", "yasa dışı menfaat elde etmek", "yolsuzluk" gibi iddiaların takibiyle devam eden bu süreç, von der Leyen'in dokunulmazlığının kaldırılmasına kadar gidebilecek nitelik taşıyor.
Hindistan'ın başı Bayraktar TB2 filosuyla dertte! Tehditler birbiri ardına geldiAŞI TEMİNİ PFIZER-BIONTECH'TEN
AB Komisyonu, Kovid-19 salgınıyla mücadelede bazı ilaç ve aşı üreticilerinden yüksek miktarlarda aşı temin etmiş, en yüklü sözleşmesini Pfizer-BioNTech ile yapmıştı.
Bu teminin görüşmeleri sırasında von der Leyen ile Bourla arasındaki telefon mesajlaşmaları gündeme gelmiş, mesajların içeriğini açıklaması için AB yönetimine çağrılar yapılmış, ancak AB yönetimi, bu mesajlaşmaları kamuoyuyla paylaşmamıştı.
ABD'nin Philadelphia kentinde silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar varVON DER LEYEN KÖTÜ YÖNETİMLE ELEŞTİRİLMİŞTİ
AB Komisyonu yetkilileri, Komisyon Başkanı ve üyelerinin telefon mesajlaşmalarının saklanmasını gerektiren bir kural bulunmadığını, bunun yerine yalnızca belgelerin saklanmasının gerektiğini belirtiyor.
AB Ombudsmanı, geçen senenin başında von der Leyen'in, Bourla ile mesajlaşmasını açıklamadığı için AB Komisyonunun "kötü yönetim" sergilediğini bildirmişti.