Jeotermalde dünyanın ilk 4 ülkesi arasındayız

Jeotermalde dünyanın ilk 4 ülkesi arasındayız

Jeotermal enerjide yeryüzündeki kurulu gücün yüzde 11'i Türkiye'de bulunuyor. Bu oran, ülkemizi Avrupa'da birinci, dünyada ise dördüncü yapıyor.

Türkiye, jeotermal enerji üretiminde son 16 yılda adeta çağ atladı; kurulu güç bakımından 2020 yılı sonu verilerine göre Avrupa'da 1. sırada, dünyada ise 4. sırada yer aldı. Nisan ayı itibariyle Türkiye genelinde 62 adet jeotermal santrali bulunuyor. Sektör bünyesinde yaklaşık 6 bin kişiye istihdam sağlanıyor.

Yeni Şafak'ta yer alan habere göre son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik izlenen sıkı politikanın sonucunda bu alandaki kurulu güç önemli oranda arttı. Jeotermal enerji kaynakları da en yoğun yatırım yapılan alanların başında geliyor.

Ülkemizde ilk jeotermal enerji santrali 1975 yılında MTA Genel Müdürlüğü tarafından kurulan, 0,5 MW güce sahip Kızıldere Santrali oldu. Bu alandaki kurulu güç 2005 yılından itibaren ise yüksek ivmeli artış gösterdi. Ülkemiz jeotermal enerjisi kurulu gücü bakımından 2020 yılı sonu verilerine göre Avrupa'da 1. sırada, dünyada ise 4. sırada yer aldı. Dünya sıralamasında ABD, Endonezya ve Filipinler'den sonra jeotermal kurulu gücünün %11,5'i Türkiye'de bulunuyor. Ayrıca Türkiye 2002 yılından itibaren dünyada jeotermal kurulu gücünü en çok artıran ülke konumunda yer alıyor.

16 YILDA BU ALANDA ÇAĞ ATLANDI

Jeotermal enerji alanındaki kurulu güç 2005 yılında 15 megavat civarındayken, 2015 yılında 624 megavata kadar çıktı. Geçtiğimiz nisan ayı itibariyle ise bu alandaki kurulu güç 1647 megavata yükseldi. Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde jeotermal kaynakların payı 2005 yılında sadece yüzde 0,01 olurken, bu oran nisan ayı itibariyle ise yüzde 3,2 olarak gerçekleşti. Yine jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde de son 20 yıl içerisinde önemli aşama kaydedildi. 2005 yılında elektrik üretimi 94 gigawatt saat seviyesinde bulunurken, bu rakam 2015 yılında 3 bin 424 gigawatt saat, 2020 yılında ise 9 bin 929 gigawatt saate yükseldi. 2020 yılı itibariyle jeotermal kaynaklı elektrik üretiminin toplam üretim içerisindeki payı yüzde 3,3 olurken, yenilenebilir üretim içerisindeki payı ise yüzde 7,7 olarak gerçekleşti.

HENÜZ YÜZDE 10'UNU KULLANIYORUZ

Nisan ayı itibariyle Türkiye genelinde 62 adet jeotermal santrali bulunuyor. Bunun yanında Türkiye'nin toplam jeotermal teorik elektrik potansiyelinin ise 4 bin 500 megawatt olduğu öngörülüyor. Toplam teorik jeotermal görünür ısı potansiyeli de 35 bin 500 megawatt olarak tahmin ediliyor. Mevcut durumda değerlendirilen ısı potansiyelinin ise yaklaşık 3 bin 495 megawatt seviyelerinde olup bu rakamın 340 bin konutu ısıtmaya eşdeğer olduğu hesaplanıyor. Bu açıdan, teorik olarak şu anda jeotermal ısı potansiyelinin yaklaşık yüzde 10'luk bir bölümü kullanılıyor. 

YERLİ ÜRETİM ÖN PLANA ÇIKTI

2005'te çıkarılan 5346 sayılı "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının (YEK) Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun" ile yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri için teşvik mekanizması (YEKDEM) 2010 yılında oluşturuldu. Bu adımla birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üreten tesislerde yurt içinde imal edilen ekipmanların kullanılması durumunda da yerli ürün kullanım desteği devreye alındı. Jeotermal alanındaki pek çok aksam Türkiye'de üretiliyor. Gaz türbinini oluşturan egzoz sistemi, yağlama sistemi ve hız kontrol sistemi isimli bütünleştirici parçalar ile buhar enjektörü, jeneratör ve güç elektroniği yerli üretimle karşılanıyor. Yerli aksam destekleri ile ulaşılan noktada jeotermal gaz türbinlerinin üretimi için 4, jeneratör için 3 ve ejektör için 1 fabrikada yerli üretim imkanı sağlandı. Yerli katkı ilavesi fiyatı uygulamasından ilk olarak 2014 yılında yararlanılmaya başlandı. 2014 yılında yerli katkı ilave fiyatından yalnızca 1 adet JES tesisi faydalanırken, 2021 yılı itibariyle toplam 33 adet JES'e yerli yerli katkı ilave fiyatı veriliyor.

ÇIKARILAN SU TEKRAR YERİN ALTINA

Jeotermal alanındaki çalışmaları değerlendiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'de jeotermal kaynaklarla ısınan yaklaşık 140 bin konutun bulunduğu belirtti. Bakan Dönmez, jeotermal tesislerde çıkan suların yer altına yeniden verildiğini söyledi. Zaman zaman kamuoyunda bu konuda yanlış bilgilendirme yapıldığına dikkati çeken Dönmez, "Bu tesislerin sürekli düzenli üretim yapabilmesi için ısı enerjisini aldıktan sonra soğuyan suyu tekrar yerin altına, aynı seviyelere deşarj etmesi lazım. Hem bizim bakanlığımız hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yetkilileri bu denetimleri sık sık yapıyor" dedi. Jeotermalin diğer ısı kaynaklarına göre daha temiz ve ekonomik olduğunu vurgulayan Dönmez, sadece elektrik üretiminde değil, sağlık turizmi, tarım alanları ve konut ısıtmada da kullanıldığını ifade etti.